“Şehr-i emin ne demek?” diyebilirsiniz… Sözlükte, bir şehrin emanet edildiği kişi, belediye başkanı yazıyor. Ama bundan çok daha derin anlamlar içermekte… Hem Reis hem de baba olacaksın. O şehirde bir kişinin bir eşyası kaybolsa sorumlusu sensin. Herkes başkan olabilir ama şehr-i emin olmak farklı bir kavram.
Başkan şehirde çöpün, suyun, imarın, temizliğin, konutun dışında çevresini güzelleştirmek, insanların mutlu olmasını sağlamak, geleceklerini planlamak, yaşlısının, hastasının derdine derman olmak, fakirin aç yatmamasını sağlamak, halkını zenginleşmesi için projeler üretmek için uğraşmalıdır.
Bir Başkanda hangi özellikler olmalı;
Demokrasiyi tam anlamıyla içine sindirmiş bir başkan...
Temel insan haklarına sonuna kadar saygı duyacak bir başkan...
Yargının vereceği kararlara harfiyen uyacak bir başkan...
Kapısı vatandaşa sürekli açık bir başkan...
Kaçak yapılan tüm binaları yıkacak bir başkan...
Kamu arazilerine el koyarak haksız rant elde etmek isteyenlere göz açtırmayacak bir başkan...
Mevcut yeşil alanların bir santimetrekaresine bile dokundurtmayacak bir başkan...
Yeni parklar bahçeler yaparak halka rahat nefes aldıracak bir başkan...
Bütün ihaleleri şeffaflaştırıp internet üzerinden canlı olarak yayınlatacak bir başkan...
Yapacağı harcamaların hesabını vatandaşa kuruşu kuruşuna verecek bir başkan...
Belediye kaynaklarını gözü gibi sakınarak israfı önleyecek bir başkan...
Ahbap-çavuş ilişkilerini bitirecek, liyakati ön planda tutacak bir başkan...
Sosyal yardımları artırarak bölgesinde muhtaç tek bir kişi bile bırakmayacak bir başkan...
Vatandaşa hizmet götürürken sadece faydayı değil estetiği de göz önünde tutacak bir başkan...
Sorunları konuşarak, müzakere ederek, uzmanların görüşlerine başvurarak çözmeye çalışan bir başkan..
Tabiki bu yazdıklarım benim şahsi düşüncelerim.
Ülke siyaseti ne kadar önemli ise yerel yönetimlerde benim için bizler için önemli vatandaşlarımız için önemli.
Allah Türk'ü Korusun ve Yüceltsin