Başa dönecek olursak; İsrail'in, Gazze'ye insani yardım götüren ve 'Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük' sloganıyla yola çıkan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010'da düzenlediği saldırı sonrasında kopan ve diplomatik seviyesi aşağılara çekilen Türkiye-İsrail ilişkileri, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un geçen sene Ankara'ya yaptığı ziyaret ile yumuşamaya başladı. Devamla 2008'den bu yana yapılan bu ilk üst düzey resmi ziyaret, her iki ülkede ilişkilerin normalleşmesi için adımları hızlandırdı ve karşılıklı olarak büyükelçi atama kararı ile sonuçlandı. Hafta içinde T.C. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İsrail Başbakanı Netanyahu görüşmesinden sonra Türkiye-İsrail ilişkileri yeni bir evreye girecek. Belli ki aradan geçen 13 yıldan sonra Ortadoğu’da ilişkiler ve dengeler değişecek ve eskiye benzemeyen yeni bir şekil alacak.
Öte yandan; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile görüşmesi, hafta içinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşecek olması önemli bir dış siyaset adımı. Bilindiği üzere 2013 yılında sıkıntıya giren ve neredeyse kopuş noktasına gelen Türkiye-Mısır ilişkilerinin yükseltilmesi adımı bu yıl karşılıklı Büyükelçilerin atanması ile başladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra da Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin Erdoğan’ı tebrik eden ilk isimlerin arasında yer alması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah es-Sisi’yi Türkiye’ye davet etmesi Türkiye-Mısır ilişkilerini yeni bir evreye soktu.
Özetle; Türkiye’nin Ortadoğu ülkeleri ile olan ilişkileri ve Ortadoğu politikası yüz güldürecek bir seviyeye doğru ilerlerken, bu ülkelerle olan ilişkilerin Kıbrıs sorununun -Kıbrıs Türkleri lehine -çözümüne de katkı koyacağına dair inancımız artıyor.
Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı