Lale Devri Çocuklarına yazık olacak gibi…

Biz seçimi bir kenara bırakalım, yarınlara ve yapılacak olan hizmetlere yoğunlaşalım dedikçe, birilerinin ister istemez arı kovanına çomak sokup, arıları hareketlendirmeyi seviyor ve bizzat yapıyor, olduğunu gördük.

Sadece birkaç ilçe ziyaretinde duyduklarımız dahi işin aslının hiç de öyle göründüğü gibi olmadığını, suyun altından başka şeylerin aktığını ve su kenarında oturanların sadece suyun yüzeyini ve bilinçli olarak sahnelenmiş çevre düzenlemesini seyre daldığının farkına vardık.

Ki; 

İşte o zaman mide krampları yanı sıra kusma hissi tümden sardı bedenimizi.

Ara ara yazdığımız benzetmelerin varlığını biliyorduk ta, sonrasını ve detayını aklımıza bile getiremiyorduk. 

Bizim aklımız veya minik beynimiz işlemezdi böylesi dehalık işlere. 

Vatandaş bağırarak yangın yerine dönmüş halinden bahsederken, boş tenceresinden ve hatta cebindeki delikten bahsederken, elinden birileri tarafından çalınan yarınlarının ve bilinçli olarak sahnelenen zam furyasının hep aynı kalemlerden yapıldığını ve bu kalemlerin büyük bir çoğunluğunun da yine aynı masadan çıktığını nasıl da göremedik, tüh…

Şehirlerin nasıl parsellendiğini, bu parsel başlarına kimlerin oturtulduğunu, bu parsellerin sadece buz dağının görünen kısmı olduğunu zaten olmayan aklımız alamazdı da zaten… 

Düşünsenize, bir belediyenin 508 milyon tl gibi bir borcu olsun… 

 O da görünen!

Ve bu daha henüz ilk olanı…

“Biz zaten demiştik” kelimesinin manasızlığını kaybettiği noktadayız işte ve ister istemez bas bas bağırarak haykırmak istiyoruz ki “biz demiştik”…

Hep gözümüzün önündeydi, hep uyarmıştık, bu işin bu noktalara geleceğini ve hatta daha vahim durumlara yol açacağını “biz demiştik”… 

Vizyonu olmayanların, vizon giymeyi marifet sandığı bir ortamdan bahsediyorum. Ya da kısaca Şener Şen’in bilinen tanıdık film sahnesinden özetle;“doma-tessss”… 

Reis yaptığı her açıklamada, bulunduğu her ortamda bu tür hal ve hareketlere müsaade etmeyeceğini ve bu seçim kaybının müsebbiplerinin derhal ve ivedi olarak, partinin hareket alanı sınırları dışına atılacaklarını ifade etse de, şu ana kadar geçen süre zarfında halkın “balık hafızalı olma” özelliklerinden faydalanılarak, bu “lale devri çocukları” na başka alanlarda, başka görevler verileceği duyumları ayyuka çıkmış bulunmaktadır. 

“İstemezük” desek, acep bize kimse küser mi bilmem ama bu çeyrek asra mal olmuş bir dava yolcularının içerisinde elbette daha iyi neferler, daha iyi gönül birliği etmiş ve halkının menfaatleri için canını ortaya koyacak benlik sahibi partili olanlarınız vardır, diye düşünüyorum…  

Yoksa sizin ne işiniz var kibir deryasında kulaç atmış, vizyonu olmayan ve dava bilincinize saygı duymayan insanlarla!

Hiç farkına vardınız mı?

Seçimden sonra fotoğraflara yansıyan hangi karede birlik ve beraberlik resminiz var? Yönetimlerin veya encümenlerin olduğu karelerde ilçe başkanı olmazsa karar mı, alınırmış. 

Hakkı ve alın teriyle yerinde kalanlara hâşâ sözümüz olamaz ama bazı ilçe belediye başkanlarınızın bu şehirde sözü geçen birilerinin sayesinde ve bilhassa rica minnet makamında kalmasını, başarı olarak saymaya kalkmayın sakın. Bir elin parmaklarını geçmeyen oy farkıyla yerlerinde kalmasını, siyasi başarı olarak görmek yerine, birilerinin görevlendirmesi olarak görmenizin zamanı gelmedi mi artık.  

Hani sizin birliğiniz, dirliğiniz. 

Yerli ve milli olma azmi ile duruşunuz?

İnanın vatandaş dikkat ediyor bu duruma. 

Hastalık bulaşmış vücuda bir kere. 

Ya kangren olup bu hastalık yüzünden ölüp gideceksiniz, ya da kangren olan parçayı kesip, vücudunuzdan-bünyenizden atıp, düştüğünüz yerden kalkarak yola devam edeceksiniz.

Birkaç lale devri çocuğunun canı sıkılmasın diye çeyrek asırlık ve bir o kadar da evveliyatı olan siyaset tarihine sahip güzide bir partiyi heba etmenize gerek yok sanırım.

Bizden söylemesi.