Vedat Kan
Tarih: 03.08.2023 20:17
Ben kime ne anlatıyorum ki
Ben kime ne anlatıyorum ki
Az biraz tarih okumuş olanlar çok iyi bilirler ki büyük İmparatorlukları, devletleri ve hatta hatta krallıkları yıkanlar; kesinlikle ve kesinlikle hanedan üyeleri olanlar değildir. Kimdir diye merak edenlerimiz vardır şimdi, söyleyeyim. Bu işin müsebbipleri, saray mutfağında olup şerbet hazırlayıp, hazırladığı bu şerbeti saray efradına, hanedan üyelerine elinde ibrik dediğimiz şeyle dağıtan kişilerdir.
Hanedan üyelerinin yanına rahatlıkla girip çıktıklarından ve onlara çok rahat ulaşabildiklerinden dolayıdır ki belli bir aşamadan sonra kendilerini onlardan zannederek, onlar gibi görmeye ve onlar gibi emir vererek egolarını ortaya koyanlar ile aklını karıştırdıkları ve bilhassa emir aldıkları kişi veya kişiler tarafından yıkılmıştır.
Şimdi yine ne alaka diyenlerimiz olacaktır.
Haklılar da…
Kim ne anlasın; ben kime, ne anlatıyorum?
Bundan bir vakit evvel, duyduğum bir dedikodudan dolayı o kadar sevinmiştim ki, zil takıp oynamadan evvel, üşenmeden oturup yazdım ve “Mehmet abinin bu şehire yapacağı en büyük iyilik bu olur” diye de belirterek, duygularımı dile getirmiştim.
Sonrasında mı ne oldu? Muhataplardan birisi beni arayarak, gönül koymuş ve yazımda bahse konu olan ve Erzurum’lu olmadığı halde, en iyi Erzurumluymuş gibi gösterdiğim kişiyle olan bağımı sormuştu. Ben de kendisine gayet net ve samimi bir şekilde “bahse konu kişiyi yazdığım özelliklerinden dolayı, iş dünyasından ve faaliyetlerinden, yayınlarından, makalelerinden dolayı tanıdığımı ve yazdıklarımın arkasında olduğumu” da belirterek sohbete o an için noktayı koymuştum.
Sonrasında o Erzurum doğumlu olmadığı halde, birçok Erzurumludan daha iyi Erzurumlu olan kişinin basın toplantısından takip ettiğim kadarıyla da gördük ki; ortada bir de bunun “cambaz yemini” olayı varmış.
Bu yeminin detayını merak edenler, bu sıcakta beni yormadan biraz araştırsınlar ve ne demek istediğimi de okuduktan sonra umarım anlarlar ama birilerinin sırf o koltukta oturmak amacıyla bu tür hamlelere tevessül etmesi gerçekten de akıl alacak gibi değil.
Bir de oturdukları yerden hemen herkesi fırıncı çırağı zannetmeleri yok mu? İşte bu daha bir hoş. Hâlbuki olay hiçte öyle locadan seyredildiği gibi değildir.
Hevesimin kursağımda kalışına mı yanayım, ta başından beri kurum olan Erzurum Sporu ve ailesini desteklemek için yazdığımız o yazıları kendilerine şiir olarak algılayanlara mı yanayım, lig başlarken takımın yine birilerinin reklamına alet olduğuna mı yanayım.
Ortada ciddi manada isteyen bir başka aday varken ve bunu da hazır dillendirmişken, o Erzurum doğumlu olmayan ama birçoğumuzdan daha çok Erzurum’u düşünenin açık ve net desteği de ortada iken, ligin ilk karşılaşmasından önce verin yetkiyi, daha ne bekliyorsunuz ki? Ama önce; Erzurum doğumlu olmadığı halde o çok iyi bizden birisi olanın sorduğu soruya cevap alarak, ne demişti “T nin cevabı nedir?”
Ne var bunda, her şey sizin elinizde değil mi?
Öyle ya;
Ben kime ne anlatıyorum ki?
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —