Rafet Ulutürk

Tarih: 02.07.2025 08:08

Barıştan Korkanlar: Ortadoğu’da Sessizliği Bozanlar

Facebook Twitter Linked-in


Ortadoğu’da bir gün bombaların susmasını, çocukların uykularında korkuyla sıçramadığı sabahları hayal etmek ne kadar da güzel olurdu. 
Ama bu hayalin gerçekleşmesini istemeyenler var. Çünkü bu coğrafyada barış, bazı devletlerin sonu demektir.

İsrail ve ABD için Ortadoğu’da savaş, sadece güvenlik politikası değil, bir varlık sebebidir. Onlar için “barış”, sistemin çöküşüdür. Çünkü bu topraklarda insanlar bir araya gelirse; etnik, mezhepsel ve siyasi ayrımlar bir kenara bırakılırsa; ümmetin kardeşlik potansiyeli tekrar ayağa kalkarsa — İsrail’in korkusu, Amerika’nın çıkarı çöker.

Barış dolu bir Ortadoğu, emperyalistlerin sonudur. 
Çünkü:

Savaş oldukça silah satarlar,

Bölünmüşlük oldukça petrolü yönetirler,

Korku oldukça diplomasiye yön verirler.

Bu yüzden bölge halklarının ortak bir hayali bile tehlikedir onlar için.

Ama Türkiye bu büyük oyunu gördü. Artık klasik manşet savaşlarının, medya oyunlarının, diplomatik tuzakların ötesine geçmek gerektiğini fark etti. Ve geçmeye başladı. Ama yetmez. Bu değişim; sadece birkaç açıklamayla, birkaç yüzeysel reformla olmaz.

Türkiye'nin atması gereken adımlar şunlardır:

1. Özelikle Bürokrasiyi yeniden şekillendirmek: Liyakatsiz kadrolarla bu savaş verilemez. Her taşın altındaki kirli isimler temizlenmeli, milletin iradesini taşıyan dertli davasi olanlarla yeni bir bürokratik ruh inşa edilmelidir.

2. Ortadoğu diplomasisinde öncü olmak: Sadece arabulucu değil, yönlendirici ülke olmak zorundayız. Çünkü Türkiye susarsa mazlumlar yetim kalır.

3. İçeride dirlik, dışarıda birlik: Dış politikada cesur hamleler içerde istikrarla desteklenmezse, hiçbir anlamı kalmaz. Bu yüzden içerideki temizlik için hızlanmalı, yapısal reformlar tamamlanmalıdır.

Bugün çok yavaş gidiyoruz. Ağırdan alıyoruz. Belki sistemin yapısından, belki direnen odaklardan... 
Ama vakit dar, meydan sahipsiz değil.

Şimdi ya tarihin yönünü değiştiren bir millet olacağız ya da yine başkalarının yazdığı acı senaryonun figüranı.

Unutmayalım: Temizlik bazen can yakar ama ardından gelen ferahlık, bir milletin dirilişi olur. Temizlik gecikirse, kir devleti kemirir. 
O yüzden hayırlı bir iş olan bu arınma süreci hızla tamamlanmalıdır. Türkiye bürokraside, diplomaside ve yargıda yeniden doğmalıdır.

Çünkü biz barış istiyoruz. Onlar ise savaşla var oluyor.
O hâlde karar bizim: Ya susacağız ya da “barışa savaş açanlara” karşı ayağa kalkacağız.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —