Yılbaşı Kutlamaları 

Öncelikle açıklama ile başlayalım..
Alanımız ilahiyat olduğundan dolayı çokça tartışılan, iki uç kutup oluşturan ve şu günlerde bize sıkça sorulduğu için, bu soruların, İslâmiyet adına açıklamasını yazıyoruz.. 

(Tam da bu günde, yakın çevremizde de olabilen, çam ağacı süsleyen veya noel baba kostümlü  yılbaşı partilerine katılan dostlar vs breysel algılamasın lütfen) 

Buyrun konuyu sorulara binâen, bütün detayları ile yazalım.. 

Aslında Noel ve yılbaşı birbirinden farklı kavramlardır.. 

Noel tarih olarak, Hristiyan'lığa gelen peygamber Hz. İsâ'nın doğum günü olan 25 aralıktır.
Christmas ise 24 aralık gecesidir, yani Noel'in arifesine verilen isimdir. 

Yani bizde Kurban ve Ramazan bayramı olduğu gibi; Hristiyan alemide  Hz. İsâ'nın doğum günü ve arifesini dîni bayram olarak geçirir.. 

Bu sebep ile Hristiyan ülkelerde 24-25-26 Aralık resmî tatildir.
Yılbaşı ise hiç bir din adına bir anlamı olmayan, sadece eski bir yılın bitişi ve yeni bir yıla başlangıç için yapılan etkinlik veya eğlencelerdir. 

Fakat  25 Aralık olarak kutlanan Noel az sayıda olan bazı ülkelerde, kendi inanç ve takvim hesaplamaları doğrultusunda 1 Ocak olarak da kutlanabiliyor.
Bu sebepler ile 25 Aralıkta başlayan Noel 1 Ocak tarihinde bitmiş gibi oluyor.. 
Ve 31 aralıktaki yılbaşı kutlamaları da Noel tarihleri ile birleştiriliyor. 
(31 aralık ile ilgili zayıf bir rivayet daha var ki onu da yazalım. Önceden Hristiyan alemine mensup, Anglikan Kilisesi ve Lutheran Kilisesi tarafından Hz. İsâ'nın sünnet edilişi için kutlanırmış.) 

Bu detaylar bilinmeyince, sanki Noel-yılbaşı aynı şeymiş gibi değerlendiriliyor..


Konuyu pekiştirmek için, diğer ayrıntıları ile birlikte maddelere dökersek: 

*Noel Hristiyan'ların dîni bayramıdır! 

*Noel Baba tamamen bir efsanedir! 

*Noel Baba'nın; Ren Geyikleri ile ışınlanırcasına yolculuk yapması, bacalardan girip çocuklara hediyeler, şekerlemeler bırakması vs İskandinav Mitolojisine dayanan bir efsanedir! 

*Noel Baba  sadece efsanevî bir figür ve bu figürde kullanılan kişi, aslında Hristiyan bir din adamıdır! 

*Asıl adı Aziz Nicholaos'tur ve rivayete göre Anadolu topraklarında(Antalya/Demre'de) doğmuş, Hristiyanlığı duyurmak için servetini harcamış, dîni adına yaşamış bir azizdir.. 

*Aziz Nicholaos aslında kırmızı giyinmeyen, "HoHoHo" demeyen sıradan sakallı görününmde bir din adamıdır! 

*Noel Baba'nın kırmızı kıyafeti  bir pazarlama şirketi buluşudur! 

*1930 yılında Coca Cola firmasının reklam çekimleri için  Noel Baba olarak Aziz Nicholaos figürünü kullanırken, ürün renkleri olan kırmızı ve beyaz ile, şimdilerde hâlen var olan kostümü tasarlamış olması ve bunun o yıl yılbaşı etkinliklerinde ses getirerek beğeni ile yayılması sonucu gelişmiş ve zaman içinde Noel Baba artık o kostümle özdeşleşmiştir! 

*Çam ağacı süslemesi de çok sonralardan Noelin simgesi haline getirilmiştir! 

*Noel(Çam) ağacı, Hristiyanlıkta  Hz. İsâ'nın doğumu ve dirilişinin simgesi,  dalları ve çalıları ölümsüzlüğün bir amblemi olarak görülür ve Hz. İsâ'nın çarmıhta giydiği dikenli tacı simgeler ama süs yoktur! 

*Yani süslemeler de Noel Baba gibi sonradan eklenmiştir! 

*Noel Baba ve Çam ağacı süslemeleri, bir çok sektöre hareketlilik getirdiği için devamlı lanse edilerek halka pekiştirilmiş olup, hiçbir dîni anlamı yoktur! 

*Hindi pişirilmesi ise; bizim bayramlarda hazırladığımız özel yemeklerimiz, âdet haline gelmiş ikramlarımız olduğu gibi, onların Noel için geleneksel hazırladıkları bir yemektir! 

Buraya kadar bütün detayları verdik...
Şimdi sorulan soruların özeti: "Müslümanlar; yıbaşı kutlarsa, çam ağacı süslerse, o gün hediyeleşirse, hindi pişirirse bunlar günah mıdır?

Bu sorular sorulurken aynı zamanda altı doldurularak sorulduğu da oluyor.
Şöyle ki; "Biz Noel kutlamıyoruz ki, yeni yıla girişi kutluyoruz, çocuklar heves etti diye çam ağacı alıp hindi pişirdim, önemli olan niyet değil mi?" gibi... 

Hattâ "Ameller niyetlere göredir" buyurmuş Efendimiz (SAV) diyen de, "hediyeleşmek sünnet değil mi?" diyen de çokça.. 

Evet doğru.. Esas olan niyettir, hediyeleşmek de sünnet.. 

Ancak başka bir Hadis-i Şerifte; "Kim herhangi bir gruba benzeşirse o da onlardandır."(Ebu Davûd, Libas 4) buyrulmuştur! 

Özellikle bu ve bu mihmaldeki hadis-i şerifler, çok önemli psiko-sosyal gerçeklere işaret eder. 

Ve şeklî benzeşmenin sonuçta dîni benzeşmeye götüreceğini anlatır. 

Hani hep çocuklarımıza nasihat eder dururuz ya..
"Arkadaşına dikkat et seni etkiler" deriz..
Bunu niye söyleriz?
Biliriz ve korkarız ki arkadaşının kötü bir tarafı varsa, o onu etkiler, zamanla karakterine yansır, kişiliğine dönüşür! 

İşte bu örnekle ve bu açıdan bakarak diyebiliriz ki; biz her ne kadar "etkilenmiyorum, inanmıyorum, taklit etmiyorum, sadece eğleniyorum" desek de bu bizim hayatımıza, kültürümüze yerleşebilir!

Ya da zaten çoktan yerleşmedi mi?

Tıpkı çocuğumuz için korktuğumuz  şeyler gibi kendi adımıza da sorgulamalıyız belki.. 

Şu an nefsimizin hoşuna gitmeyeceğini bilsek de, Kur'an ve sünnet ile sabit olanı net ve açık şekilde söylemekle mükellefiz...


Yılbaşı eğlencesi, Noel, Noel Baba, çam ağacı ve bunlarla ilgili diğer âdetler olan, o gün hediyeleşmek, hindi pişirmek vs başka bir milletin, başka bir dînin, Hristiyan aleminin kültürüdür.  

Kültür dediğimiz şey; toplumdaki din ve  yaşama dair ideolojilerin ete kemiğe bürünmesi misali, bir bütündür... 

Bu ikisini birbirinden ayırmak mümkün değildir. 

Peki hal böyle iken, "dînim İslâm, kitabım Kur'an ama kültürüme dahil ettiğim Hristiyan adetlerinden bir şey olmaz" diyebilir miyiz? 

Dîni kültüründe olmayan şeyleri alıp hayatına yerleştirmek, bedenini parça parça kaybetmek gibidir! 

Kültür ile din arasında böyle bir bağ bulunduğunu; sosyolojik, psikolojik ve felsefî anlamda herkes kabul ediyor ise o zaman eşittir; kültürün değişmesi, dîni anlamda tehlikelidir! 

Çünkü İslâm'ın beş temel amacından biri, dîni  yani Müslümanların hayatında İslâm'ı korumaktır.  

Bu sebeple; İslâm'ın korunmasını olumsuz etkileyen bir davranış, bir kültür değişimi, bir kültür taklidi yasaklanmıştır! 

Tamda bu konuyu birebir anlatan şu sahih hadiseyi yazalım... 

Peygamberimiz (SAV) Medine'ye göçünce, burada diğer din mensuplarının iki bayramının bulunduğunu ve bu bayramlarda kutlama yaptıklarını öğreniyor. Bayramların, dîni ve toplumu etkileyen en önemli kültür unsurları olduğunu düşünerek, bunları değiştirip yerlerine Ramazan ile Kurban bayramlarını tebliğ ediyor. 

