Bugün, 19 Aralık 2025 Cuma

Sinsi, yavaş ama devamlı ve ısrarlı bir biçimde ülkemizde bir şeyler yapıldı;
yapılmaya devam ediliyor. Cephe tek değil; siyasal, sosyal, ekonomik, psikolojik... Hemen
her yönden başlatılan saldırılar; ahlaki, milli, kültür ve moral değerlerimizi bir bir
törpülenmeye, yontulmaya, yok etmeye başladı. Şimdi dönüp bakıyorum da yaşadıklarımıza
“vah ki ne vah!”, demekten kendimi alamıyorum. Neler mi oldu Türkiye’de?
Sonradan adına “FETÖ Terör Örgütü” adı verilen Gülen Cemaati’nin yıllarca devletin
kılcal damarlarına kadar girmesine imkân sağlandı. Dini hassasiyetlerimizi kendisine maske
yapan bu örgütün marifeti ile Türklerin Ergenekon’dan çıkışını anlatan anlamlı destanımızın
adı verilerek başlatılan hayâsız bir operasyonla Türk ordusu itibarsızlaştırıldı. Hukuk
hançerlendi, adalet yozlaştırıldı. Ardından her şey çorap söküğü gibi biri birini takip etti.
Devlet içinde devlet olma imkânına kavuşturulan, her türlü isteklerini devleti yönetenlerce
karşılanan bu sözde dini cemaat gün geldi devlete kafa tutar oldu. Sonra devleti yönetenlerin
zaaflarından yararlanarak devleti ele geçirmeye çalışan bu örgütün silahları, devleti
yönetenlere doğrulunca işin vahametinin farkına varıldı ve TBMM’sini bombalayacak kadar
alçalan örgüt tasifye edildi. Ardından 17-25 Aralık yolsuzluklarının üstü örtüldü. Andımızın
kaldırılması ile başlayan süreçte eğitimin milli vasfı ortadan kaldırıldı Eğitim dini esaslara
göre şekillendirildi. Allah’ı Allah’la aldatmak Gülen Cemaatine özenilerek rant kapısı yapıldı.
TBMM’si işlevsiz hale getirildi. Kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırıldı. Osmanlıdan günümüze
uzanan Kara, Hava ve Deniz harp okulları, çekirdekten subay yetiştiren askeri liseler
kapatıldı. Devlet planlama Teşkilatı lağvedildi. Sayıştay ve benzeri denetim mekanizmaları
devre dışı bırakıldı. Yargı bağımsızlığına son verildi. Çökme, çökertme, talan ve yağma ile
Cumhuriyet’in 70 yıllık kazanımlarının satışına hız verildi. Maden kanununda yapılan 21
değişiklikle madenler önce yandaşlara ardından emperyalist güçlere peşkeş çekildi. Dış
politikadaki gelgitler, kifayetsizlik, tutarsızlık ve öngörüsüzlükler tavan yaptı. Hazine
boşaltıldı. Umutsuzluk, gençlerimize “bir kapağı atsam Batı’ya”, dedirtildi. Üç rakamlı
enflasyonla devleti yönetenlerin eli vatandaşın cebine uzandı. Millet fakirleştirildi. Devlet tüm
kurum ve kuruluşları tek adamın ağzına bakar hale getirildi. Yolsuzluk, yoksuzluk, yasaklara
son verilecek diye yola çıkanlar, yolsuzluğun, yoksulluğun ve yasakların zirvesine mekan
kurdu. Yalan kavağa çıktı. İsrafın adı itibar oldu. Anayasa rafa kaldırıldı, “Partili
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” gibi yeryüzünde eşi benzeri olmayan uyduruk bir
sistemle yürütme, yargı ve yasama bir kişinin inisiyatifine terk edildi. Tarikatların,
cemaatlerin çalışmalarına vakıf adı altında meşruiyet kazandırıldı. Şeriat çığlıkları atılmaya
başlandı. Kısaca ABD tandanslı FETÖ terör örgütünün ülkemiz için düşündükleri ve
yapacakları üç aşağı beş yukarı gerçekleştirildi. Bu saydıklarım gıdım, gıdım… Mehter
müziği eşliğinde iki adım ileri bir adım geri atılarak, milletin tepkisine göre hareket edilerek
yapıldı. Nasıl olsa okuma özürlü bu toplum, çabuk unutur mantığı ile Türkiye
Cumhuriyeti’nin sonu hazırlandı.
İşte bu yazı dizimizde ülkemizin nasıl bu hale getirildiğini anlatmaya çalışacağım.
Tanıyan tanır, bilen bilir beni. Ben, vatanını, milletini, bayrağını, dinini, devletini, seven milli
ve manevi değerlerine bağlı; ömrünü eğitim ve öğretime vakfetmiş emekli bir öğretmenim.
Akif’in de veciz olarak ifade ettiği: “Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek”, diyen

