KALLEŞİN KARABAĞ'DA DÖŞEMİŞ OLDUĞU KALLEŞ MAYINLAR

Yazıma başlarken bazı temel bilgiler konusunda razılaşmak isterim.

Uluslararası Hukuka göre başka bir ülkenin topraklarına mayın döşemek uluslararası suçtur. 

Dolayısıyla da; 

Arazileri mayınlamak, 1949 Cenevre Sözleşmeleri de dahil uluslararası insancıl hukukun temel norm ve ilkelerini ağır şekilde ihlal anlamı taşır. 

Devam edelim:

Uluslararası Hukuka göre de Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. 

O zaman;

Ermenistan'ın Karabağ topraklarına mayın döşemesi de suçtur. 

Bunu siz İngiltere, ABD, ve Almanya’ya yaparsanız, o mayınları uçakla sizin kafanıza kafanıza atar. 

Ölen Türk olunca bu açıklamalar yazıda-sözde kalıyor. 

Ama aynı ABD ve Almanya, İngiltere bu ezim ezim çiğnenen uluslararası hukukun çiğnenmesine izin veriyor. 

Esas konuya edindiğim bilgileri paylaşarak giriş yapalım:

2. Karabağ Savaşı'nda, askerlerimizin geçiş bölgelerinin mayınlandığını; mayınsız bölgelerden gelen askerlerimize pusu atıldığını bir çok askerimizi daha mermi atmadan Şehit edildiğini veya yaralandığını biliyoruz.

Savaştan sonra ise Azerbaycan topraklarına bir milyondan fazla mayın döşendiğini uluslararası kuruluşlar bile kabul ediyor. 

Bu mayinlar şerefsizin eliyle öyle şerefsizce döşenmiş ki;

Yıllar sonra doğup büyüdüğü ama on yıllarca uzak kaldığı memleketinde çocukken oyun oynadığı çeşmeden su içeyim dese, su içmeye geldiği çeşmenin (Bunağın)  kenarına mayın koymuşlar.

Yıllarca görmediği ana babasının mezarının karşısında dua edeceği yere de mayın döşemişler. 

Mezarlıkların içi mantar gibi mayın kaynıyor. 

Benim öğrendiğim bilgiye göre altı yüzden fazla sivil Şehit vermişiz. 

Son 30 yılda ise  3500 den fazla Azerbaycan vatandaşı yaralandı.

2. Karabağ Savaşı'ndan beri ise 342 kişi mayın kurbanı oldu. 

Aramızda, “Karabağ'ı kurtardık madem öyle niye topraklarımız mayınlardan temizlenmiyor?” diye sorabilir.

Hemen aydınlatayım:

Mayınlar, basınca duyarlı olduğundan, toprağı patatesleri çıkarmak için kazar gibi kazıp çıkaramıyorsunuz; toprağın altına hasas gelişmiş cihazlarla çok dikkatli bakmak gerekiyor.

TSK Personeli yardımcı olsa da;

Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığına bağlı Askeri Fabrika ve Tersane İşletme AŞ (ASFAT) tarafından üretilen ve Azerbaycan'a teslim edilen 20 Mayın Temizleme Aracı (MEMATT) da Karabağ sahasında kullanılıyor.

Hassas çalışma gerektirdiğinden milyonlarca hektar olan Karabağ topraklarında temizlenebilen alan sadece 118.000 hektar!

Uluslararası kuruluşlar kendi ağızlarından Ermenistan'ın döşemiş olduğu mayın sayısını 1.000.000 olduğunu açiklarken; temizlenebilen 60.000 değil!

Dediğim gibi hassas araçlarla titiz bir çalışma gerektiriyor.

Nerede olduğunu bilmediğiniz mayınları titizlikle arayıp bulmak için 30 sene lazım ve bunun maliyeti de 25 milyar dolar!

Mayınlı bölgelerin yerleri bilinse bu süre de maliyette azalacak. 

Yukarda da yazdım. 

Uluslararası kuruluşlar ve AB mayınlı bölgelerin haritalarını vermesi konusunda, duyarsızlık denmemesi amaçlı olsa gerek  yazıda-söz de kalsa da olsa açıklamalarda bulundu!

Peki verdi mi?

Verdi; ama sadece % 25'ini!

Alın size, kalleşin, kalleşliğe, kalleşçe bir örneği daha:

Patlamaların % 55'i, verilen mayınlı bölge haritalarında gösterilmeyen yerlerde gerçekleşti.

Hadi buyrun:

Kalleşin kalleşlik derecesine rütbe verme hakkını sizlere bırakıyorum. 

1 sene önce bir gazeteci dostum söylemişti. 

Daha bir gün öncesi mayından temizlenmiş bölgelere gizlice Azerbaycan topraklarına akşam sızıp, çok kullanılan  geçiş bölgelerine tekrardan mayın döşeyip kaçıyorlar!

Burada amaç belli:

Onlarca yıl sonra tekrardan Vatan topraklarına dönmek isteyen soydaşlarımıza “burası güvenli bölge gelmeyin” algısı korkusu vererek, dönüşleri yavaşlatıp, sekteye uğratarak, Azerbaycan'ın dönüş, yani yeniden iskan  politikalarını sekteye uğratmak

Ve

Kendilerinin saydıkları  Karabağ topraklarına yerleşen Azerbaycan ve Azerbaycanlılardan kalleşçe intikam almak.

Şehitlerimizi, Gazilerimizi rakamsal.olarak ifade etmek hiç hoşuma gitmese de; daha anlaşılır ve vurgulu olması açısından şöyle bir örnek vereyim:

2. Karabağ Savaşı'nda rahmet ve minnetle andığımız 3.000 Şehidimiz var;

Resmi kaynaklara göre de Ermenilerin doşediği mayınlardan etkilenen ise 3.000 soydaşımız!

Peki, mezarlara kadar mayın koyan, mayın bölgesi haritalarını vermeyen Ermenistan alıştığımız üzere böyle, ABD, AB böyle;

Devletlerimiz, uluslararası camiada bu mayın sorununu sürekli dile getiriyorlar;

Peki; Devletlerimize yardımcı olmak amaçlı baskı unsuru olması gerekirken buna duyarsız kalan STK'lar, Teşkilatlar ne yapıyor?

Unutmamak lazım ki; STK'ların ve teşkilatların görevi, üst rütbe taninmış insanlarla poz vermek, bir yerlere gidip yemeli içmeli manzara resmi verip sosyal medyalarda paylaşmak; birinin diğerine göre gücünü ve kalabalıklıklığını, zenginliğini ispatlamak değildir. 

Bu konuda yanılıyor olsam; diyelim ki öyle olsa bile;

Vatanın evladı bir gazeteci, nacizane bir teşkilat başkanı olarak;

Daha fazla canlarımız mayınlara kurban vermeden; 

Devletlerimizin uluslararası camiada kurduğu baskıya yardımcı olmak amaçlı, Tüm STK’ları teşkilatları, kendini Vatan evladı gören her Vatan evladını bu konuda düşmana baskı kurmak, daha fazla ses getirmek amaçlı, duyarlılığa, daha daha fazla aktif olmaya davet ediyor;

Sağlık, huzur dileklerimle saygılarımı sunuyorum!

Gazeteci, Tarihçi Araştırmacı Yazar 

BARIN Hasan Alioĝlu