Fakir Yılmaz

Tarih: 27.12.2024 08:11

Gazetecilik ihbarcılık değildir..

Facebook Twitter Linked-in


Yerelden Ulusala Gazetecilik..' diyerek başta iş insanlarından olmak üzere özgür bir basın düşüncesi taşıyan dost, arkadaşların yeni yıl mesajları, biz gazetecilerin de aralarında olduğu birçok insana iş istihdamı ve ülke ekonomisine katkı sağlayan firmalarının reklamları ile gerçek anlamda, tarafsızca yani denildiği gibi 'özgürce' gazetecilik yapmaya gayret ettiğimiz,   'gazeteciyim' diyenlerin de aynayı kendilerine tutması gerekmezmi?
Son katıldığım onca gazetecinin olmadığı ama 'gazeteciler toplantısı' diye davet edildiğim toplantılardan biri olan ve birçok ilin Gazeteciler Cemiyeti ve derneği başkanlarının yanında yine gazetecilerle ilgili federasyon, konfederasyon başkanı meslektaşımın görüş belirttiği sanal çalıştayda gazetecilerin yaşadığı sorunları dile getirdik.. 
Ve var olan sorunların en başında  gazeteci olmayanların sanal klavyeciliği ve bunları adam sanıp gazeteci  sınıfından  saymalarıydı..
Evet başta kendi kendimize koyduğumuz otomatik sensörün yanında iktidarın daha çok demokrasi istediğini belirtip, basın özgürlüğü başta olmak üzere birçok konuda iktidarlardan aşağı kalmayan muhalefet baskılarının yanı sıra "Basına özgürlük' derken kendisi gibi gazeteci olan gazetecinin yazı ve yorumlarını hatta tek işi olan gazeeciliği yaptığı için ülke sınırları içinde gözaltına alınıp, ülke sınırlarının ötesinde öldürülmesini bile kendi gazetesinde, sitesinde yayınlamayan sözde gazetecilerin de aralarında olduğu  medyanın yaşadığı sorunların dile getirilip, çözüm arandığı bu çalıştayın hemen akabinde yaşanan ve adına operasyon denilen bir gelişme dikkatimi çekti.
Yakınen bildiğim ve memleketim Ardahan'da 'yeni il başkanı kim olacak?' tartışmallarına taraf olup, birileri ve kendi geleceği için kulis yaptığını gördüğüm Ak Partili eski milletvekilinin ilçesi olan Göle olması ve bu ilçede yaşandığı iddia edilen konuların sanal ortamda gündeme getirilmesi ve bu gündeme gelen konuların başını çeken, vekilin yakınları olması ile operasyonun kamu görevi değil, devlet işi değil kamu ve devlet görevlisini kendi işleri için  emireri gibi kullanması idi.. Dikkatimi çeken bu operasyonun ve bu operasyondan sonra yine sanalda gazeteci geçinen biri tarafından gerçek gazetecileri hedef göstererek operasyona konu olan kamu görevlilerinin kullanılması yetmezmiş gibi adeta idamlarını ister olmasıydı.
Şantajcılık ve iftiracılığın yapıldığını ve bu nedenle bunları yapanların yakalandığını müjdelercesine madde madde suçlamalar yaparak kendince  kendisini kullananlara hoş görünme çabası içinde olan bu zatın aslında kendisinin de sanalcı olduğunu unutup, 'operasyonla göz altına alındılar' diye sevindiği kişilerin suç işlediğini ve bu suça ortak olanların bazı gazeteciler olduğunu belirtirken, kendisinin jitem elamanıymış gibi ihbarda bulunan bir sanalcı olduğunu da ortaya koymaktaydı.
Kısacası bu operasyonu yapanlardan benim tek bir ricam var bahsi geçen operasyonda gerek adı geçenler gerekse arananlar bunlardır veya değildir yazılanlara söylenenlere ve bu sanalcı tarafından madde madde tekrarlananların gerçeğine samimiyetine bakılması gerekirken ona, buna iftira atarak çoğu gerçek olan yazılanlara konu olanlara bakmak gerekir, sonra da bunlar yetmedi başkalarını da hedef gösterenlerin asıl sanalcı, sahtekar, asıl şantajcı, ihbarcı oldukları ve gazeteci olmadıklarını anlamak lazım..
Çünkü gazetecilik sanalcılık olmadığı gibi hiç ama hiç ihbarcılık, şantajcılık, jitemcilik ve çıkarılmak istenen yeni yasa maddeleriyle güvence altına alınmak istenen jurnalcılık hiç  değildir...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —