YENİ TÜRKİYE PARTİSİ’NİN SİVEREKLİ HAKKARİ MİLLETVEKİLİ ALİ KARAHAN
(1919-5 Eylül 2003)

Ali Karahan 1919 yılında Siverek’te dünyaya geldi.

İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun oldu.

Viranşehir’li Edebiyatçı Lebibe Hanımla evlendi.

Bir kız ve bir erkek çocuk babasıydı.

1940’lı yıllarda İstanbul’da  düzenlenen “ Doğu Geceleri’nin” ateşli hatibi ve organizatörüydü.

Hakimlik, Savcılık ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği görevlerinde bulundu.

Tarihe 49’lar olayı olarak geçen davada yargılanan Ali Karahan 14 ay hapis, 5 ay 10 gün Çanakkale’de sürgün cezasına çarptırıldı.

1965 yılında Molla Mustafa Barzani’nin Türkiye’deki Kürt Aşiret Reislerine yazdığı mektup sayesinde Yeni Türkiye Partisi’nin Hakkari Milletvekili olarak Meclis’e girdi.

Hakkari’den milletvekili seçilmesi nedeniyle yargılanması erteleniyor, dava zaman aşımına uğruyor ve bir süre sonra da diğer arkadaşlarıyla birlikte beraat ediyor.

1960’lı ve 1970’li yıllarda Hakkari İlimiz nüfusu az olduğu için TBMM’de sadece tek milletvekiliyle temsil ediliyordu.

Karahan, uzun yıllar Ankara’da Avukatlık da yaptı.

KARAHAN’IN TANINMIŞ BİR BAYAN GAZETECİ İLE AŞK HİKAYESİ

Ali Karahan’ın  bir-kaç dil bilen, kültürlü, çok güzel ve eşinden boşanmış sosyetik Gazeteci-Yazar ile aşk hayatı yaşadığı Ankara kulislerinde dillendiriliyordu.

Rivayete göre sosyetik güzel Gazeteci-Yazar MİT ile ilişki içerisindeymiş.

Ali Karahan, 49’lar davasında tutukluyken eşi Lebibe Karahan bir toplantıda sosyetik Gazeteci-Yazar  ile karşılaşınca bu durumdan dolayı ona saldırıp hakaret  ediyor.

Lebibe Hanım eşi Ali Karahan’ı sosyetik Gazeteci-Yazar’ın ihbar ettiğine inanıyordu.

Bu kavga ve tartışmadan sonra her ikisi de cezaevinde bulunan Ali Karahan’a mektup yazıyorlar.

Lebibe Hanım mektubunda “ ALİ! SEN NE YÜZLE O FAHİŞEYLE YATIP-KALKTIN.BU MUYDU SADAKATIN?UTANMADIN MI? BAK, ZAMPARALIĞINDAN DOLAYI EVİMİZ YIKILDI. BEN VE ÇOCUKLARIM PERİŞAN OLDUK. KADIN ZATEN POLİSTİ. SENİ TUTUKLATIP, GÖREVİNİ YAPTI.” der.

Sosyetik kadın Gazeteci - Yazar ise yazdığı cevabi mektubunda “ALİ BEY , SENİN GİBİ DEĞERLİ BİR ADAM NASIL OLUR DA BU SOKAK KADINI İLE EVLENİR. YAZIK OLMUŞ SANA, AYIP ETMİŞSİN ALİ.” der.

Ali Karahan her ikisinin mektubunu jet hızıyla yanıtlar.

Karısı Lebibe Hanım’a şöyle der: “AMCA KIZI, GÜZELİM , SEN ÇOCUKLARIMIN ANASI VE GÖZÜMÜN NURUSUN. BEN SENİ NASIL O FAHİŞE İLE DEĞİŞTİRİRİM. BENİ BAĞIŞLA, BİR YANLIŞLIK OLDU, O’NUNLA BİR ARAYA GELDİK.SANA SÖZ VERİYORUM, BİR DAHA TEKRAR EDİLMEYECEK.”

Karahan Sevgilisi Gazeteci- Yazar’a  “ SEVGİLİM, BİR TANEM. YERDEN GÖĞE KADAR HAKLISIN.

BİZ KÜRTLERDE TANIŞARAK EVLENMEK YOK.

BİZ GÖRÜCÜ USULÜYLE EVLENİYORUZ.

BİLİYORSUN SENİ ÇOK SEVİYORUM. BUNDAN DOLAYI DA O’DAN FIRSAT BULDUKÇA SANA GELİYORDUM.”

Yüksek malumları olduğu üzere, mektuplar cezaevi idaresi tarafından incelendikten sonra postaya verilir.

Ali Karahan ise iki mektubu aynı günde cezaevi idaresine elden teslim eder.

İdare gerekli incelemeden sonra bakarki mektuplar Ali Karahan’ın aleyhindedir, sansüre tabi tutmaz.

Ama Lebibe Hanım’ın mektubunu, Gazeteci-Yazar’ın zarfına,  Gazete-Yazar’ın mektubunu ise Lebibe Hanım’ın zarfına koyar ve postaya verir.

Bir hafta sonra ziyaret gününün sabahı Lebibe Hanım cezaevine gelir.

Konu üzerine sert tartışma yaparlar.

Ali Karahan’ın rengi benzi atmış vaziyette koğuşa arkadaşlarının yanına geri dönünce arkadaşları ne olduğunu sorarlar.

Karahan olanları olduğu gibi anlatır.

Aynı gün öğleden sonra yine ziyaretçisinin geldiğini söylerler.

Ali  Karahan tekrar  görüşme yerine gider.

Bu kez karşısında Gazeteci-Yazar Sevgilisini bulur.

Gazeteci-Yazar ile sert bir şekilde tartışırlar ve kızgın bir şekilde koğuşuna geri
döner.

Koğuş arkadaşları durumu merak edip sorarlar: “YİNE Mİ YENGE GELDİ?”

Ali Karahan ciddiyetini bozmadan ve gayet ciddi bir şekilde, “ HAYIR , BU SEFER CARİYE GELMİŞTİ.” diye cevap verir.

1966 yılında Ankara Türkocağı Düğün Salonunda yapılan Yeni Türkiye Partisi’nin Kongresinde ateşli ve heyecanlı konuşmalarıyla bende derin iz bırakan Hakkari Milletvekili Avukat Ali Karahan’ı , Muhterem Eşi Lebibe Hanım’ı ve Karahan’ın Sevgilisi Gazeteci-Yazar Hanımefendiyi rahmetle anıyorum.

NEREDEN NEREYE?

Vahit Özdemir
30 Mart 2024