Kadir Uğur Yılmaz

Tarih: 06.03.2025 10:14

ALO SANTRAL! BANA KAMU VİCDANINI BAĞLAYABİLİR MİSİN?

Facebook Twitter Linked-in

Aradığım adalete henüz ulaşılamıyor… Telefonun diğer ucunda uzun bir çevir sesi var. Açan yok. Belki de hatlar meşgul. Belki de adaletin telefonu çoktan fişten çekildi de biz hâlâ boşuna çeviriyoruz numaraları.

Bir ülkede adalet terazisi bozulmuşsa, mahkemeler vicdan yerine talimatlarla karar veriyorsa, sokaktaki vatandaş da bir gün o terazinin yanlış tartacağını bilir. Adaletin olmadığı yerde ne huzur olur ne de güven. Peki, biz ne yapıyoruz? Üç günlük öfkeyle klavyelerden adalet arıyor, dördüncü gün her şeyi unutuyoruz. Kamu vicdanı dediğimiz şey, sadece sosyal medyada birkaç saatlik trend olmaktan öteye geçmiyor.

Bir hırsız yakalanıyor, üç gün sonra serbest. Bir çocuk istismarcısı mahkemeye çıkıyor, iyi hâl indirimiyle ödüllendiriliyor. Bir kadın sokak ortasında katlediliyor, sanık "pişmanım" dedi diye ceza hafifliyor. Bizim adaletimiz bu mu? Kamu vicdanı bu kararları onaylıyor mu?

Adaletin gerçek sahibi millettir. Ama millet, hakkını sesini yükseltmeden aramazsa, kararları sadece iç çekerek takip ederse, hukuk değil, güç sahipleri hüküm verir. İşte tam da bu yüzden, "Alo Santral!" diye haykırıyorum. Bana kamu vicdanını bağlayın!

Çünkü bu ülkede hâlâ namusuyla çalışan, alın teriyle ekmeğini kazanan, zalime boyun eğmeyen insanlar var. Hâlâ adaleti bekleyen analar, hakkını arayan babalar var. Biz sustukça, onlar kaybedecek.

Ama unutmayın! Bir gün adalet hepimize lazım olacak. İşte o gün geldiğinde, o telefonun ucunda bir yanıt almayı umuyorsanız, bugün susmayın!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —