Bugün, 3 Mayıs 2024 Cuma

 

İSLAMOFOBİ 

İslamofobi, kelime anlamı olarak "İslam korkusu" demektir. 

Bu kavramın %87.5'i Müslüman olan bir ülkede yaşayan bizler için iki boyutu var.. 

1-Yurtdışı boyutu
2-Yurtiçi boyutu


"YURTDIŞI İSLAMOFOBİ"
11 Eylül 2001 tarihinde ABD' ye yapılan saldırı sonrası, dünya genelinde, özellikle Amerika ve Avrupa ülkelerinde başlayan İslâm kaşıtlığının adı "İslamofobi" olmuştu.. 

O dönem yeni olan bu kavram, toplumlar bazında İslam dinine ya da Müslümanlara karşı duyulmaya başlayan; nefreti, ayrımcılığı, düşmanlığı ve kin beslemeyi de beraberinde getirmişti.. 

İslam  terim anlamıyla "esenlik ve barış" iken bir anda "terör" ile birleştirilmişti! 

Korkuları ne idi?
"Müslümanlar acımasızca insan öldürebilir!" 

Bu algı ile 11 Eylül saldırısından sonra yıllarca bir çok Avrupa ülkesinde; İslâm'a ve Müslümanlara karşı gösteriler, ötekileştirmeler, ambargolar hatta bir çok ülkede breysel olarak katliâmlar dahî yapıldı! 

"Toplum Bilimci" olmadığımızdan bu kadar bilgi ve hatırlama yeter deyip asıl konumuza gelip, işimiz olan İronik Sorgulamalarımıza başlayalım.. 

Gel zaman git zaman...
Hani bizde bir tabir vardır, " Köprünün altından çook sular aktı" diye.. 

Aynı o misal, çok insanın canı yandı, çok şeyler altüst oldu derken geldik yıl 2024..
Aradan 23 yıl geçti.. 

Ve o protestolarda Kur'an-ı Kerim'i parçalayanların, masum müslümanları "intikam aldık" diyerek katledenlerin mensup olduğu devletler ve halkları şimdilerde;


"I LİVE İSLAM!" (İslâm'ı yaşıyorum!)
"I LOVE İSLAM!"(İslâm'ı seviyorum!)


Gibi pankartlarla İsrail'i ve ona destek veren diğer ülkeleri protesto ediyor! 

Neden? 

Çünkü Gazze'de toprağa düşen her masum çocuk, dünyaya gösterdi ki; terörün, savaşın, kâtilin, zâlimin; dili, dîni, ırkı mezhebi olmazmış! 

Çok canımız yandı, halen daha da yanıyor!
Ama bu savaş İsrail ve diğer devletlerin "Güçlü-Yenilmez" imajını; bırakın dünya gözünde, kendi halkları içinde bile yerle yeksân etti! 

Kâtil olan sadece insanmış, mensup olduğu din veya ırk değil! 

Keşke bunlar, bu kadar can yanmadan anlaşılabilseydi.... 

İşte; acı da olsa Türkiye ve İslam ülkeleri dışında olan, "İslamofobi" ve dönüştüğü "I love İslam" hikayesi... 



Gelelim ikinci boyuta... 

"YURTİÇİ İSLAMOFOBİ"
Güzel ülkemiz içinde çok güzel insanlar var…

Her birimiz bir brey, her birimiz farklı kültürlerle, aile yapıları ile büyümüş ve yetişkin olmuş olsak da, aynı yurtta "VATAN DAŞ"ız!
Tıpkı KARIN DAŞ (kardeş) gibi.. 

Aynı karında hayata tutunan, aynı evde büyüyen kardeşler gibi; aynı topraklarda, aynı bayrak altında, aynı çeşmeden su içip, hepimiz bu coğrafyada yaşıyor ve doyuyoruz.. 

Ama dedik ya, her birimiz farklıyız.
Yine tıpkı kardeşlerin aynı olmadığı gibi değil mi?

Aynı yurdu paylaşan vatandaşlar için bir sürü  konu başlığı var, farklı düşünceler var elbet..
Biz bugün konu başlığımızı ele alarak diyelim ki;  

*Kimimiz tüm dîni hassasiyetleri ön planda tutarak çok muhafazakar yaşar.. 

*Kimimiz daha orta da.. 

*Kimimiz ise tıpkı yazının ilk bölümünde bahsettiğimiz gibi İslamofobik! 

Evet yapılan araştırmalara göre; eskiden ülkemizde de "Din veya Dindarlık Korkusu" yani İslamofobi epeyce varmış! 

Ama  iyi haber!
Son yıllarda, ülkemiz içinde vârolan İslamofobi de bitti  bitecek halde imiş! 

Nedeni yurtdışı versiyonundan farklı olsa da, artık eskisi gibi kimse dindar olmaktan korkmuyormuş! 

NEDEN?

Öncelikle; keşke bu neden sorusuna cevap olarak; 


*İslâmın kelime mânasındaki gibi "esenlik" olduğunu farkettiğimizden..
*Dîni anlamda kurallara uygun yaşamın huzur verdiğini anladığımızdan..
*Hakkın,doğruluk ve dürüstlüğün, adaletin, liyâkatın İslâm'ın şartı olduğunu öğrendiğimizden...
*Korkulacak bir şey değil aksine sımsıkı sarılınca, bizi herşeyden koruyacak olduğunu anladığımızdan... Diyebilseydik...... 

Ama...
Maalesef... 

İslamofobi yurdumuzda da "I love İslam" olmaya başladı evet, ama bu yazdıklarımızın farkedilmesi ile değil! 

Besmele ile yalan söyleyenlerin, her türlü işlerini yürüttüğünün görülmesi ile! 

"Besmeleyle yalan mı?"
"Olmaz canıım, daha neler..."
"Besmele çeken imanlıdır ve îmâni esasların başında doğruluk gelir!"
Deriz biz... 

"Kişi kendinden bilir işi" misâli, biz öyle gördük, öyle biliyoruz ve öyle yaşıyoruz çok şükür.. 

Ama...
Yine bir ata sözü der ki;
"Çok söz yalansız, çok mal haramsız olmaz!" 

Gerçi hakka girmeyelim bilemeyiz kim neyi nasıl kazanmış...
Gerçekten rızâya tâlip, hakkı gözeten...
Dürüst, ilkeli çalışıp kazananlar müstesnâ! 

Sözümüz gözümüzün gördüklerine! 

Çünkü besmele çekiyorlar!
Allah diyorlar!
Kitap diyorlar!
Namaz kılıyorlar!
Ee çok da zengin olmuşlar! İtibar, makam mevki hepsi mevcut daha ne olsun!
Allah veriyor işte! 

Allah'ın verdiklerine sürekli “hamdolsun” da diyorlar…

Ya Ahlak?
Dürüstlük?
Doğruluk?
Hak?
Hukuk?


Bunlar yok! 
Görüyor gözümüz! 

Neyse olmasa da olur... 

"Heybem doluyorsa sorun yok" zihniyeti tepeden tırnağa, iliklerimize işledi çünkü! 

Ee İslam karşıtı olunur mu bu ülkede?
Olmamalıyız! 

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım..
Bu kadar çıkarlı bir şeyse bu İslam neden korkulsun?
Tabii ki "I LOVE İSLAAAMM" der sarılırız!! 

İsim vermeyelim, eskilerden bir zat-ı muhterem  kendine özeleştiri yaparak demişti ki;
"MÜCAHİT İKEN MÜTEAHHİT OLDUK, MÜTEAHHİT İKEN DE BİR ANDA HER ŞEYE MÜSAİT OLDUK" 

Sonrasında bu cümle bir çok yerde, bir çok kişi tarafından kullanıldı..
Gerek halk, gerek iktidar, gerekse muhalefet tarafından... 

Bizler ne mücahit, ne müteahhit ne de her şeye müsaitiz! 

Biz sıradan halkız!
Vatandaşız!
Çoluk çocuğunun derdine düşmüş anne babalarız! 

Çocuklarımıza doğruluğu öğretmeye çalışırken, çocuklarımızın böylesi kişilerin servetlerini konuştuğu, sorguladığı, örnek aldığı bir dönemdeyiz! 

Bir ülkeyi, bir toplumu bitirmek için illa topa-tüfeğe, savaşa-katliâma gerek yok! 

"Temeline dinamit koymak" tabiri gibi temelimiz parçalanıyor! 

Toplumda değer yargılarımız bitiyor!
Bu değerlerin adı "din" olmak zorunda değil!
İnsanlığın gereğidir tüm bu değerler! 

"Her şeye müsait" demişken, ibretlik ve ironisiz bir bilgi paylaşayım... 

Geçmiş yıllarda yapılan "Toplumsal Yaşam ve Güven Duygusu" konulu bir ankette şu soru sorulmuş: 

"Her hangi bir mecburiyet ile çocuğunuzu bir kaç günlüğüne emanet bırakmanız gerekli, ve tanıdık kimseniz yok.
Bırakacağınız kişi toplumsal hizmetlerde bulunan bir kişi olsa kim olurdu?" 

Cevaplarda açık ara farkla 1. Sırada "İmam" çıkmış! 

Bu sonuç din görevlilerine güvenin boyutunu gösteriyor bize değil mi? 

Ancak başta yazdık ya, "geçmiş yıllarda" diye...
Maalesef bu anket 5 yıl önce yenilendiğinde bırakın birinci sırayı, "din görevlisi"  hiç çıkmamış!
Çok acı değil mi? 

Din eğitimi adı altında çocuklara yapılanlar ortada iken ve yapanların ise korunduğu kollandığı bir sistem de olunca, güven de sıfırlanıvermiş! 

“HER ŞEYE MÜSAİTLİK” cümlesinin farklı bir versiyonu da bu galiba! Bu cümleyi açın açabildiğiniz kadar….

Neyse ki çok acı da olsa farketmişiz kimseye güvenmemeyi!

Bu da bir şey.
Acı da olsa, farkındalık adına bir şey! deyip teselli mi olmalıyız...
Ya da farkında olmamız bile çok ağır, ağlanacak halimize mi seviniyoruz acaba?
Bilemedim ki..... 

Güzel yurdumun çocuklarında ise bugün 23 Nisan coşkusu var! 

Bu günde bile; katledilmiş çocukları, hem bedenen hem ruhen istismar edilmiş çocukları hatırlattığım için özür diliyorum.. 

Geçen hafta Amerika'dan bahsetmiştim ya, hâlen oradayım.. 

Belki de bu sorgulamaların zirve yapması bu yüzden..
Buradaki etik değerler, ahlak anlayışı, çocuklara bakış keşke bizde de olsa... 

Ahlak derken sakin olun, yaşam tarzını kastetmiyorum..
Yaşam tarzına girersek, bizde de çok uçlarda, buradan farkı olmayan yaşamlar var! 

Normal insâni değerlerde olan ahlâkı kastediyorum!
Hak, hukuk, adalet, saygı, sevgi..... 

Bir amcamız var çok değer verdiğimiz..
Geçen haftaki yazı üzerine konuşurken dedi ki:
"Allah bize gavur ahlâkı, gavurlara da müslümanlık şuuru versin" 

Sıra dışı belki ama ne kadar düşündürücü bir dua!

Değerli amcamızın niyetini, ihlâsını,  bildiğimden, çok içten Amiin dedim... 

(Hürmetle…)


Elin gavuru deriz, derken belki de suizanda bulunur günaha gireriz.. 

Ama o "elin gavurları" bizde gelişen yeni "Çıkarcı İslam Düzeni"ni veya din adı altında, "çocuklarımız için din eğitimi" başlığında dönen çirkinlikleri görür ve çözerlerse İslamofobileri neye dönüşür acaba? 

Fikri olan var mı?

