31 Mart Belediye Yerel Yönetimler seçimlerinde MHP’nin almış olduğu sonuçlardan dolayı hiç kimse karamsar olmamalıdır. Karamsarlığa gerek yok… Siyasi rant, koltuk-mevki-makam, ikbal biz ve bizim gibilerin karakteri değildir…
Bizler dava adamıyız. Davamız ne gerektiryorsa onu yaparız. Türk Millyetçiliği ülküsünü gönül vermiş insanlar olarak siyaset bizim için araçtır. İnançlarımızı bedeli ne olursa olsun savunuruz. Bu savunmada partimizin izlediği yol bizim için tek yoldur.
Hayat enerjimizi besleyen damarlardan biride ÜMİT etmektir…
Hiçbir şey yapmadıkları, hiçbir yaraya merhem olmadıkları halde haksız eleştiri ve haddi aşan hakaretlerde bulunanlar vardır… Bunlar sorumluluk almazlar, inisiyatif üstlenmezler, yangın varsa benzin dökerler, yoksa kibrit çakanları teşvik ve taltif ederler.
Takdir milletimizindir. Nitekim milli irade sandıkta tecelli etmiştir. Elbette aziz milletimizin takdir ve tercihi başımızın üstündedir. Sandıktan çıkan demokratik karara saygımız da tamdır.
Vefayı, adamlığı, sadakati aradık hep sağımızda, solumuzda… Bir vefası için çırpınanları gördük, bir de vefasızlık için çırpındıkça batanları…
Nice seçimler gördük…
Nice kazanananlar, kaybedenler gördük…
Nice partiler gelip geçti…
Ama biz MHP olarak varız ve var olmaya devam edeceğiz…
Bunlar karşımıza bazen bir divan üyesi, bazen bir milletvekili, bazen bir MYK üyesi, bazen bir il başkanı, bazen bir ilçe başkanı, bazen bir belediye başkanı, bazen bir ocak başkanı, bazen bir sendika başkanı, bazen bir danışman, bazen bir gazeteci, bazen bir televizyoncu, bazen bir sanatçı olarak çıktılar.
Biz üzerimize düşen görevi yerine getirdik... Türk milletinin ruh kökü, Türkiye Yüzyılı hedefinin ufuk çizgisi olan MHP'nin kararlı, heyecanlı, yürekli ve imanlı şekilde yoluna devam edeceğini de herkesin bilmesinde yarar görüyorum. Seçimlerin ülkemiz için hayırlara vesile olmasın dilerim.
Mehmed Akif Ersoy'un bir gün dostlarına şöyle yakınması aklımıza geldi: "İkiyüzlüleri sever oldum, çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım." Nedir bu çok yüzlülük? Nedir bu omurgasızlık? Nedir bu "Dengeyi kur, bekle-gör" politikaları?
Ümidimizi hiç bir zaman kaybetmemeliyiz…
Liderin etrafında MHP'yi savunma, koruma refleksi kuramıyorsan onun yanında niçin çeşitli sıfatlar taşıyorsun ki? Bu hareket sizin mücadelesiz, ruhsuz, renksiz, dengeci halinize katlanmaya mecbur mu? “Gelene ağam, gidene paşam" duruşunuza katlanmak zorunda mı?
Karamsar duygulardan uzak kalarak dua etmeliyiz…
Ruhun orada, bedenin burada… Kime ne faydan? Ne olursa olsun ikiyüzlülerle, dengecilerle, omurgasızlarla, renksizlerle yol yürünmeyeceğini artık herkes anlamalı ve görmelidir.
Bu süreçte susanları, pusanları, sinenleri, dengecileri, renksizleri göz önüne getirirseniz ne demek istediğimizi çok iyi anlayacaksınız. Dava arkadaşlığının özü dostluk ve doğruluk, dost ve doğru olmanın esası adamlık ve ahlaki duruş, sadık ve samimi gönüldür.
Bilge Liderimizinde ifade ettiği gibi; “31 Mart seçim sonuçlarını kim nasıl yorumlarsa yorumlasın, Milliyetçi Hareket Partisi müessir bir başarı elde etmiştir.”
Sonuçlardan medet umanlar, orda-burda fitne üretenler asla doğru yolda olmadıkları bir geçektir. Milletimiz bu seçimlerde MHP’ye ve Cumhur İttifakına gereken uyarıyı yapmıştır. MHP bu uyarıları dikkate alacağından asla şüphem yoktur… Liderimize inancımız, güvenimiz sonsuzdur.
Davasına, partisine, liderine yapılan kahpe saldırılar karşısında Bozkurt gibi göğüs gerenler, davasını korumak için şanlı mücadele verenler, dik duruşunu hiçbir şartta bozmayanlar hepinize selam olsun. Onun için diyorum ki; dün de MHP, bugün de MHP, yarın da MHP…
Duada ümitvar olmak gerekir. Kabul edileceğine inanarak Allah’a dua edilmelidir. Dua sırasında insan, her şeyi ile yüce kudrete teslimiyet içerisinde olması gerekir.
31 Mart seçimleri; size, bize, hepimize, ülkemize, milletimize hayırlı olsun, bereketli olsun inşaallah...
Gökalp Şentürk