Bugün, 9 Mayıs 2024 Perşembe

Güzel yürekli, tertemiz zihinlere sahip yetişkin adayı gençler...
Ya da genç adayı çocuklar..... 

Bugün sizlere ithâfen yazayım istedim.. 

Bu zamana kadar bu köşede, bir çok konu başlığının içinde sizler vardınız.. 

Bir çok konuda sizlerden bahsedip, örnekler vermem; benimde yetişkin ve evli olanından başlayıp, ilkokul öğrencisi olanına kadar, her yaş grubuna dahil 4 çocuğun annesi olmamdan kaynaklı veya her yaş grubunun handikaplarını yaşıyor oluşumdandı belki.. 

Yeri geldi eğitim sisteminde yaşadıklarınızı yazı dizisi halinde yazdım, yeri geldi hep "Nereye gidiyor bu gençlik" diyen, biz yetişkinleri eleştirdim..
Ama her konuda, hep sizin tarafınızda oldum..
Haklıydınız çünkü... 

Sizleri yoran sistemler, gelecek kaygılarınız, görülmeyişleriniz, beklentilere yetişemediğinizde yaşadığınız stresler ve sonuçları, aile içi iletişimi kuramadığınızdan dolayı yöneldiğiniz farklı arayışlar, sürekli eleştrilmek.......
Bunların hepsinin zemînini hazırlayan bizdik çünkü... 

Ama bugün direkt size sorularım var! 

Yazacaklarımı bir anne, bir yetişkin olarak değil, sizlere dışarıdan bakan tarafsız bir göz olarak kaleme alıyorum, lütfen bu şekilde okuyun ki, doğru anlaşalım olur mu? 

Evet bu köşe İronik Sorgulamalar köşesi...
İroni sizin de en sevdiğiniz:) 

Hadi başlayalım... 

(YAZI UZUN AMA SIKILMADAN OKUYUN, SONUNDA YİNE SİZ HAKLI ÇIKACAKSINIZ :)) 

Şimdi; günümüzde X,Y,Z kuşağı tanımları var, hattâ son olarak ALFA eklenmiş.. 

Şöyle ki, 1965- 1979 yılları arasında doğanlar X kuşağı, 1980- 1999 yılları arasında doğanlar Y kuşağı, 2000 yılından sonra doğanlar ise Z kuşağı oluyormuş.
Hatta yeni teori; 2010 yılından sonra doğanlar Z kuşağını da geçmiş ve heralde alfabede harf bittiğinden ismi "ALFA" olmuş...  :) 

Ne demek bu?
Farkları neler az çok biliyorsunuz zaten.. 

Hepinizin mükemmel yaratılmış özellikleri var..
Bizlerden yani, X kuşağından daha pratik düşünebiliyor, bizim sorgulamadan kabul ettiğimiz şeyleri sorguluyorsunuz..
Yetenekleriniz bizden oldukça farklı ve geniş alanlarda...
Teknoloji çağına doğmuş olduğunuzdan, iletişim dahil her işinizi o mecralardan yapıyorsunuz..
Hayalleriniz de bizim sizin yaşlarınızda kurduğumuz hayallerden çok farklı ve üst düzey doğal olarak..
İstediğiniz her şeyi başarabilecek bir zekâya sahip olduğunuz ve bu sayede çok kısa sürede bir sürü şeyi, aynı anda öğrenebildiğiniz de bilimsel bir gerçek... 

Bu zekânızın farkındasınız ve sizlere yeterli yönlendirmeler yapılmadığından, yeterli alan açılmadığından, kabınıza sığmıyor, taşıyorsunuz...
Ve biz tüm bu gerçeklerle biliyoruz ki; zekî olduğunuz kadar, daha hayata yeni başladığınızdan tertemiz yüreklere de sahipsiniz..


