ZİYARETLER

               Avrupalı liderler güzel yurduma ziyaretlerde bulunduklarında : önce Fener Rum Patrik Hanesini ziyaret ederler sonra doğu ve güney doğu da karanlık ziyaretler yaparlar en sonunda kısa süreliğine devlet yetkilileriyle temasta bulunup giderlerdi.

               Alman başbakanı bir kaç gün içinde Dönercilik güzel yurdumda , üç günlüğüne ziyarette bulundu. yaptı-Güney doğu  da çeşitli ziyaretlerde  bulundu ve özel olarak  İstanbul belediye başkanı ile uzun soluklu görüştü. Sonra bir siyasi parti genel başkanı ile temaslarda bulundu. Görüşme hakkında Türk ulusu bilgilendirilmedi..

               O Almanlar’ ki “ardına geçmedikleri ata torba takmazlar” temas eşit olmayan iki unsur arasında geçmiştir. Türkiye’nin bağımsız dış politikası tüm Avrupa devletlerini rahatsız etmekte- savunma sanayindeki gelişmeler başta ABD olmak üzere  bütün Avrupalı devletlerin uykularını kaçırtmakta, çıldırmalarına neden olmaktadır.

               Çanakkale’de karşımıza çıkan devletler ve işbirlikçileri yeni şartlar altında konumlarını belirleme ve yeni stratejiler üretme peşindeler. Almanya ABD ile egemenlik haklarından vazgeçerek bütünleşmiştir. O tarihi Alman gururundan bahsetmek mümkün değildir. ABD uydusu Almanya, PKK başta olmak üzere Tüm devletimizin düşmanlarına kucak açmış desteklemiş- koruma sağlamaktadır.

               ABD ile birlikte ülkemize ambargo uygulamaktadır. Sözde Türk dostu, müttefik Almanya! Bu şartlar altında Alman şansölyesi belediye başkanı ile neler görüştü bilmek isteriz.  Almanlar açıklamadı ama hiç olmazsa belediye başkanı kamuoyuna ikna edici açıklamalarda bulunsa iyi olur.

               Baydın’ın genel seçimlere müdahil olacağını söylemesini asla unutmadık. Türk savunma sanayiini 1950 li yıllarda olduğu gibi yeniden yok etme peşinde olduklarını , zeka özürlüler bile kabul etmektedir. Abdullah gül ile imzalanan 9maddelik gizli anlaşmanın bir benzerinin peşinde olduklarını düşünmemek elde değil.

               İngilizlerin- Almanların- Yunanlıların, bu belediye başkanı aşkını doğrusu pek merak ettim. Sanırım Türkiye’yi tekrar geri kalmış bağımsızlığını yitirmiş, şamar oğlanı yapma peşindeler .Bunu da kimler eliyle yapacaklarının ip uçları ortaya çıkmaya devam ediyor.

               İsevi dünya bizleri asla dışarıdan yıkmayı başaramadı. İçimizdeki düşmanlar ile durdurmaya çalıştılar. Kanımızın boş yere dökülmesine, içimizdeki düşmanlar ile birlikte neden oldular. Artık kimlik kartlarında kimlerin azınlık mensubu oldukları-dini bilgisi- kimlere sonradan vatandaşlık verildiği açık olarak yazılmalıdır. Tıpkı Cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu  bu bilgiler yer almalıdır.

               Artık bir çoğunun ense tıraşına görme vakti geldi sanırım. Devletimiz elbette Avrupalının niyetlerini bilmekte gereğini yapmaktadır. Bizim yurttaş olarak hassasiyetlerimizi kamu oyu ile paylaşmak birincil görevimiz ve hakkımızdır. Aman dikkat demek yurttaşlık görevimiz.

               Almanlar değişik uluslara koç başlığı yapmışlardır. Her iki dünya savaşını Almanlar çıkarmıştır. İlkinde ülkemin mahvolmasına neden olmuşlardır. Goben zırhlısını unutmadık. Yeniden devlet kurmak zorunda kaldık. İkincisinde Avrupa’daki Yahudilerin Kenan diyarında toplanmalarına ve İsrail devletinin kurulmasına neden oldular.

               Şimdide 1947 de kurulan, İsrail devletini,  koruma derdindeler. ABD ile birlikte hareket ediyorlar. Almanlarda para çok- silah yok! İstihbaratları CIA dan çok daha kuvvetli ancak bağımsız devlet politikaları yok. Ancak Long Doçland hedefinden asla vazgeçmediler.

               Dün olduğu gibi bu günde hedeflerinin önünde tek engel olarak Türkiye’yi görmekte gereği gibi davranmaktadır.

               Bizlerde gereği gibi davranmaya devam etmeliyiz.

               Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları gereği gibi davranan, gerekli önlemleri alan , cesaretini asla yitirmemiş olan kullarının üzerine olsun vesselam. 

                                                                                                                                                 LÜTFULLAH KALELİ