Kadir Uğur Yılmaz

Tarih: 08.01.2025 08:22

Adalet ve Liyakat: Tarafgirliğin Gölgesindeki Kayboluş

Facebook Twitter Linked-in

Bir toplumun temel taşları adalet ve liyakattir. Adalet, bireyin hak ettiğini almasını sağlar; liyakat ise başarıyı, yetkinliği ödüllendirir. Ancak, bu iki ilke, tarafgirlik ve fanatikliğin pençesine düştüğünde yerle bir olur. Bugün toplumumuzun en büyük sorunu, adaletin ve liyakatin bu kadar kolay hiçe sayılabilmesidir.

Tarafgirlik, kişinin kendi tarafını haklı görmek uğruna gerçekleri eğip bükmesidir. Fanatiklik ise bu eğilimi kör bir inançla körükler. Hakikatin yerini ideolojiler, şahıslar ve menfaatler aldığında, adalet susturulur, liyakat yok edilir. Çünkü bu anlayışta önemli olan hak eden değil, "bizden olan"dır.

Ne yazık ki, ülkemizin pek çok kurumunda bu hastalığın izlerini görmek mümkün. Devlet yönetiminden iş dünyasına, eğitimden yargıya kadar her alanda tarafgirlik, karar mekanizmalarını esir almış durumda. Sırf belli bir gruba yakın olduğu için yetkin olmayan kişilere makamlar teslim ediliyor, emek veren, çabalayan insanlar görmezden geliniyor. Bu yozlaşma, yalnızca bireyleri değil, toplumun tamamını etkileyen bir zehre dönüşüyor.

Adalet ve liyakat bir toplumun ortak paydasıdır. Eğer bir ülkede insanlar adalete güvenmez, liyakate inanmaz hale gelirse, orada huzur ve refahı konuşmak hayaldir. Çünkü adaletin olmadığı yerde öfke, liyakatin olmadığı yerde başarısızlık büyür. Bir toplumun yükselişi için hak edenin hakkını aldığı, başarıyı ödüllendiren bir düzen şarttır.

Türk milleti olarak bu noktada uyanık olmalıyız. Hangi siyasi görüşten olursa olsun, hak ve adaleti çiğneyen hiçbir tutumu kabul etmemeli, tarafgirliğin bizi birbirimize düşürmesine izin vermemeliyiz. Fanatiklik, milletin vicdanını kör eder; oysa bizim ihtiyacımız olan, vicdanı açık, aklı selim bireylerdir.

Unutulmamalıdır ki, adalet ve liyakat bir milletin geleceğini şekillendiren temel değerlerdir. Bu değerlerin gölgelendiği bir düzende ne huzurdan ne de kalkınmadan bahsedilebilir. Türk milletinin tarihi, adaletiyle dünyaya örnek olan devletlerin hikâyesidir. Bugün de aynı mirası korumak, adaleti ve liyakati esas alan bir düzeni inşa etmek zorundayız.

Eğer bu uyarıyı dikkate almazsak, tarafgirliğin ve fanatikliğin yarattığı yıkımı yalnızca bugünün değil, yarının çocuklarına da miras bırakırız. Bu ise ne tarihimize ne de milletimize yakışır.

Kadir Uğur Yılmaz


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —