Kur’an ayı Ramazan

Elif Lale Kırcaoğlu

İslam dünyası savaş ve ölümün gölgesinde bir Ramazan ayına daha girdi

İslam dünyası olarak buruk bir Ramazana girdik. Dünyanın dört bir tarafında kan ve gözyaşı var. Acaba İslam ülkelerinden yani halkı Müslüman olan ülkelerden hangisinde savaş yok? Diye düşündüğümde, kendimi birazcık olsun rahatlatacak bir cevap bulamıyorum. Sevgili okuyucuların, gelin isterseniz beraber bir yoklayalım İslam dünyasının ne halde olduklarını..

KUDÜS, FİLİSTİN, GAZZE AHH!!

“Filistin işgal altında” Yüzyıldır bu topraklarda Siyonist işgali söz konusu. Biliyor musunuz, eski Firavunlar ve onların tebası, haram aylarda kan dökmezdir, insan öldürmezlerdi. Şimdi Ramazan ayına girdik, modern çağın Firavunları çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın, erkek demeksizin katlediyor. Filistin, 1948 yılından buyana İsrail işgali altında bulunuyor. Filistinli Müslümanlar, İsrail yönetiminin saldırıları ve baskılarıyla mücadele ediyor. Peki dünya Müslümanları ne yapıyor? Oturup seyrediyorlar. Slogan atıyorlar.  Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına rağmen İsrail, 2006'dan beri Gazze'yi havadan, karadan ve denizden ambargo altında tutuyor.

Hemen yanı başımızda 10 yıldan fazladır süregelen Suriye iç savaşı ve içerde PYD/YPG kuşatması bitmiş değil. Dünyanın en büyük sorunu olarak mülteci ve göç olgusu karşımızda beklemekte..

Çatışmaların, bölgedeki Şii-Sünni çatışmasını körüklediği belirtiliyor. Mart 2011’den buyana yaşanan çatışmalarda yaklaşık 100 bin kişi hayatını kaybetti, yüzbinlerce Suriyeli ülkesini terk etmek zorunda kaldı.

Peki ya Irak’ta neler oluyor? 2001'de Irak'ın işgalinden sonra ülkede başlayan iç savaş, Sünni-Şii çatışmasına dönüşmüş durumda. ABD’nin 2014’te çekileceğini açıklamasından sonra başlayan saldırılar, her geçen gün artıyor. Binlerce insanın hayatını kaybettiği ülkede Şiiler Esad rejimini, Sünniler ise muhalifleri destekliyor.

Lübnan’da iç savaş..Bütün İslam ülkeleri kuşatma altında. Neden acaba? Çünkü bu ülkelerin çoğunun kahir ekseriyeti Müslüman olduğu halde, yönetici sınıf, göbeğinden Amerika ve Batı’ya bağlı. Bakınız Suriye'de devam eden kriz, Lübnan'ı da etkiliyor. Nüfusun yüzde 53'ünü Şiilerin oluşturduğu ülkede, mezhep gerilimi tırmanıyor. Ülkedeki Sünni El Assir taraftarları muhalifleri, Şii Hizbullah taraftarları ise rejimi savunuyor. Geçen haftalarda ordu ile silahlı gruplar arasında çıkan çatışmada 12 kişi hayatını kaybetti. 

Bizler hep Arap dünyasında, Orta Doğu’da cereyan eden zulümleri görüyor ve değerlendiriyoruz. Lakin bir de Doğu Türkistan var ki, Çin faktörü yüzünden kimse bir şey diyemiyor. Doğu Türkistan’da saldırılar. Çin Hükümeti tarafından 1949'dan beri işgal altında tutulan Doğu Türkistan'da Müslümanlara yönelik asimilasyon ve katliamlar sürüyor. Son olarak Doğu Türkistan'ın Turfan bölgesinde meydana gelen çatışmalarda, 27 kişi hayatını kaybetti.

Bazı ülkeler; servetlerine servet katarken, Afrika'da açlık ve çatışmalar yaşanıyor. Bir deri bir kemik haline gelen Afrikalı çocuklar, yürek yakıyor.  Doğal kaynakları batılı ülkeler tarafından sömürülen Afrika, açlık, susuzluk ve kıtlıkla mücadele ediyor. Müslümanların yönetimden uzaklaştırıldığı ülkelerde, radikal örgütler ile yönetimler arasında sık sık çatışmalar yaşanıyor. BM raporlarına göre Afrika'da açlık sınırında olan insan sayısı 175 milyondan 239 milyona yükseldi.

Pakistan, Bahreyn, Afganistan, Tunus, Libya, Mısır ve Çeçenistan’da da zulüm var. 

Evet, Ramazan ayı aslında toplumsal bir arınma ve günahlardan uzaklaşma ayıdır. Lakin devletler, savaşın olduğu, katliamların yaşandığı bir dünyayı istiyorlar. Sömürmek için İslam ülkelerini işgal eden emperyalist güçler, o bölgenin enerjisini, petrolünü tüketmeden çıkmıyorlar. “Buruk bir ramazan” yazısı yazmak istemezdim. 

Acı gerçekler maalesef böyle. Herkesin Ramazan ayını tebrik ediyorum.