Sonrasında da pek çok hadis ve sünneti ile de; başka dinlerle ilişkisi veya sembolik değeri, ilişkisi/fonksiyonu bulunan tüm örf, âdet ve uygulamaların hepsini Müslümanlara yasaklıyor!


Yine başka bir yanlış ise; bu günde, bu kutlamalara karşıt olarak "31 Aralık Mekke'nin fethi" deyip, farklı etkinlikler yapılması... 

Doğrusu; Mekke hicrî takvime göre 20 Ramazanda, yani milâdi takvime göre 10 Ocak 630'da fethedilmiştir!
31 Aralıkta değil!
Sadece bu yılbaşı organizasyonlarına alternatif olması adına bir "düzenleme!" yapılarak, son 5-6 yıldır 10 gün öncesine çekilmiştir! 

Bu ayrıntıyı da bilelim ki; zaten toplum olarak, başka bir sürü konuda kutuplaşmamız var iken bir de bu konuda karşı karşıya gelip birbirimize:
"Noeli kutlayacağına aynı gün Mekke'nin fethi!, onu kutlasana!" demeyelim... 

Mekkenin Fethi 10 Ocak!
Christmas 24 Aralık!
Noel 25 Aralık! 

Konuya dönerek; nefsimize hoş gelen o şenlikli, ışıltılı kutlamalara katılırken cidden din adına rahatsızlık duyarak bu "bahaneli soruları" soruyorsak şu soruyu da eklemek gerek! 

Hiç başka bir dîne mensup birinin, Ramazan veya Kurban bayramında âdet olarak; çocuklarına bayramlık aldığını, hediyeleştiğini, harçlık veya şeker verdiğini, o güne özel eşine dostuna baklavalar
börekler ikrâm ettiğini,  gördünüz mü? 

Bunlarda bizim bayramlarımızın ışıltılı, çalgılı çengili olmasa da, güzel ve taklit edilebilir yanları değil mi? 

Bizler (belki bahane ettiğimiz) çocuklarımızı sevindirmek ve mutlu etmek için; çam ağacı süsleyip,  o güne özel o isimle hediye alıyoruz, Jingle Bells dinleyip eğleniyoruz tamam diyelim..  

Peki neden onlar bizim bayramlarımıza denk gelen tarihte, bayramlık alıp harçlık vererek çocuklarını mutlu etmiyor?



Hadi son olarak bizim %89,5'i müslüman olan ülkemize dışarıdan bakalım.. 

Her yerde  süslenmiş çam ağacı, Noel Baba kostümleri/sembolleri, tüm mağazalarda kırmızı beyaz renklerini içeren kıyafetler ki, bu renklerin  sadece "bir ürün"(coca cola) renkleri olması ayrı bir muamma! 
Veya kurbanlık satan yerlerde patlayan hindi satışları.. 

Taklit mi, değil mi siz cevap verin...


Ez cümle...
Bu yapılanlar o dîni taklit niyeti ile yapılmasa bile şeklî taklittir! 

Ve başka bir dîne ait gelenekler; bayramlar, eğlenceler, etkinlikler vs taklit etme niyeti olmasa dahî, net olarak yasaklanmış ve ümmet bu konuda ciddi uyarılmıştır! 

Rabbimiz; "Ey iman edenler, yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin, onlar birbirinin dostudur. İçinizden kim, onları dost edinirse, (samimi bir muhabbet ile onlara bağlanırsa) o da onlardan sayılır. Şüphe yok ki Allah zalimler topluluğuna hidayet etmez!" (Mâide-5/51) 

"İnkârcılara: 'Allah’ın indirdiğine uyun” dendiği zaman: “Hayır! Biz, atalarımızdan gördüğümüze uyarız' derler. Peki, ya ataları aklını kullanamayan ve doğru yolu bulamayan kimseler ise!" (Bakara-1/170) diye vahyetmiş! 

Peygamberimiz(SAV) ise veda hutbesinde; “Size iki şey bıraktım ki, onlara sarıldığınız sürece sapıtmazsınız:  Bunlar Allah'ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir” buyurmuştur. 

Ayetler, sünnet, hadisler net...
Karar sizin... 

Doğruyu  evvelâ nefsimize buldurma ve sorulara cevap niyeti ile paylaştık... 

Niyetimiz hâlis iken amelimiz de sâlih olur inşallah diyelim...


                                 VESSELÂM...