doğruya ve doğruluğa âşık; haktan, adalet ve hakikatten taviz vermeyen bir kişiyim. Beni,
öğrencilerime, canlarıma sorun. Onların her biri de öğle tanır ve tanıtırlar öğretmenlerini.
Amacım, sizlere inandığım değerleri anlatmak değil elbet. Çoğu zaman keşke şu son
otuz yılı Allah, bana yaşatmasaydı diyorum. Gözlerim, ülkemin ve insanımın düşürüldüğü bu
alçak bu zelil durumu görmeseydi; kulaklarım kendilerine kıymet verdiği insan kılıklı
mahlûkatın söylediklerini duymasaydı, diyorum.
Çok şey yaşadık çok şey gördük elbet. Adına ister Tarih körlüğü ve basiret bağlanması
deyin ister gaflet, delalet yahut başka bir sıfat ekleyin. Şu bir büyük gerçek ki ülkemizde son
30 yılda yaşananlar tarihin hiçbir döneminde yaşanmadı, görülmedi.
Devam edecek…
Hadi ÖNAL/


SUSTUĞUMUZ SÜRECE HER YALAN, BİN YILAN OLUR(I)

Hadi Önal

1.02.2024 07:56:00

Başsağlığı ve Taziye

U-16’DA YAŞ GRUBUNDA ŞİMDİ FİNAL ZAMANI

Avrupa'nın en gözde kış turizmi destinasyonu olan Palandöken Kayak Merkezinin 2025-2026 kış sezonu açıldı…

Bölge ve İl Müdürleri Toplantısı Gerçekleştirildi

Vali Çiftçi’den kalplere sıcak bir dokunuş

Anadolu’ya 1900 metre yükseklikten bakan şehir

Haydi gelin köyümüze geri dönelim…

Ahmet Dal’dan “Yeter artık!”

Anahtar Parti Oltu’da Saha Çalışmalarını Sürdürüyor

Vedat Kan’la 25. Gün’ de “Palandöken Belediyesi ” vardı…

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 16 12 1 3 24 39
2.FENERBAHÇE A.Ş. 16 10 0 6 22 36
3.TRABZONSPOR A.Ş. 16 10 1 5 14 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 16 8 3 5 10 29
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 16 7 4 5 7 26
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 16 6 3 7 4 25
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 16 6 5 5 -2 23
8.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 16 5 6 5 5 20
9.KOCAELİSPOR 16 5 6 5 -3 20
10.CORENDON ALANYASPOR 16 3 4 9 -1 18
11.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 16 4 6 6 -3 18
12.TÜMOSAN KONYASPOR 16 4 8 4 -8 16
13.GENÇLERBİRLİĞİ 16 4 9 3 -4 15
14.KASIMPAŞA A.Ş. 16 3 7 6 -7 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 16 4 9 3 -14 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 16 2 6 8 -17 14
17.İKAS EYÜPSPOR 16 3 9 4 -11 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 16 2 11 3 -16 9

YAZARLAR