Peki o çok güzel, tertemiz yürekleriniz ve zehir gibi aklınızla siz neler yapıyorsunuz?
Nerelerde kullanıyorsunuz bu size bahşedilmiş üstünlüğü?
(İstisnaları dışarıda tutarak yazıyorum)


Soru 1) Size derdinizi anlatmak için ana dilimiz Türkçe yetmiyor mu? 

Neden bir çok konuda sürekli yabancı kelimeler kullanıyorsunuz?
Sizin gözünüzden görmeye çalışıyorum yine; sanırım bu şekilde daha "cool" mu oluyor?
Bakın bende "havalı" yerine "cool" yazdım:) 

Erkek kardeşine veya arkadaşına hitap ederken, abi veya kardeşim yerine "bro" demek, anlamadım yerine "what", tamam yerine "ok" demek vs de bu cool olmanın bir göstergesi mi?


Soru 2) Yazarken veya konuşurken neden kelimeleri kısaltıyorsunuz? 

Slm, nbr, tşk, kib, aeo, tmm, mük, efso, aşko, cano, kahv6, güno gibi....
Neden? 
Yine havalı mı oluyor bu şekliyle? 

Soru 3) Konunun ne olduğu farketmeksizin, bazen çok sıradan bir şey anlatırken bile, neden hep cümlenin bir yerlerinde küfür kullanıyorsunuz?
Hattâ bu küfürler; içerik olarak, eylem olarak, kız-erkek farkı olsa da hepinizin ağzında? 

Soru 4) Arkadaşlık size ne ifafe ediyor?
Zîra en yakın arkadaşınız dahî olsa küçücük bir şey için, o kişiyi hemen silebiliyorsunuz.. Sadece silmekte yetmiyor hattâ, sizin tabirinizle ânında "gömüyorsunuz" Neden? 

Soru 5) Yine arkadaşlık ilişkilerinizde hep karşınızdaki kişiye bir üstü olduğunuzu ispat etmek istercesine, onu aşağılamak, beğenmemek, sürekli eleştirmek ya da yine sizin tabirinizle, onu "eziklemek" ne kazandırıyor size? 

Kafamda sizin adınıza empati kurarak cevap aradığım daha çok soru var..
Ama mâlum bir yazı sınırımız var, hepsini yazamıyorum..
Ama biliyorum ki sizler o üstün yaratılmış aklınızla, diğerlerini kendiniz bulursunuz, yeterki düşünün... 

Şimdi; hitap ettiğim Y-Z ve Alfa kuşağında olan çocuklarım da var demiştim ya,  yeğenlerim, çocuklarımın arkadaşları vs, onlarla da bu konuları sürekli konuşuruz, dolayısıyla sizlerin de olaya hangi açıdan baktığınınızı, açıklamalarınızı az çok biliyorum... 

Yine o kıvrak ve esprili zekânızla, sorularıma cevaplarınız şöyle mi? 

1) Yabancı dilimizi geliştiriyoruz! :)
2) Yazarken üşeniyoruz, yaa herkes böyle, devir değişti, şirin olsun diye, yeni trend bu!
3) Evet küfür kötü belki ama, herkes öyle konuşupta ben yapmayınca olmuyor, dışlanıyoruz, ana kuzusu gibi oluyoruz toplumda!
4) Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin!
5) O da beni eziklemişti, bana yaparken iyi miydi?! 
Bu ve benzer cevaplarınızı sizde bir yere yazın ve bakıp düşünün..
Kendinizi nasıl görüyorsunuz? 

Sürekli bir özenti hâlindesiniz, olduğunuzdan farklı görünme çabasındasınız..
Aslında yanlış olduğunu bildiğiniz şeyleri, sırf birileri "ne der" diye yapıp, o yanlışa ortak oluyorsunuz..
Arkadaşlık ilişkileriniz sürekli bir kısas içinde, sen yaptın-ben yaptım şeklinde...
Etkiye tepki- tepkiye etki verip duruyorsunuz ve bu bir çığ gibi büyüyor hayatınızda..
Aslında mutlu da etmiyor bu durum sizi değil mi?
Arkadaşlarınız içinde göstermekten çekindiğiniz, eziklenmekten korktuğunuzdan, bu duygu belki öfke olarak başka yerlerde açığa çıkıyor! 

