İbrahim Bayrakçı

Tarih: 27.03.2024 08:15

TİLLO KÖYÜ VE ŞEYH FAKİRULLAH (*)

Facebook Twitter Linked-in

TİLLO KÖYÜ VE ŞEYH FAKİRULLAH (*)

      Tillo, Siirt'in güney doğusunda, altı yedi kilometre uzaklığında, iki sırtın birleştiği bir boyunda kurulmuş büyükçe bir köydür. Bu köyün özellikleri vardır. Yapıları «cas» denilen, dış etkilere ona- rılmadan uzun zaman dayanamayan bir cins kireçten yapılmıştır. Yapı- ların üzeri kubbedir. Yalnız kapı ve pencereler ağaçtandır.

         Yazın bunaltıcı sıcaklar olmadığı gibi, kışları da çok sert değildir. Üzüm bağları; nar, incir, badem gibi yemiş ağaçları köyün etrafını kaplamıştır. Hele butum denilen bir cins fıstık ağaçları geniş dal ve gövdeleriyle köye başka bir güzellik vermişlerdir. Köyün en önemli eksikliği kaynak suyudur. Su ihtiyacı çokça bulunan kuyu ve sarnıçlarla karşılanır.

İbrahim Hakkı'nın:

«…..... iki yüz ev ile nice dükkân, bir han, bir hamam, üç mescit ve bir cuma camisi olan Tillo nam karye... >>

diye anlattığına bakılırsa köy o zaman daha büyükmüş. Osman Efendi'yi bu köyle eğliyen, bütün ağrı ve acılarına ilâç olan Şeyh İsmail Fakirullâh, bin altmış yedi recebinin altısında «19 nisan 1657» cuma günü bu köyde doğmuştur. Yirmi dört yaşına kadar babası Molla Kasım'dan ders okumuştur. Babasının ölümünden sonra yerine imam ve hatip olmuş hem de ders okutmuştur.

İsmail Fakirullâh, kırk sekiz yaşındayken bir gece komşusunun birinin başsağlığından dönüyormuş. Karanlıkta susuz, derin bir kuyuya düşmüş. Yakında bir dükkânda gece geç vakte kadar bez dokuyan bir çulha dört saat sonra imamın sesini işiterek komşulara haber vermiş. Gelenler şeyhi [tırnak kadar bir sıyrığı saymazsak] yarasız, beresiz, başında sarığı, ayağında nalını ile sağ salim kuyudan çıkarmışlar. Bu olaydan sonra şeyh tamamen münzevi yaşamış. Ev işlerini de büyük oğlu Abdülkadir'e bırakmış.

         Şeyhin ünü günden güne artmış. Sözü geçenler, ileri gelenler ziyaretine koşmuşlar. Komşu illerin beyleri de hatırını sayıyorlarmış. Hatta son senelerinde Mekke Şerifi Mesut ve Sultan. I.Mahmut  mektuplar yazıp armağanlar gönderiyorlarmış.

Siirt tarihi, «Vasiyetname-i Hikem- Fakirullâh» ve «Cevahir İman» adlarında şeyhin iki basılmamış eseri olduğunu da kaydediyor.  Bütün gününü kendisi için yaptırdığı özel tapınağında geçiren bu ünlü Şeyh İsmail Fakirullah'a Osman Hasanî'den sonra gelen Molla Muhammet Sıhranî de mürit olmuş. Bu mollanın şeyhine yazdığı Arapça bir kasidesi de vardır.

Bu Molla Muhammed Sıhraní de bütün gününü şeyhin yanında geçirmiş, ömrünün sonuna kadar ayrılmamış ve orada ölmüş.

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —