Gündem çalkantılı gelişmelerle devam ederken daha korkunç bir sır ortaya çıktı: ABD –li milyarder ve çocuk istismarcısı Jeffrey Epstein güya hapishanede ölü bulunmuş. Ve olayların büyüyen gelişme ile dünya kamuoyuna bomba iddialarla düştüğü iğrenç gerçeklikler canımızı çok kötü sıkmaya başladı. Epstein’in ele geçirilen listesinde her konum, her alandan en ünlü simaların iğrenç eylemlere katılması son günlerde savaş haberlerinden usanmış ruh halimize bir de mide bulantısını ekledi. Jeffrey Epstein’in özel pilotu Nadya Marçinko adlı kadın yakalamış ve sorgusunda Epstein’in o çirkef batağı olan ABD –deki özel adaya Türkiyeden kız çocuklarının kaçırılarak getirildiğini beyan etti.
Haberi okuduğum ilk anda aklıma 1999 Yalova Depreminde kaybolan 18 çocuk ve 6 Şubat Maraş depreminde kaybolan çocuklar geldi. Yalova depreminden bu güne kaybolan çocukların bulunamayışı bu şüphelerimin gerçeklik ihtimalini güçlendiriyor.
Serpil Çevikcan adlı gazetecinin bu kayıp çocuklarla ilgili araştırma yazısında böyle bir cümle var:
SHÇEK Genel Müdürü Bülent İlik, organ mafyası ya da çocuk tacirleri konusunda şu ana kadar ihbar almadıklarını açıkladılar.
Bir çocuk kaçırılmadı ise aradan geçen 22 yılda mutlaka ölü veya canlı bulunurdu diye düşünüyorum. İhbar alınmaması bu çocukların kaçırılmadığı anlamına mı gelir?
Belli ki, yasadışı yollarla vicdanını paraya satmış kaç aracı vasıtasıyla bu çocuklar ülkeden çıkarılmışlar. Pilot Nadya Marçinko: “Türkiye’den de kız çocukları kaçırılarak getirildi” dediğine göre tahminimde haklıyım. O zaman neden Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu ve ilgili merciler sadece ihbar olup olmadığı üzerinde duruyor? Bu kız çocukları hangi yollarla, hangi araç ve ulaşımla yurt dışına kaçırıldılar?
Ailesini kaybeden ve ağır travma yaşayan bu çocukların acısı yetmezmiş gibi daha vahim ortama düşmelerinin sorumluluğu kime ait?
“kaçırılma ihtimali” olan kız çocukları:
Elif Pakdemir, 17 yaşında. Gölcükte kaybolduğu söylenmişti. Öldüğü anlaşıldı?! Bu son cümle belirsiz bana göre. Öldüğü kesinleşmişse nerde toprağa verilmiş?
Handan – Merve Başak. 5 ve 3 yaşlarında. Hayatta oldukları öğrenilmiş. Peki nerdeler?
Kayıp ve hiçbir haber alınamayan 18 çocuk:
Kübra Doğan
Yağmur Ergan
Melis Kılıç
Derya Kudu
Aylin Saltaoğlu
Ayşegül Yaşa
Edanur Özmen
Gözde Karamert
Sinem ve Hande Bora
Nurcan Şahin
Hicran Emir
Burak Emre Üstün
Oğuzhan Balaban
Burak Akalın
Ahmet Tekin
Deniz Kırdağ
Gökhan Korpas
Bu çocukların bulunması için çok yönlü soruşturma yürütüldüğü halde kaç yıldır sonuç yok.
Epstein’in sapık listesinde başta yer alan isimlerden Bill Clinton 1999 depreminde Türkiye’ye deprem bölgesine gelmiş ve bir çok fotoğraf çekindikten sonra dönmüştü. O döndükten sonra deprem bölgesinde bazı çocukların kaybolduğu iddia edilmiş. Bu iddiayı ortaya atanlar belki daha fazla bilgi sahibi idi. Ama isim o kadar büyük ki, zannımca olayın üstüne gidememiştir.
Beni üzen sebep, çocuklarımıza hakkı ile sahip çıkmıyoruz gerçeği.
Aradan 25 yıl geçmiş, o çocukların başlarına kim bilir neler gelmiş. Epstein’in tüm zamanların en sapık ve iğrenç alemlerine alet edildilerse bu çok ağır bir vebaldir.
Tüm güvenlik güçlerimizden nacizane temennim Epstein davası ile yakından ilgilenip Türkiye’den kaçırılan çocukların akıbeti hakkında sahih bilgilere ve o çocuklara ulaşmak, tabi hayattalar ise. .
Kaybolan erkek çocukları da organ mafyası kaçırmıştır bence, ülkemizin başına felaket geldiği zaman emin olun ki, “Dost” kılığında ilk başta düşmanlar koşar. Ortalık acı, hüsran dolu olduğunda her kesi dost sanmak ta milli eksikliğimiz.
6 şubat Depreminde de kaybolan çocuklar var.
Bu deprem uluslar arası çağrı ile dünyanın her yerinden acil yardım için gelen Arama-Kurtarma ekipleri ile oldukça kalabalıktı. Eminim bu ekiplerin arasında Türkiye aleyhine casusluğa gelmiş ajanlar da vardı. Ve eminim kayıp çocukları onlar kaçırdı. Ama nasıl? Hangi yolla? Kimlerin “körlüğü” sayesinde?
Bu sorulara yanıt bulmak dileği ile lütfen çocuklarımıza gerçekten sahip çıkalım.
VÜSALE ALİ
KAYSERİ