Yıllarca neden bir taraftan “emperyalizmin kucağında” oturuyor, diğer taraftan “terörle mücadele” etmeye çalışıyoruz.
Başta PKK ve PYD olmak üzere bütün terör örgütlerinin aslında emperyalist ABD emrinde olduğunu bir türlü halkımıza ve siyasilerimize öğretemedik.
Asıl terörist, terör örgütlerini kuran ve destekleyen ABD’dir.
Ama biz esas teröristle hiçbir şey olmamış gibi ilişkilerimizi sürdürüyor, kuklaları ile de savaşıyoruz.
İşte bu nedenle terörün kökünü bir türlü kazıyamıyoruz.
Canlarımız gidiyor, kaynaklarımız kayboluyor,geleceğimiz için yapılması gerekenler ne yazık ki bu sebeple yapılamıyor.
Neden emperyalizmin kucağındayız?
Türkiye, 1945’ten buyana, yani tam 78 yıldır ABD emperyalizminin kontrolünde.
İnceleyin bakın, ülkemizde, emperyalizmin bütün özelliklerini göreceksiniz.
Emperyalizm,
Serbest piyasa ekonomisi” dedi,
Özelleştirme” dedi, Sendikasızlaştırma” dedi, ve bütün “kamucu ekonomiyi” çökertti mi?
Çökertti…
Eğitim sistemine darbe vurup kamusal eğitimi dinselleştirdi mi?
Dinselleştirdi…
Halkı, “nitelikli ücretsiz eğitimden mahrum bırakarak” cahilleştirdi mi?
Cahilleştirdi…
Din, mezhep ve etnik kimlik üzerinden siyaset yapılmasını teşvik ederek, toplumda kutuplaşma yarattı mı?
Yarattı…
Üniversiteler, “mesleksiz” insan üreten fabrikalara dönüştürüldü mü?
Dönüştürüldü…
“Milli sanayi” yaratılması engellendi mi?
Engellendi…
Tarım bitirilip, Türkiye gıdada da dışa bağımlı hale getirildi mi?
Getirildi…
Türk toplumunun Araplaştırılmasına tam hız devam edildi mi?
Edildi…
Tarikat ve cemaatlerin devlet yönetimindeki etkinlikleri artırıldı mı?
Artırıldı…
Türkiye, dönem dönem ekonomik krize sokulup iyice fakirleştirildi mi?
Fakirleştirildi…
Ekonomimiz “dış borca bağımlı” hale getirildi mi?
Getirildi…
İnsanlarımız, çalışmadan ve üretmeden yaşamayı “uyanıklık” kabul etmeye başladı mı?
Başladı…
İşte bütün bunlar emperyalizmin tipik özellikleridir.
Ve bu özelliklerin hepsini taşıyan Türkiye, onlarca yıldır emperyalizmin kucağındaydı
Emperyalizm varsa, işbirlikçileri de vardır
Emperyalizm, bir ülkede “işbirlikçileri olmadan” tutunamaz.
Peki, kimdir bu işbirlikçiler?
Bazıları, emperyalizme bilinçli olarak hizmet eder, bazıları da farkında olmadan.
Emperyalizme bilinçli olarak hizmet edenler, kötü niyetli insanlardır.
Bu hizmetleri karşılığında mutlaka maddi çıkar, siyasi ve ticari rant sağlarlar.
Çoğunluk ise emperyalizme hizmet ettiğinin farkında bile değildir.
Aldığı kararların, “vatan ve millet için” olduğunu sanır.
Bazıları ise “dinime ve mezhebime hizmet ediyorum” diye düşünür.
Sonuç olarak, bilinçli olanların da bilinçsiz olanların da yaptığı, “emperyalizm uşaklığı”dır.
Emperyalizmin “yoksulluk ve cahillik” şartı
Emperyalizm için iki “ön şart” gereklidir.
Bu şartlardan birisi “cahillik”, diğeri “yoksulluk”tur.
Emperyalizmin sonuca ulaşması için, “cahil” ve “yoksul” bir toplumun yaratılması şarttır.
Bu nedenle “ekonomi” ve “eğitim” paralel olarak çökertilir.
Aynen Türkiye’de olduğu gibi…
Türkiye, bulunduğumuz 2016 yılına kadar emperyalizme tam hizmet eder hale getirildi.
Teröre karşı ortak veya bireysel bildiriler yayınlanıyor da, bu bildirilerde, “PKK terör örgütünün kurucusu ve destekleyicisi ABD’ye neden tek bir laf” edilmiyor?
Terör örgütü de terör örgütü…
Kim bu terör örgütü?
PKK…
PKK, kimin emrinde?
Emperyalist ABD’nin…
Askerlerimiz, can veriyor.
Devletimizin kaynakları, heba oluyor.
Aklımızı başımıza almanın zamanı çoktan geldi geçti.
Dün yazdığım köşe yazısında belirtiğim üzere toplu bir seferberlik ilan etmeliyiz.
Bakalım bu filmin sonu nasıl bitecek?
Gökalp Şentürk