Peki güzel yürekli gençler; bu çarkın bir dişlisi olmak sizi mutlu etmiyorsa ki, etmiyor...
Neden o çarktan çıkmayı denemiyorsunuz? 

Belki bir kaçınız bu çarktan çıkarsa, o çark dönemez hâle gelir ve diğer dişlerde dağılır ve biter ne dersiniz? 

Unutmayın sizler Y-Z ve Alfa kuşağısınız, başarabilirsiniz! 

Eğitim sisteminin zorluğu, handikapları, sıkıcılığı, gelecek hayâli kuramayışınız, boşlukta hissedip, yaşınız gereği arayışlarda olmanıza biz ailelerin de, devlet yetkililerinin de dahli büyük! 
Hep yazıyoruz zaten, haklısınız... 

Ve bu durum, bizimde saçma sapan bir çarka, dişli olmamızdan kaynaklı farkındayız..
Biz bu çarkın içinden çıkmayı düşünmek bir tarafa, her gün arttırdığı hıza ayak uydurmaya çalışıyoruz bile bile.. 

Siz de soruyorsunuz sürekli bize “neden” diye? 

Çünkü biz o sürekli gündemde tuttuğunuz kuşaklardan, yani sizden değiliz!
X kuşağıyız! Kapasitemiz mâlum:) 

Ya siz?
Y-Z-Alfa!
Nerede kapasiteniz? 

Bu üstünlükler size; önünüze gelen her saçmalığı, yanlışı kabul etmeniz, kim ne der korkusuyla özgüvensiz olmanız, size hiç bir şey kazandırmayacak davranışlar edinmeniz için mi verildi?
Hayır!
Lütfen farkına varın artık!
Sizler bizlerden farklısınız!
Kapasitenizi doğru alanlarda kullanın!
Bizleri haklı olarak eleştirdiğiniz konuları, bu halinizle düzeltemezsiniz! 

Bizim ve en önemlisi sizin size ihtiyacınız var! 

Bu şikayet ettiğiniz çarkları,  boş sohbetlerde daha üst küfür nasıl bulurum, yada yeni trendlere uygun nasıl giyinirim, nasıl konuşurum diyerek bozamazsınız! 

O zaman yaptığınız şeyin; eleştirdiğiniz biz X kuşağından ne farkı kalıyor?
Hani biz bir şeyi sorgulamayan, itaat eden nesiliz ya!
Ya siz?
Neden türü farklı da olsa, yine hemen kabullenip, sorgulamadan başka bir çarkın dişlisi oluyorsunuz?

O zaman farkımız sadece çarkların türü diyebilir miyiz? 

Demeyelim! DEDİRTMEYİN! 

Bir ortamda rahatça küfür etmek "Alfa"lık değildir!
Küfürü duyan olarak gülmek, hiç değildir! 

Bir kızın, yine kız arkadaşına saçma bir şekilde "abi yaa" diye hitap etmesi de değildir! 
(Bir erkeğin, erkek arkadaşına "abla" dediğini hiç duymadık sanırım kızlar?!) 

Kendine güvenmek, karşısındakini eziklemek hiç değildir! Aksine güvensizlik gibi görünmez mi sizce? 

Seyrettiğiniz dizi karakterlerinin etkisinde kalmak, onlar gibi konuşmak giyinmek trend ya da güncel olmak da değildir!
Neden trendiniz kendinize özel değilde, hep taklit? 

Erkeklerin kendi içlerinde söylemesi bile garip olan, ayıp olan şeyleri kız arkadaşları içinde konuşabilmeleri, küfürleri fütursuzca sıralamaları veya aynı şekilde kızların da en özel durumlarını her ortamda konuşabilmeleri, yine erkek özellikleri ile küfür etmeleri nasıl bir mantık?

