Türkiye’de siyaset dünyası oldukça su kaldırır halde. Kirlenmenin mihenk noktasını oluşturuyor. İddialar havada uçuşuyor.   Yolsuzluklar -ihaleler- ayakkabı kutuları- para dolu bavullar- paralarla yapılan kuleler- yandaş kayırmalar. Ve daha niceleri.
Siyaset dünyasında linç girişimleri- kasetler- şantajlar-aforozlar , parlatmaların haddi hesabı yok. Öteden beri düşmanlarımızın Devletimize siyaset dünyası aracıyla müdahale ettiği iddia edile gelmiştir. Düşmanlarımız bizleri siyasetçilerle yönlendirmeye çalışmakta bir kısmı ile tehdit etmekler.
Örneğin: DEM parti bunun tipik bir örneğini teşkil etmekte. Beni asıl düşündüren nesebi bozukların dönmelerin faaliyetleri. Dönmeler öylesine yapılanmışlar ki tüm partilere dağıldıkları ancak örgütlü davrandıkları öteden beri söylenmektedir. Siyonist yapılanmalar – masonlar ve alt kuruluşları  ciddi tehdit oluşturmaktadırlar.
Devlet kurumlarında görev yapanların tamamı tekrar incelenmeli -kökü dışarıda olan  dernek -vakıf -diğer kuruluşlarla teması olanlar devletin dışına hızla itilmelidir. Devletin temel yapısına saldıran siyasetçi görünümündekiler derhal cezalandırılmalıdır.
Adına! Dönme- sabataist- parakundi veya ne derlerse desinler bu yapılar derhal bitirilmelidir. Osmanlının yıkılışını bunlar sağlamışlardı. İngiliz’in ve diğerlerinin silahlı güçleri değildi. ”Kahpe içeriden olunca kapı kilit tutmuyor.” yasalar deliniyor.
Devletimiz bunun bir çaresine bakmalıdır.  Olaylar geliştikçe belirtiler daha da güçlenmektedir. Örneğin: siha’lara dokunmalar, halkın değişik kesimlerinin devlete karşı kışkırtılması, ilk akla gelen şeyler.
Siyasete atılacakların güvenlik soruşturmaları yapılmalı, sakıncalı olanların siyaset yapmaları engellenmeli- suça bulaşanların terörle iltisaklı olanların siyaset yapmaları engellenmeli, gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Yani benim gönlümde yatan aslan budur.
Nutuk atmayla içimizdeki düşmanları durdurmak pek olası değil. Bakın İsrail, daha seçim sonuçları açıklanmadan kutlamalara başladı. Sanırım ardından İngiliz’i – Fransız’ı sıraya girecektir.  Avrupalının ülkemiz devletimiz ve geleceğimizle ilgili niyetlerini bilmeyen yoktur.
Avrupa’nın içimizdeki satılmış gönüllü kölelerine yaşama fırsatı verilmese iyi olacaktır. Güzel ülkemde tıpkı Osmanlıda olduğu gibi Türklük birilerinin gerisine batıyor. Duyumlarıma göre birisi Türklüğü anayasadan çıkaralım diye  bir tarafını yırtıyormuş. Başında bulunduğu partiyi satandan her türlü davranış beklenmelidir.
Türk’ün İslam’a hizmetten başka suçu yoktur. Bizim için kıvanç nedenidir. Ne kadar övünsek azdır. Daha gelecekte de İslam’a hizmet etmeye devam edeceğiz. Birileri çatlasa da -patlasa da- bir yerlerini yırtsa da bu böyle devam edecektir.
Ne mutlu dinine- devletine- yurduna- ulusuna hizmet edenlere! Yüce Çalap’ımızın görklü selamları böylesine hizmet edenlere ve ömrünü devletine adayanların  üzerine olsun vesselam.