HUMA KUŞU türküsünü
Ya Mükerrem Kemertaş gibi okuyacaksınız ya da okuyana
kadar çalışacak ve de sahneye çıkmayacaksınız. Çünkü mûsiki fakirin ekmek ve su kabilinden ruhunun gıdasıdır.
Beş yıl önce belediye başkanı
olup daha sonra “ulaşılmaz” olmayacaksınız. Kibir-gurur
abidesi olursan “ferasetine” candan inandığım bu aziz millet seni “alaşağı” eder bir dalışta paçandan tutar yere vurur.!
Taşmedrese başkanı isen maddi sıkıntı içerisinde olan şehitlerimizin ve uzun yıllar zindan-zindan gezen ve sağlıklarını kaybeden ülküdaşlarımızın ailelerini ziyaret edeceksin, onların çocuklarının üniversite hazırlık kursuna gitmelerine ve iş bulmalarına yardımcı olacaksın.!
İl veya ilçe başkanı isen “yüzü gülmeyen suratsız” tipleri yönetime almayacaksın.
DEVLET BEY’in dediği gibi bizim yol arkadaşımız;
“-Haram ve helâli bilen,
-Büyüğüne saygılı, küçüğünü koruyan, Ülküdaşını kollayan,
-Çizgisinde net olan,
-Vatan, Millet nedir bilen,
-Allah'tan korkup, kuldan utanan, fitne fesat işleriyle uğraşmayan ve...
-Teşkilatın emrinde olandır.”
Yıllar önce Ocak ve Partiden verilen isim listesiyle asistan
olarak girdiğin fakültede Doçent-Profesör-Dekan-Rektör olduğunda dışı masum yüzlü, içi ZANGOÇ RUHLU VATANSIZ FETÖ’CÜ GENÇLERİ kendine asistan almayacaksın.!
Karayağız Anadolu çocuğu olan genç ülkücü gençlerede fırsat eşitliği tanıyacaksın. Yattığı toprağı bilen, tuttuğu bayrağı bilen, döndüğü kıbleyi bilen ve ülkenin “erken uyarı” sistemi olan çalışkan ülkücü gençleri seçeceksin efendi. Yoksa o makama gelmeyeceksin.!
“Bana ülkücülerden zarar gelmez, ben Solcu ve bölücü öğretmenleri memnun edeyim” anlayışı ile okul müdür yardımcılarını bunlardan seçen okul müdürleri emekli oldukları zaman geldiği sosyal tesisde, öğretmenevinde masada kendisine bir çay-kahve söylenmeyince bir düşünsün bakalım. Ben nerde hata yaptım.?
Öğretmen isen sevgili öğrencilerin karşısında mahçup olmamak için sınıfa hazırlıklı olarak gireceksin. Yoksa benim Türkiye dereceleri yapan Prina canavarlarının arasına düşer;yarım saat içinde sadece iskeletinin kalacağını bilip derse akşamdan hazırlıklı geleceksin sevgili hocam.!!
Kurumları ayakta tutan, kurumda çalışanların moral-motivasyonudur. Kişilerinde morali geleceklerinden emin olmalarına bağlıdır.
O zaman çalışanın “alınteri” kurumadan evine götüreceği ekmek parasını tiz zamanda vereceksin. Yoksa kendini “ÜLKÜCÜ İŞADAMI” diye tanıtmıyacaksın.!
10 aylık Bedirhan bebekten
15 yaşındaki Eren Bülbül'e
16 yaşındaki Yasin Börü'den
7 aylık öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'a kadar vatan evlatlarını şehit eden eli kanlı terör örgütü PKK'nın siyasi kolu HDP'nin cezaevinde tutuklu bulunan eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'kahvaltı' çağrısına hem yeşil ışık yakacaksın hemde toplantıda “Allah partimizin gayretlerini ibadet sayacak” gibi saçma ve komik bu ifadeyi kullanmayacaksın.! Hanımefendi bu ne yaman çelişki.!! LİDER OLMAK her kişiye nasip olmaz.!!
Öyle Diyanet takviminin arkasını okumakla;ülema, hoca, Şeyhül-İslam Ebu Suud Efendi olunmaz.! Yoksa dondurucu iklim şartlarından dolayı pamuğun yetişmediği Sivas’da “Hallaç” dükkanından aldığı bir kilo pamuğu paketleyip Bab-ı Ali’ye gönderen ve takdirname alan Sivas Valisi:YALANCI İZZET PAŞA’ya benzemiş olursunuz.!
Ama serhat boylarında birer
KÖSE KADI olan ve felleğin çemberinden defalarca geçen ülküdaşlarımı kandıramazsınız.! Mahkeme odasına girince doğrudan “SELAM-I ALEYKÜM KÖR KADI..!!” diyen ve ülkenin “erken uyarı sistemi” olan ülküdaşlarımın radarına girersiniz ve yakalanırsınız.! Böylece acizliğiniz görülür...bilesiniz.!
Gökalp Şentürk