Domates güzeli
Seçim takvimi hızlı bir şekilde işlerken, ortaya çıkan görüntüler heyecanın dozuyla birlikte tadını-tuzunu da belirlemeye başladı. Ortaya çıkan aday adayları, fısıltı gazetelerinin yalan dolu manşetleri ve kendilerini darı ambarında gören birileri.
Yerel yönetimlerin belirlenmesine sayılı aylar var ve birkaç ay sonra mevcut durumda bulunan bazı belediye başkanlarımız büyük bir ihtimalle yerlerinde olmayacaklar. Kimileri için gerçekten üzüleceğimiz gibi kimilerinin gitmesine de halkımızla birlikte elbette ki bizler de sevineceğiz, çünkü nihayetinde bizlerde vatandaşız ve bizlerde bu verildiği söylenilen hizmetlerin içerisindeyiz ve yaşamaktayız. Hatta ve hatta normal bir vatandaşın bildiğinden ve gördüğünden daha fazlasını görüp, daha fazlasını bilmekteyiz.
Son birkaç gündür seçim kazanı her ne kadar istenilen seviyede kaynamasa da, oldukça hızlı bir şekilde de fokurdamaya başladı gibi. Birkaç güne kadar da siz seyredin şenlik nasıl yapılırmış. Bir de Genel Merkezler tarafından Büyükşehir adayları açıklansın işte o zaman halay başlar haberiniz olsun.
Millet İttifakının henüz kayda değer bir adımını göremedik, görmeyi tahmin ettiğimiz yerlerde de, hayal kırıklığından başka bir şey ortada yok. Cumhur İttifakının bütün hamleleri ise Çarşamba günü mesai bitiminden sonra daha rahat yorumlanır. Orada her hamle Sayın Sekmen’in siyasi manevralarına bağlanmış vaziyette.
Başkan ne derse o.
Ama bu sefer öyle olmaz zannıyla bekleyenlerdenim.
Daha önceden de bahsetmiştik ve yazmıştık; üçüncü dönem Sekmen için olmalı mı, kazanan kim olur sorusunu kaç defa konu ettik ama ne yazık ki Sayın Sekmen ilimiz basınına değer vermediğinden bizim görüşlerimize dahi saygı duymak gibi bir inceliği bilmiyormuş ki biz de bunu yıllar sonra öğrendik.
Taş yerinde ağırdır diye bir laf vardır sayın başkanlarım. Bu ağırlıklarını taşıyan gerçekten saygıya ve sevgiye değer hürmet ile yaklaşım sergilediğimiz ve her ortamda dile getirdiğimiz isimler yok değil. Zaten şu an konumuz da onlar değil. Biz onların durumunu tartışmaya dahi açmayız, açamayız. Çünkü gerçekten de yerlerinde ağırlığınca değer bilen insanlar.
Biri kalkar ben falan yer için yola koyuldum hayalimdeki yere aday olmaya geldim der, bir diğeri kalkar tavuğun kazın yumurtladığı yumurtaya imrenmesi misali yumurtasına göz diker, başka birisi taaa Ankara’lardan sözüm ona belli olmasın diye bir anket yayınlatır ve sorduğu üç soruda akla gelen tek şey, komediden başka bir şey değildir. Ve ağlanacak halimize gülüyoruz.
Bu şehrin birçok ilçesi aynı…
Hakkını alamamış birçok ilçe.
Hakkını alamamış ilçelerimizden birisidir Aziziye, tıpkı diğer ilçelerimizin bir çoğunda olduğu gibi.
Verilenlerle yetinen, verilen hizmetlerle sabırlı olmaya sevk edilen ve olmayan şeyler için de “kusura bakmayınız nasip değilmiş” deyip işin içerisinden çıkılan. Ama ne hikmetse bu nasip hep birileri için tıkır tıkır çalışıyor ama vatandaşa sıra gelende nasip değilmiş.
Bir de burası belediye burada bu işler öyle ha deyince olmuyor ahkamı yok mu?
Haydaaaa
Ya kardeşim burası belediye onu biz biliyoruz da, burası sizin ne zamandan beridir babanızın mekanı oldu bunu siz biliyor musunuz?
İşte bunu birilerine 31 Martta soracak bu millet.
Sen kalkacaksın Türkiye’de sayılı ilçelerde bulunan imkanları olan bir ilçeye belediye başkanı olarak göreve geleceksin ve koltukta oturduğun süre zarfında da o imkanlarla bahçıvanlığa hevesleneceksin.
Hem de kaplıca suyuyla ısıtılan sera projesiyle…
Ondan sonra da bu şehir “sahapsız memleket”.
O seraya harcanan paralarla, zaman ve emekle neler yapılırdı nın anketini yaptırsanız bence daha mantıklı olurdu.
Halka onu sorsaydınız.
Mesela deseydiniz ki; beceremediğimiz için zay edip kolilerce çöpe attığımız fideleri sizlere dağıtsaydık ne yapardınız?
Cevap açık ve net…
Şimdilerde Ilıca Mahallemiz sera mahallesi olurdu hatta ve hatta festivalini bile düzenler, birilerini domates güzeli seçerdik.
Olmayınca olmuyor, yapacak bir şey yok.
Nasip değilmiş.
Ama şunu sakın unutmayınız sayın başkanlarım; artık bu millet denize düştüğünde yılana sarılmıyor, öyle şaşırtmaca üç soruyla kimi görmek isterdiniz diye dayatırsanız, bu millet cevabını inanın tahmin etmediğiniz bir biçimde verir.
Dua edin ki Genel Başkanınıza gönül vermiş bu millet; yoksa birilerinize değil oy, selam bile vermez ya neyse…
Büyükşehire aday adayı olmuş muş.
Ilıcada ektikleri domatesleri, Erzurum da mı hasat edecekler?
Adımız çıkacak domates güzellerine,
Gel de inanma!