Ya da İslâm'ı gerçek anlamda yaşamaya çalışan ülkemiz  halkı için bu gayrî ahlâki düzen yeni bir fobik durum çıkarır mı ortaya ne dersiniz? Bizdeki adı ne olur?

Gerçeğe dönerek; adı ne olur bilmem, ya da belki bir adı vardır onu da bilmem!.... 

Bildiğim tek şey, ben cidden çok korkuyorum! 

Dînimden değil! 

Güzel dînimizi her türlü pisliğe alet edenler yüzünden korkuyorum! 

Genç nesil için, çocuklarımız için korkuyorum! 

Helal haram hak getire, bu yüzden korkuyorum! 

Ama korkuyla birlikte hergün de şükrediyorum...
Neye mi?


Halen daha başımıza taş yağmadığına!!! 

Allah'ın rahmeti gazabının önündedir...
Ama nereye kadar?

Hadi öteler aklımıza gelmiyor diyelim..

Kazandığımız makam-mevki ve mülkler ile avunurken, övünürken unutmayalım ki;

“EN PAHALI VE DURDUKÇA DEĞERLENEN TEK KALICI MÜLK DÜRÜSTLÜK VE DOĞRULUKTUR" derler ya…

Hey haatt! Karun kadar zengin olsak ne fayda..

Doğru muyuz, dürüst müyüz? 

Sadece malda mülkte değil..

Söylediklerimiz ve  savunduklarımız da dahil!

Yoksa “HER ŞEYE MÜSÂİT Mİ?”


Düşünelim, düşündürelim niyetiyle....


VESSELÂM...


İbrahim başoğlu
23.04.2024 19:12:39
Evvet canım kızım. Aynen öyle. Belki tüm kabahat bende islamı hakkıyla temsil edemedim. Ümitvarım canlarım.

İSLAMOFOBİ BİTTİ HAMDOLSUN!!

BAŞKA KORKUSU OLAN??

Tülay Dikmen ile İronik Sorgulamalar

23.04.2024 15:29:00

KREDİ YURTLAR KURUMU FUTBOL TURNUVASINDA ŞAMPİYON ARDAHAN KYK OLDU

Teknik kınama

SERKANDAŞ SİGORTA  ERZURUM AMATÖR KÜME BÜYÜKLER LİGİ'NDE ŞİMDİ PLAY-OFF ZAMANI

FUTBOL TURNUVASINDA FİNALİN ADI GÜMÜŞHANE VE ARDAHAN OLDU

Sevdamız Horasan Platformundan Başkan Özdemir’e hayırlı olsun ziyareti

Özdemir; 3-4 ay sonra Horasan ancak toparlanmaya başlar

Ünsal Başkan temkinli yaklaşmak mecburiyetindeyiz

TYB Erzurum Şubesi Büyükşehirde Sekmen’e konuk oldu

Kent Lokantasına yoğun ilgi…

SERKANDAŞ SİGORTA U-15 YAŞ GRUBU MÜSABAKALARINDA SON HAFTA

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 30 1 3 59 93
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 34 18 12 4 15 58
4.İstanbul Başakşehir 34 15 12 7 7 52
5.Beşiktaş 34 15 13 6 5 51
6.Kasımpaşa 34 14 13 7 -3 49
7.Rizespor 34 14 13 7 -6 49
8.Alanyaspor 34 12 10 12 3 48
9.Sivasspor 34 12 10 12 -4 48
10.Antalyaspor 34 11 11 12 -3 45
11.Adana Demirspor 34 9 11 14 2 41
12.Kayserispor 34 11 13 10 -9 40
13.Samsunspor 34 10 15 9 -7 39
14.Ankaragücü 34 8 12 14 -3 38
15.Fatih Karagümrük 34 9 16 9 -2 36
16.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
17.Gazişehir Gaziantep 34 9 18 7 -15 34
18.Hatayspor 34 7 15 12 -10 33
19.Pendikspor 34 7 18 9 -32 30
20.İstanbulspor 34 4 23 7 -41 16

YAZARLAR