Özellikle genç kızların; giyim tarzlarının sınırı aşarak, çıplaklık seviyesinde kendilerini teşhir etmeleri,  özgürlük veya modernlik değil, güzellikleri için onay almak adına, kendini değersizleştirmesidir!
(Açık olmak tercihtir, eleştirmeyiz asla! Ama bazen bu açık olmanın dışında, açmak daha çok açmak halinde oluyor, sözümüz onlara) 

Zamânın getirileri, içinde bulunduğunuz şartlar, imkânlarınız, ve fıtrî özellikleriniz ile herşeyi çabuk tüketmek, bıkmak da en önemli özelliğiniz...
Peki bu tüketme, bıkma özelliğinizin arkadaşlık ilişkiniz için de olması normal mi? 
Değil sevgili gençler, hiç normal değil! 

Bütün bunları, bir mekanda otururken sizlerin arkadaşlarınız ile oturduğunuz anlarda görüyor, şahit oluyorum ve inanın kahroluyorum…

Kendi aranızda kalmayan seviye veya değer yargılarınız, çevrenize karşı da yok artık! Bu mu "Alfa"lık! ?

Sizler bizleri eleştirirken çoğu konuda haklısınız diyoruz...
Biz sorgulamadan itaat  öğretilmiş, öyle yaşamaya devam eden bir nesiliz evet.. 

Ve sizlere bu sorduğum soruların bazılarının altında da yine biz varız onu da biliyoruz.. 

Oturup sizinle her türlü pisliği, şiddeti, edepsizliği, asîliği, küfürü içeren dizileri seyredersek, yine sadece; edep dışı, full küfürlü, belden aşağı muhabbetlerin edildiği talk showların biletletini kovalarsak, bunları tekrar tekrar izleyip paylaşan olursak,  basit komedi filmlerinde bile küfürleri beraber izleyip gülersek siz de haklı olursunuz! 

Sadece akademik başarılarınıza odaklanıp, ahlâki anlamda "nereye gidiyor bu gençlik" ya da "herkes böyle" serzenişinden başka bir şey yapmadığımızdan da haklı olursunuz! 

Size değer vermeyi maddî ihtiyaçlarınızı karşılayıp, "tek görevin okumak, başka bir sorumluluk vermiyoruz ki" diyerek örnek anne-baba oluyor ve sonrada size "sorumsuz" yaftasını biz yapıştırıyoruz! 
Yine haklısınız....


Bakın yine ipin ucu döndü dolaştı bize çıktı gördünüz mü? 

Sizin tabirinizle  sizin iç sesiniz olayım; "yes be!", "işte bu!", sebep sizsiniz!"  
dediniz değil mi?  :) 

Hepsinin altından biz çıktık, kabul diyelim.. 

Peki gençler size tekrar sorayım.... 

Nerede kaldı sizin "Y-Z-Alfa" lığınız? 

Madem bizden üstünsünüz, kullansanıza bu üstünlüğünüzü..
Bize de doğruları yaşatıp, gösterip; "Vay be, bu gençlik gümbür gümbür geliyor, çok zekîler, çok sıradışılar!" dedirtsenize! 

Ben hepinizin "Alfa" seviyesinde olduğunuzun farkında olarak diyorum ki...
Kapasitenizi taklitte değil, çirkinleşmekte değil, özünden çıkmakta, dilini değiştirmekte, kendini değersizleştirmekte değil de; bizi ve sizi kurtaracak şekilde, kendininizi geliştirmekte kullanın lütfen! 

Bizim size,  SİZİN SİZE  ihtiyacınız var! 

Başarabilecek özelliklerde olduğunuzu, tüm dünya bilimi kabul etmiş, ve farkında! 

Sizde farkedin artık!
Birbirinize köstek değil destek olun, taklit eden değil, edilen olun..
Edepsizliğin özgürlük olmadığını, karşınızdakinin espri diye ettiği küfürlerin hakaret olduğunu bilin! 

Ben o herkesin söylediği "Nereye gidiyor bu gençlik" cümlesine her yazımda kendimizi, yetişkinleri eleştirerek dedim ki; " Bizim açtığımız yollara gidiyorlar.." 

Ama bugün size, "Alfa" seviyesindeki gençlere diyorum ki; Alfalığınızı kullanın, herşeyi sorguladığınız gibi bizi de sorgulayın!
Madem biz size göre alt kapasiteyiz, bizim açtığımız bu yanlış yollara, saçma sapan filmleri izlememizi, kötü örnek oluşlarımızı da sorgulayın! 

O büyüklerin sürekli kullandığı "dış güçler" tabiri yerine; bizi, toplumu, geleceğimizi tehdit edenin, "iç güçler" olarak kendimizin olduğunu farkedin! 

Ve kendinizi de bizi de kurtarın! 

Özentisiz, saygılı, başarılı, sözü geçen, kendine güvenen yetişkinler olun! 

Zîra bizden bize fayda yok çocuklar!
Unutmayın ki biz, size güveniyoruz! 

Çünkü "Alfa"sınız, "Y" siiniz, "Z" siniz!
Bizden farklıysanız bu farkı, bukalemun gibi her ortama uymakla gösteremezsiniz! 

Eğer Alfalık “bukalemunluksa” bizde "X" değil de Alfayız  o zaman!

Her şeye koşulsuz uyumda, sorgusuz kabul etmekte, sürü psikolojisi ile yaşamakta üstümüze yoktur çünkü, ne dersiniz?  

GERÇEK “ALFA”LIĞINIZ İLE AZCIK DA OLSA DÜŞÜNMENİZE NİYETLE... 

                             VESSELÂM... 

(GENÇLERİMİZİN OKUMASI ADINA, BELKİ FARKINDALIK OLUŞTURMASINA VESÎLE OLUR NİYETİYLE, ONLARLA PAYLAŞIN LÜTFEN)


Esin kaya
7.03.2024 15:39:59
Merhaba Tülay hanım, şahanesiniz. Ne kadar güzel, ne kadar doğru anlatmissiniz. Ben paylaştım, umarım çok okuyanı olur. Şu dönemde ne biz X kuşağı olanlar var ne şey, z alfa olanlar mutlu değil. Ah bir kendimizi özümüzü bulabilsek, değerlerimizi unutmadan eglenebilsek, giyebilsek, geleceğe umutla bakabilecek bir ülkesi olabilse çocuklarımızın... Ne iyi olurdu. Kalın sağlıcakla.

Y-Z ve ALFA KUŞAĞI GENÇLER

BU YAZI SİZLERE ÖZEL

Tülay Dikmen ile İronik Sorgulamalar

5.03.2024 14:49:00

Gelin hep beraber Erzurum'u "Uzak Şehir” olmaktan çıkaralım

Önce insan olmak, insan olmayı bilmek!

Gündeme Dair Meseleler

ERZURUM SPOR FK EYÜP SPOR İLE İSTANBUL'DA KARŞILAŞACAK

ERZURUM BEYAZŞEHİR SPOR KULÜBÜNDEN FUTBOL İL TEMSİLCİSİ FERİT KARAKOCA ' YA ZİYARET

SERKANDAŞ SİGORTA U-15 YAŞ GRUBU PLAY-OFF YARI FİNAL MÜSABAKALARI BAŞLIYOR

Valimiz Sayın Mustafa Çiftçi’nin “Vakıf Haftası” Mesajı

Palandöken’in çok özel ziyaretçileri vardı

Biz çoktan başladık…

Erzurum valiliği; bir iddia ve bir cevap…

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 35 28 1 6 58 90
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 35 11 12 12 -4 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 35 8 14 13 -14 37
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 35 8 18 9 -31 33
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16

YAZARLAR