Vedat Kan

Tarih: 27.02.2023 11:45

Rus Ruleti

Facebook Twitter Linked-in

Yüz yılın seçimi olarak tarihe geçecek bir seçimdir bu. Maddi ve manevi değeri en çok olan ve o derecede değerlendirilmesi gereken bir seçimdir bu. Kuruş hesabı ile değil, maneviyatta nelerin kaybedileceğine dair çok ince hesapların yapılması gereken bir seçimdir bu. Bu seçimi, normal bir siyasi seçimmiş gibi algıladığımız zaman hayatımızın en büyük hatasını yaparak tamiri, tarifi, geri dönüşü imkânsız bir yola girebiliriz. Hemen her ilin aynı telaşta olduğuna inanıyorum ama benim kadim şehrim Erzurum’un durumu biraz daha zor. Yüzyılların birikimi olan bir kültür yoğunluğumuz var, tarih tecrübemiz var, eğitim geçmişimiz var, ilim birikimimiz var. İnsanlık tarihinde yer etmiş sosyal adımlarımız var, coğrafyamıza has iklimsel etkilerimiz var, maddi ve manevi o kadar çok zenginliğimiz var ki, sayılmayacak kadar hem de. Dolayısıyla bu kadar çok değeri olan bir şehrin, bugünlere kadar boşu boşuna geldiği imajını kimseler yazıp-çizmeye kalkmasın sakın. Ve işte bu birikimler yüzündendir ki; bu iklimin teneffüsünde dünyaya gözlerini açan insanlarımızın büyük bir çoğunluğu hep uç noktalarda kendisini yetiştirmiştir. Aynı aile yapısı içerisinde, aynı mahallede ve aynı sokakta dahi en uç ideolojilere, fikir ve düşüncelere sahip iki kardeş, iki yakın arkadaş bulunabilmiştir. Kanaatim odur ki; Erzurum ilinin, kültür zenginliğinin en büyük ispatı da budur. Merak edenler bu ilin tarihini, doğru bir yerden sil baştan okuyabilir. İşte bu birikimlerden yola çıktığımız zaman; sağı ile solu bir arada, alevisi ile sünnisini, zengini ile fakirini aynı aile çatısı altında bulmanız mümkündür, geçmişte biz yaşadık bunu. O kadar da uzakta olmayan çok yakın tarihlerde bu ve buna benzer onlarca örneğimiz mevcuttur. Fikir ayrılıklarının yaşandığı bu tür seçim dönemlerinde insanlarımız her ne kadar bir birlerine kızsalar da, tartışsalar da kesinlikle küsmeler yaşanmaz, bu küskünlükler de kan davalarına çevrilmez. Ancak şurası asla ve kat’a unutulmamalıdır ki; bu coğrafyanın insanında, her türlü fikir için destek bulunur bulunmasına da sadece ve sadece teröre, bölücülüğe, vatana ihanete destek bulamazsın. Allah’ın dinine kafa tutup, Peygamberine ve kitabına laf uzatıp, hakaret eden ve Allah ile pazarlık yapanlara destek bulamazsın. Bu coğrafyanın insanının namusuna, aile yapısına el uzatır isen, dil uzatır isen destek bulamazsın. Her ne kadar yüreğimizi yakan bir yıkımımız olsa da, bağrımızda sönmeyecek bir ateşin kor dalgalanmaları bizi savursa da seçimler yakın, iki rakamlı sayma sayılarına çoktan indi bile. Yüreğimizi dağlayan deprem yıkımı olmasa idi şimdi ortalık başka bir fırtınaya tanıklık edecekti. Bu hengâmede bile meydana birçok değişik fikirlere sahip, aday adayı olmayı düşünen insanlarımız çıkmaya başladılar bile. Bu hafta başından itibaren bu şehir siyasi arena merkezi olma yoluna gidiyor haberiniz olsun. Önünde oturduğum pencereden bu apaçık bir şekilde görünüyor. Kimisi bürokrat, kimisi iş adamı, kimisi ise memur. Bağımsızı, iktidar partisi, muhalefet partileri ve hiç tahmin dahi edemediğimiz onlarca taliplimiz. Tanıdıklarımız olacak aralarında, bizim eşe dosta salık vererek meydana teşvik ettiklerimiz, birileri tarafından gönderilmiş olanlar olacak tanıyamadıklarımız, tanımadıklarımız. Olacak ta olacak, Saymakla bitmez. Bitmesin de; çünkü demokrasinin şenliğidir seçimler. Şenliklerde kalabalık ve değişik renkler en göz alıcı, göz kamaştırıcı unsurlardır. Şenliğin coşkusu ve renklerin ahenk cümbüşü içerisinde, curcunaya dalıp gitmemek ne mümkündür. Ancak; dikkat edilmesi gereken bir husus vardır. Hem de çok ama çok önemli bir husus. Bu renk cümbüşü içerisinde aramızda kötü niyetli olanlar, kendi şahsi çıkarlarının çarkını daha rahat çevirmek için gayret gösterecek olanlar ve her zaman ki gibi güdümlü fikirli olanlarımızın da olması kaçınılmazdır. İşte bu güdümlü olanların, halkımızı ve vatanımızı bölme projeleri kafalarında olacak, sahte gülüşlerinin ardında sakladıkları. Ve bizler; bu sahte gülüşlere, verilen vaatlere aldanarak, bu timsah gözyaşları içerisinde bizlere kendisini sevdirmeye çalışan, bu sözde vekil adaylarına vekâlet verip “Rus Ruleti” oynayacağız. Bu yapılacak olan seçimin başka bir adı yok. Binlerce yıldır yapılan dayatmaların, son yüz yıldır ayyuka çıkan ve aleni olarak deklare edilen söylemleri artık kimsenin ağzında saklı kalmıyor. Emellerini açıkça ifade ederek aynı amaç doğrultunda, güç birliği yapmaları da bu olayın yani demokrasi şenliğinin kirli tarafıdır aslında. Eller tetikte, gözlerde umut var ammmaaaaaa namlunun içi boş mu dolu mu orası bilinmiyor. Adı üstünde “Rus Ruleti”, tetik düştükten sonra… Sonrası yok işte. Yarı yarıya bir hayat. Ya güçlenmiş olarak çıkılacak bu şenlikten, ya da curcuna içerisinde kaybolup yok olup gideceğiz. Asırlardır elde edilmeye çalışılan karanlık planların, demokrasi şenliğinin havai fişek cümbüşü adı altında kamufle edilişinin şaşkınlığını dahi yaşayamadan kesilecek sesimiz. O cümbüşün verdiği ve hatta gözlerimizi kamaştırdığı şatafat ve eğlence kısmı geçip bittikten sonra, geriye kalan hayal kırıklıklarımız, yorgunluklarımız ve kaybedeceğimiz değerlerimizin hesabını yapacak kadar vaktimiz bile olmayabilir. Tetik düştükten sonra… Sonrası olmayabilir. Rus Ruleti bu.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —