Bugün, 9 Mayıs 2024 Perşembe

Nereye gidiyor bu gençlik! 

Diyerek bitirdik geçen haftaki sosyal medya çılgınlığını, gerçeklerini anlattığımız yazıyı... 

Evet sosyal medyanın hayatımızdaki yerini; istatistik rakamlarıyla ve o medya kanallarının sahiplerinin kimler olduğunu, neleri nasıl kazandığını da detayları ile yazdık. 

Verilerimizin, tüm kişisel bilgilerimizin, paylaşımlarımızın "kişisel verilerin toplanması, korunması kanunu uyarınca" başlığı altında toplanıp nasıl servis edildiğini de.. 

Bütün bunları bu kadar detaylı, sayısal araştırmaya dayandırmasak da az çok biliyorduk belki..
Ama hep kendimizce geçerli bahanelerimiz vardı... 

*Boş zaman değerlendirmek.
*O günlük şişirilen gündem balonunu takip etmek!
*Destek-Tepki grubunda olmak!
*Eş-dosttan haber almak.
*Herkesi kendimizden haberdâr etmek!
*Alış-veriş için kullanmak.
*Para kazanmak..... 

Son madde para kazanmak... 
En önemlisi ve özellikle gençleri cezbeden tarafı bu dedik.. 

Para her zaman, her dönemde, insan hayatının merkezinde bir konu olmuştur elbet..
Ayrıca şu an ülkemiz ve günümüz ekonomi şartlarını düşünürsek, her alanda para kazanmanın yollarını arıyor olmak da çok normal... 

İşte;  bir yolda sosyal medya fenomenliği ve kazanç! 


Özellikle gençlere çok cazip geliyor, ve kendilerince haklılar... 

Çünkü gördükleri yetişkinler; yeri geliyor meslekleri ile doğru orantılı kazanamıyor, yeri geliyor hatırı sayılır meslekleri olmasına rağmen iş bulamıyor ve neticesinde hep bir arayıştalar.. 

Gençler ise; bu yetişkinlere bakarak, geleceklerini şimdiden görüyor olduklarından ümitsizler, amaçsızlar galiba... 

Gözlerinin önünde yetişkin veya "yetişmiş- yetiştirilmiş" olarak gördükleri insanların hallerini, çırpınışlarını gördüklerinde ümîdin olması mümkün mü? 

Eskiden çocuğa "oku, hayatını kurtar" denirdi..
Okumuş adamın hâli başkaydı..
Ya şimdi? 

Ağzımız dolu dolu bu cümleyi kurabiliyor muyuz çocuklarımıza? 

"Şimdiki çocuklar çok zekî" diyoruz ya hep..
Evet çok doğru, çok zekîler ama ayrıca çok da ileri görüşlüler sanki? 

Bu eğitim sistemi  dayatmalarına boyun eğerek, hatırı sayılır sıralamalarla, hatırı sayılır bir okul veya bölümden mezun olunca ne olamayacaklarını da görüyorlar belki! 

Ve bu sebeplerle; kolay para kazanma yolları olarak gördükleri "fenomen, youtuber, influencer" olmaya yöneliyor olabilirler mi?
Ne dersiniz? 

Eskiden mühendislik, doktorluk, avukatlık vs  en gözde para ve prestij sağlayan mesleklerdi... 

Şimdilerde ise  mezunlar adına bu işlerin karşılığı; asgari ücretle bir avukatlık bürosunda çalışmak, endüstri mühendisi iken bir üretim tesisinde vasıfsız eleman muamelesi ile mesleğinin dışında verilen iş ve ücret, doktorlar zaten malum..
(Bu saydıklarımız diğer tüm alanlar için de geçerli..) 

Tabiki  bunlar mezun olur olmaz iş bulabilen şanşlılar için geçerli!
Şanslılar, çünkü bunları bulamayanlar da çok sayıda, şükürsüzlük etmeyelim lütfen! 

Birde madalyonun ters yüzü de var!
Hiçbir vasfı, eğitimi olmayan veya eğitimi, bulunduğu konumla ilgisi olmayan, hattâ bir kaç görevi bu vasıfsızlıklarla yürüten, 3-4 ayrı maaşlı çalışanlar da var gözümüzün önünde! 

Daha çook yazılabilecek şey var ama, sadece bu kadarı bile kolay yoldan para kazanmaya heves eden gençliğe, sebep olarak yetmez mi? 

"Oku, çalış, hakkını alacaksın, iyi yerlere geleceksin" diyebiliyor muyuz meselâ?
Diyemiyoruz!
Diyemeyiz! 

Evet; kesinlikle doğru değil bu mecrâları kendilerine çıkış görmeleri...
Kendilerine sahte bir dünyada yer bulmaya çalışmaları..
Hiçbir şekilde kişilik gelişimleri adına bir fayda sağlayamayacakları bu ortamları hırs edinmeleri...
Geleceklerini eğitim ile değilde boş işlerle kazanmaya çalışmaları... 

Hiçbiri doğru değil! 

Ama ne yapılmalı?
Bu gençler o tertemiz zihinlerini; paylaştığı içerik daha çok like alsın, daha çok kazansın diye içeriği her geçen gün değiştiriyor ve her geçen gün daha saçma daha boş bir içerik üretmek için kullanıp kafa yoruyor!


Bunun sebebi biz yetişkinlerin onlar gözündeki halimiz!
Eğitim sisteminin saçmalığı, meslekî dezenformasyonlar, haksız kazançların artması, çok çalışanın veya eğitim alanın değil dayısı olanın kazandığını görmeleri! 

Belki de boş olmaları..
Her konuda olduğu gibi bu konuda da eğitilmemeleri, sorgulamamaları daha iyididir kim bilir? 

"Delirtim Sistemi" adlı yazı serîsinde paylaştığımız gibi, en iyi genç sorgulamayı unutan genç demek ki? 

Gençleri sosyal medyaya mahkum etmeyi; ne biz anne-babalar, ne eğitim sistemi başındakiler, ne de yönetenler istemez elbet..
Belki de Amerika'nın oyunudur bu da!
Gençliğimizi gerçek mânada "eğitim"siz bırakan biz değiliz çünkü! 

Hani İbrahim Tatlıses'in çok meşhur olmuş ve bir çok alanda kullanmaya müsait bir cümlesi vardı ya: 
"Urfa'da Oxford vardı da, biz mi okumadık?!" 

Şimdi de biz bu konuda kullanabiliriz sanki... 

Gençler de bize  bu meşhur cümleyi çevirse ve dese ki: "Vaad ettiğiniz parlak bir gelecek vardı da biz elimizin tersiyle onu itip, bu boş işleri mi tercih ettik?
Cevap? ....... 



Ez cümle;  sosyal medya bağımlılıkları, gittikleri yollar, kesinlikle yanlış görüyoruz..
Tasvip etmiyoruz, karşı çıkıyoruz, eleştiriyoruz tamam.. 

Çözüm? 

Çözümü bulmuşuz zaten, yıllardır aynı... 

"Ah ah!!
Nereye gidiyor bu gençlik!" 

Deyip kenara çıkmak...

 

                                                         VESSELÂM…
 

 

[(GENÇLERE DİP NOT: Siz sakın pes etmeyin! Bütün bu olumsuz tablolara rağmen kendinizi geliştirmekten, eğitiminizi tamamlamaktan vazgeçmeyin! Bu saydığımız handikaplar ve çok daha fazlası ülkemizde var, biliyoruz..  Bu sizde ümitsizlik değil, amaç oluşturmalı! Son günlerde gündemde olan sosyal medya fenomenlerinin de sonunu gördük.. Hakkınınızı benzer çıkmaz yollarda değil; engebeli, dar, zor da olsa ucu açık yollarla arayın.. Yolun sonu illa ki düzlüğe çıkaracaktır sizi.. Biz başaramadığımız ve sizleri bu boşluğa bıraktığımız için özür diliyoruz.. Ama siz başaracaksınız… Çözüm olamasak da, size güveniyoruz unutmayın.. Dünyanın kabul ettiği üstün zekâ ve ileri görüşlülüğünüzü, gördüğünüz olumsuzluklara göre değil, hayal ettiğiniz geleceğe göre kullanın.. Yapabilirsiniz… )]


                                                                    


Esin kaya
26.01.2024 19:25:11
Mmerhaba, ne kadar güzel anlatmissiniz yine. Allah gençlerimizin yardımcısı olsun. Umarım pes etmezler. Ama

Esin kaya
26.01.2024 19:25:12
Mmerhaba, ne kadar güzel anlatmissiniz yine. Allah gençlerimizin yardımcısı olsun. Umarım pes etmezler. Ama

NEREYE GİDİYOR BU GENÇLİK?

AH HALİMİZE, VAH HALİMİZE...

Tülay Dikmen ile İronik Sorgulamalar

23.01.2024 13:20:00

Magazinsel şov artı basın eşittir domates…

Gelin hep beraber Erzurum'u "Uzak Şehir” olmaktan çıkaralım

Önce insan olmak, insan olmayı bilmek!

Gündeme Dair Meseleler

ERZURUM SPOR FK EYÜP SPOR İLE İSTANBUL'DA KARŞILAŞACAK

ERZURUM BEYAZŞEHİR SPOR KULÜBÜNDEN FUTBOL İL TEMSİLCİSİ FERİT KARAKOCA ' YA ZİYARET

SERKANDAŞ SİGORTA U-15 YAŞ GRUBU PLAY-OFF YARI FİNAL MÜSABAKALARI BAŞLIYOR

Valimiz Sayın Mustafa Çiftçi’nin “Vakıf Haftası” Mesajı

Palandöken’in çok özel ziyaretçileri vardı

Biz çoktan başladık…

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 35 28 1 6 58 90
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 35 11 12 12 -4 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 35 8 14 13 -14 37
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 35 8 18 9 -31 33
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16

YAZARLAR