Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Gece yarısı olmuştu. Son defa hücum planları gözden geçirildi. Hücuma bir kaç saat kalmasına rağmen, var gücüyle yapılacak saldırılının riski, başarısız olunursa, savunmasız kalmanın, tekrardan ordu toplamanın zorluğundan kaynaklı oradaki bazı komutanların haklı kaygıları vardı.
Ama; birlikler, gece sessizce, Yunan birlikleri huylandırılmadan  hücum konumuna geçirilmiş,  Azerbaycan Büyükelçiliği"ne Ankara'da yapılacak düzmece bir davet bir davet hazırlamaları rica edilmiş, Mustafa Kemal'in davete katılacağı da gazetelerde ilan edilmesi sağlanmış, böylece de ordu ve Paşa'nın hala yakın zamanda hücumla alakası olmadığı izlenimi uyandırılmış, dolayısıyla Yunan Komutanının doğum günü kutlamalasına gitmesinin  bir sakıncası olmadığını düşündürerek bir nevi Yunan ordusu başsız bırakılmış, üç bin kişilik süvari birliği gizlice Yunan Ordusu'nun arkasına konuşlandırılmıştı.
Bu olanlardan sonra,  mavi gözlü,  kararlı, zaferden emin komutana şu dakikadan sonra ne söylense de dinlemezdi.
Toplantı bitiminde,  birden masadaki haritalara ellerini uzatıp: 
“ Ben inandım sizde inanın bu bir emirdir!” der gibi  gaz lambasında bile seçilen kararlı gözleri ile aynı anda orada bulunan herkeze bakarak;
15 GÜNDE İZMİR'DEYİZ!
Dedi ve inançlı bir hayal kokan bu cümleyi bir daha tekrarlama gereği bile duymadı!
Beyinlerdeki kuşkunun en odağına nişan alınarak sıkılmış hedef şaşmaz kurşun gibiydi bu en son cümle.
Ve kesin kararlılık kokan o kurşun da şaşmadı zati!
Orada bulunanlar bu beyinlerine kurşun gibi giren cümleyi umutla beyinlerine kazıdılar ve hiç unutmadılar.
15 GÜNDE İZMİR'DEYİZ!
Herkes çadırdan çıktı, sadece o çadırda kaldı.
Çadırın karşısında nöbet bekleyen asker; gaz lambasının ışığıyla kör bir şekilde aydınlatılmış bir çadırın içindeki askeri elbiseli bir komutanın, düşünceli düşünceli yürüdüğünü, sonra oturup sigara yaktığını, sonra ani olarak kalkıp, ellerini masaya dayayıp derin derin haritalara baktığını, sonra sigara bulunan elini ağzına getirip, zaman aşımından kendi kendine zaten yarıya kadar yanmış sigarasını derince içine çektiğine, birkaç saat sonra barut ve kan kokusuyla dolacak olan atmosfere sigaranın dumanına efkarlıca bıraktığına; birkaç saat sonra yaşayacağı savaşı beyninde tekrar takrar yaşadığına; benzeri olayların sırası değişse de sabaha kadar uyumayan komutanın bu ritüeli sabahlara kadar tekrarladığına şahit oldu!
Bu sadece gölge şeklinde görünendi. Görünmeyen ise savaşı hem beyninde hem kalbinde yaşadığıydı. Çünkü hiçbir komutan yoktu ki, kazanacağı savaşı önceden beyninde yaşamasın!
O da Komutandı!
Çadırın içindeki komutanda farklı olamazdı.
O da, emin ama acı çeke çeke bunu yaptı ve yaşadı
Yeni günü müjdeleyen ŞAFAĞIN IŞIKLARI koskoca bir ordunun;
aralarında yüz yetmiş bin kişinin kendi cenaze namazlarını kıldığını farkına varmadan, yaşayacakların çoğunluğunun ise bütün azalarının vücutlarında olarak kıldığı son namaz olan sabah namazına, ilk ve son defa şahit oldu.
O günün SABAH NAMAZI şahit oldu!
Huşu ve tevekül içinde kılınan sabah namazına şahit olan MELEKLER şahit oldu!

Yunan ordusu uykudaydı, bu kez komutanlarının uyan emriyle değil,  sağır sessizliği bile sesiyle yırtan Türk'ün top gürültüsü; en taze çiçeğin kokusunu bile saniyesinde boğan, barutunun kokusuyla kurşun ve topun barut kokusuyla  uyandılar.
Özür dilerim bu ifade yanlış oldu;
Sadece bazıları uyanabildi, bazıları sonsuza kadar uyumaya devam etti!
Gizlice düşman arkasına geçirilerek konuşlandırılan üç bin kişilik süvari birliği de Yunan Ordusu'nun arkasından saldırınca iyice şaşıran düşman, kısa sürede dağıldı, kaçmaya başladı. Banaz-Paşacık Köyü yakınlarında konuşlanan Yunan topçu birliği askerimize çok şehit verdirse de ordumuz durmadı.
Tereddüt etmeden postal altındaki adımları; Şehit olan arkadaşlarının üstüne  zorunda kalan çoğu çarıklı adımlar, adım adım Vatan topraklarının kurtarıldığına şahit oldu.
Birkaç saat sonra doğan GÜNEŞ;
Bir komutanın mevzinin üstüne çıkıp, kollarını havaya doğru iyice açıp, güneşi tutmak istercesine uzatarak, sorulduğunda kibirlice Paşa'yı tanımadığını söyleyen Yunan Komutanına  avazı çıktığı kadar;
"HACİANASTİS, MAĞRUR KUMANDAN! NEREDESİN? GEL DE ORDULARINI KURTAR ŞİMDİ"
diye bağırdığına şahit oldu.


Bu zafer meydan okuma dolu bağırışa;
Sesinin yankılandığı Murat Dağı şahit oldu.
SESSİZ TARİH;
Bir komutanın, savaş meydanındaki düşman ölülerinin aralarından geçerken,  "anneleri, eşleri vardı,  çocukları vardı, bekleyenleri vardı" diye sesizce söylendiğine, gözlerinin dolduğuna; sonra da "biz vatanımızı savunuyorduk" diye mırıldanıp kendini teskin ettiğine şahit oldu.
Bu gözyaşlarına;
Gözyaşının düştüğü Murat Dağı etekleri; öbür dünyada düşman askerleri şahit oldu!


Önceden haber verilerek boşaltılan köylerde yerlerini neresi olduğunu bile soracak adam bulamayarak, yollarını kaybedip, değirmen taşına bağlanmış kör beygir gibi Gediz-Muratdağı etrafında kalan askerleriye dolanan  Kolordu Komutanı Nikolas Trikopis, en sonunda da bir çalının arkasında Dumlupınar-Çalköy yakınlarında  üç bin askeriyle yakalanıp, İsmet Paşa'ya getirildiğinde, önce İsmet Paşa tarafından saygıyla karşılandığına; "kumandan yorulmuşsunuzdur buyrun oturun, üzülmeyiniz, misafirimizsiniz" dediğine, çay ikram edildiğine;
Atatürk"ün yanına götürüldüğünde ise Atatürk'ün uzun uzun elini sıkıp onu teskin ettiğine, bir esire yapılan, kötü değil insanca, dostça saygılı muameleye;
Kendi memleketi Yunanistan'a teslim edildikten sonra da Yunanistan'da idam edildiğine şahit oldu.


TÜRK'ÜN YAPTIĞINA İNSANLIK; YUNANİN YAPTIĞINA KARA KALEMLE KARA KAĞIDA YAZILAN  KARA TARİH ŞAHİT OLDU!
Ordu, Başkomutanlarıyla beraber düşmanların elinden vatan topraklarını bir bir alarak ilerler.
Ama gün hesabında  bir gariplik vardır. İzmire gelmişlerdir ama Savaş planında  olduğu gibi on beş değil, on dördüncü gündür.
Bunun farkında olan muzip bir komutan Paşa'nın yanına yaklaşarak; "Paşam, on beş gün demiştiniz, ama on dördüncü gün ve İzmir'deyiz." deyince,
Paşa, şöyle bir düşünür, gerçekten doğru.
"Sadece bir gün yanılmışım ama bu kusur bende değil düşmanda” 
Paşa'ya takılmanın yolunu tecrübe eden dostları, keyifli geçen bir resepsiyonda Paşaya gene yüklenirler:  "Paşam ne oldu sizin muhteşem planınıza, bakın nasıl yanıldı"
Paşa gülümseyerek ilkindeki olaydaki gibi cevabı verir.
(Paşa, Allah'tan İngilizlerin altı ayda geçilmez dediği; ordumuzun altı saatte geçtiği cephe hattı için boş bulunup yedi saatte geçeriz dememiş.)
O, yalan söylemezdi, söyleyemezdi, bir defaya mahsus latifçe de olsa söylese de inandırıcı olmazdı, olamayacaktı da!
Çünkü inandıramayacağı kadar şahitler çoktu!
Ama bir gerçek vardı:
Suç düşmanda da olsa Atatürk yanılmıştı.
Muzipçe yanına yaklaşan bunu hatrlatan komutanı, on beş günde Izmir'deyiz dediğine şahit komutanları;
Hesap makinası olmasa da, on dört ve on  beşe kadar sayabilen el ayak parmakları
Hücumun ön dördüncü günü, Belkahve'ye geldiklerinde, dürbünle İzmir'e baktığında, kaçan düşman tarafından cayır cayır yanarken görüp, Izmir'i mahvetmişler dediği GÜZEL İZMİR;
Yüce Ordusu, Muhteşem Zaferle yazdığı
TARİH ŞAHİTTİ.
Lamı cimi yok, lafın özü, ilk ve son defa Paşa yanılmıştı.
KİMSE ŞAHİT OLMASA DA;
PAŞA'YA MİNNET DUYAN;
TARİH ŞAHİTTİ,
İZMİR ŞAHİTTİ,
Araştırıp bu yazıyı yazan Hasan BARIN ALİOĞLU ŞAHİTTİ!


ŞEHİTLER ŞAHİT, GAZİLER ŞAHİT, KOSKOCA TARİH ŞAHİT!

Hasan Barın

29.03.2024 15:24:00

Erzurum’da 2024 yılı İkinci Olağan İl İstihdam Mesleki Eğitim Kurulları Toplantısı Yapıldı…

TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Arası Proje Ödül töreni

Sanatın Çığlıklarını Dinlemeye ne dersiniz?

TAZİYE ve BAŞSAĞLIĞI...

Yazmak için geç değil!

YAKUTİYE SPOR U-18 YAŞ GRUBU TAKIMI TÜRKİYE ŞAMPİYONASINDA

Gündeme dair meseleler /Seçimden Geçime…

BAŞHEKİM İBRAHİM TÖR 23 NİSAN İÇİN HASTAHANEDEKİ ÇOCUKLARI UNUTMADI

SERKANDAŞ SİGORTA ERZURUM “U-15” YAŞ GRUBU MÜSABAKALARI TÜM HIZIYLA DEVAM EDERKEN HEYECANDA HAD SAFHAYA ULAŞTI

Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlama Mesajı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16

YAZARLAR