Büyük halk ozanı merhum Neşet Ertaş, hani bir türküsünde "Seher vakti çaldım yârin kapısını" diyor ya. Ben de bir sahur vakti; AK Parti İstanbul İl Başkanlığının düzenlemiş olduğu sahur programına katıldım.
Çocukluğumdan beri seher vaktini çok severim. Sahur, seher kelimesi ile aynı kökten türemiştir. Arıca sabah namazı, seher vaktinin içinde gizlidir. Güne Rabbimizi zikrederek başlıyor, yine onu zikrederek gece ile günü kapatıyoruz. Seher vakti sonrasında ise günün telaşesi, dünyalık meseleler ve koşturmaca başlıyor. İstanbul'un çilesi ise, her zaman olduğu gibi trafik ve kalabalık caddeler, sokaklar...
Ama olsun, ben her şeye rağmen İstanbul'u çok seviyorum. AK Parti'nin sahur programına ve Murat Kurum'un nasıl bir vizyon ve proje ile geldiğine değineceğim ama öncesinde, müsaadenizle benim için çok önem arz eden eski Ramazanlara kısaca bir değinmek istiyorum.
Çocukluğumun ramazanlarında sevgi ve saygı daha coşkuluydu. Ramazanın gelişini her haliyle hissederdiniz. Ramazanın gelişi, iftar ve sahur vakitleri ahaliye, top patlatılarak, kandiller yakılarak, mahyalar kurularak haber edilirdi. Her mahallenin görevlileri, bekçileri mahalleliye sahur vakti geldiğini davul çalarak haber verirdi. Bu gelenek iftar vaktinde ve bayram günlerinde de yaşatılırdı. Artık Nostalji oldu o günler..
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlemiş olduğu sahur programına, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum da katıldı. Milletvekilleri, meclis üyeleri ve adaylarının yanı sıra, özel davet edilmiş kişilerin de katıldığı sahur programının verimli geçtiğini söyleyebilirim.
“Sadece İstanbul” ve “gerçek belediyecilik” sloganı ile yola çıkan Murat Kurum'un şansı yüksek. İktidar partisinin adayı olmasının yanı sıra, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yapmasının da avantajı var. Bir defa başarılı, onu hemen söyleyeyim. İnşaat sektöründen geliyor olması, beklenen İstanbul depremi için en büyük avantaj.
Sahur programında ki Kurum’un konuşmasında beni en etkileyen kısım;
" Yahya Efendi gibi gönüllere dokunmalıyız " ifadesinin altındaki Mehmet Akif Ersoy’un şu dizeleriydi.
Kenâr-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu,
Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer’den onu!
...
Bir âşiyân-ı sefâlet bakılmayıp göçse:
Ömer kalır yine altında, hiç değil kimse!
Benim için demokrasi, insan hakları, adalet, hak ve hukuk her şeyden önde gelir. Çünkü bu toplumun gerginliğe ötekileştirmeye ve kamplaşmaya müsaadesi yok.
Murat Kurum da "Demokrasi yerelde başlar' anlayışıyla, demokrasinin güçlenmesi, şehirlerimizin kalkınması için milli irademizi sandığa yansıtacağız" diyor.
Yerel ölçekte söyleyecek olursak İstanbul'un en önemli sorunu trafiktir. Kentsel dönüşüm ve çürük binaların tahliye edilmesi, sağlam olmayan zeminlere konut yapılmaması, yatay mimariye geçilmesi gibi konular Kurum'un hassasiyetle gözettiği sorunlar. Hepimizin ömründen ömür çalan trafik çilesini çözeceğine inanıyorum.
Günümüzün büyük bir vakti trafikte geçiyor. Metro ve metrobüs duraklarındaki sıkışıklık, hepimizin çilesine dönüş mü yor mu?
Kahramanmaraş merkezli depremlerde gördük ki, deprem de siyasi ayrım gözetmiyor, Allah göstermesin hepimizi enkaz altında bırakabiliyor. İstanbul halkı olarak özellikle trafik ve deprem konusunda Murat Kurum' dan çok şey bekliyoruz inşallah.
İstanbul'da yeşil alanlarımızın, dinlenme alanlarımızın, parklarımızın, bahçelerimizin yokluğu hepimizi boğuyor, hepimizi nefessiz bırakıyor. Kurum diyor ki " İşte bunun için ben İstanbullulara şunu söylüyorum. Bu işin partisi, siyaseti veya ideolojisi yoktur. Bu seçimde, herhangi bir adaya veya partiye değil kendi hayatımıza, kendi geleceğimize oy vereceğiz, yavrularımızın istikbalini oylayacağız"
Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Murat Kurum'un kazanmasının önünde hiçbir engel görmüyorum. Çünkü gecesini gündüzüne katarak çalışıyor. Seçim çalışmalarına dün de devam etti. Sahur programına katılan Kurum, "İstanbul'umuzu güvenli bir limana ulaştıracağız. Ve 1 Nisan'da göreve gelir gelmez de İstanbul'da ilk önceliğimiz kentsel dönüşüm ve ulaşım olacak. İstanbul'da kentsel dönüşümü hızlandıracağız. 650 bin konut projemizi süratle yapacağız. İstanbullu hemşerilerimizi güvenli, huzurlu yuvalarına kavuşturacağız" dedi.
Sadece İstanbul'da, 173 bin kentsel dönüşüm, 365 bin sosyal konut, 81 ilde, 72 milyon metrekare millet bahçesi bitirmiş ve 40 tarihi meydanın ihyasını yapmış bir anlayışla karşınıza geldim" diyen Murat Kurum, gerçekten iddialı.
Bakalım 31 Mart akşamı bunun sandığı yansıması nasıl olacak?