1918 ile 1923 yılları arasında yaşanan işgal yılları, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi için verilen destansı bir savaşa sahne olmuştur. Bayraklar indirilmiş, ezanlar susturulmuş; İstanbul'daki hükümet, çaresiz bir durumda olup yapılacak her işte İngilizlerden onay almak zorunda kalmıştır. Bu karanlık günlerde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları büyük bir azim ve kararlılıkla kurtuluş savaşını başlatarak ülkemizdeki işgali sona erdirmişlerdir. Cuma hutbelerinde Türk tarihinin, özellikle işgal yıllarının önemi anlatılmalı, genç nesillere bu büyük mücadele hatırlatılmalıdır.
Bugün, 10 Kasım 2023 ve bir Cuma günü. Camilerimizin açılmasına, ezanlarımızın minarelerde okunmasına vesile olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Cuma hutbesinde bir Fatiha bile okunmamıştır. Bu, vatan topraklarında bayrakların dalgalanmasına, camilerin açılmasına vesile olan kahramanlara karşı bir vefasızlıktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Cuma hutbeleri, elbette ki İslam'ın öğretileri üzerine odaklanmalıdır. Ancak, milli kimliğimizin ve tarihimizin dağlar kadar büyük ve zengin olduğu bir gerçektir. Cuma hutbelerinde sıkça Arap tarihine vurgu yapılırken, Türk milletinin kahramanlık destanlarına ve milli kimliğine yeterince vurgu yapılmamaktadır.
Bu durum, zaman içinde insanları milli kimliklerinden uzaklaştırma tehlikesini doğurmaktadır. Türk milleti olarak, kendi tarihimizi, değerlerimizi ve kahramanlarımızı unutmamalıyız. Cuma hutbelerinde sadece dini değerlere odaklanmak önemlidir, ancak milli kimliğimizin ve tarihimizin de unutulmaması gereken bir gerçektir. Bu eksiklik, insanları milli kimliklerinden uzaklaştırarak vatan sevgisini sorgulama noktasına getirebilir.
Vatanın işgal yılları, Türk milletinin direnişi ve bağımsızlık mücadelesiyle dolu kahramanlık destanlarına sahne olmuştur. Bu destanlar, Cuma hutbelerinde anlatılmalı, genç nesillere bu büyük miras hatırlatılmalıdır. Unutmayalım ki, vatan sevgisi ve milli kimlik, bir milletin temel direğidir ve bu değerleri yaşatmak için vefa göstermek, en temel sorumluluklarımızdan biridir.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Cuma hutbeleri, milletimizin değerlerine ve tarihine duyarlı bir şekilde yönlendirilmelidir. Türk tarihinin kahramanlık hikayeleri, milli bayramlarımız ve kurtuluş mücadelemiz, Cuma hutbelerinde de anılmalıdır. Unutmamalıyız ki, vefa, bir milletin varlık sebebini hatırlaması ve değer vermesidir. Cuma hutbeleri, bu vefayı dile getirmek adına önemli bir fırsattır.