Bugün, 21 Aralık 2025 Pazar
Maalesef iyi ile kötünün, mert ile namert'in, güzel ile çirkinin, vefalı ile vefasızın, sadık ile hainin, doğru ve yanlışın iç içe girdiği, iyiyi, kalbi güzeli, vefalı, sadık, mert ve doğru olanı bulmanın ve ona sarılmanın çok zor olduğu puslu, bulanık ve alabildiğine karanlık zifiri bir hayat yaşıyoruz…
Gün geçmiyor ki, daha düne kadar doğru bildiklerimizin aslında yanlış, tavır ve davranışların aldatmaya yönelik, sevginin saygının, hürmetin sadece göstermelik, söylenenlerin kocaman birer yalan olduğunu görebiliyoruz.
Düne kadar şahsen veya sosyal olarak sevdiğimiz, güvendiğimiz, inandığımız, gözümüzü bile kırpmadan çok şeyimizi feda edebileceğimiz, hayatımızın, geleceğimizin vazgeçilmezi olarak gördüğümüz veya her yönüyle kabullendiklerimizin aslında gerçeklerden uzak sadece kendileri için yaşamakla meşgul olduklarını, bencil bir yaşam sürdüklerini görebiliyoruz…
Sonrasında da sevdiklerimizin, değer verip saygı duyduklarımızın, kendilerinden başkasına önem vermediklerini ve bu duyguları beslemediklerini, aslında kendilerini korumaktan bile aciz olduğu hakikatini, dudaklarımızı ısırarak ve hayal kırıklığı yaşayıp, kendilerine gelmelerini bekleyerek sessizce izlemekten başka elimizden bir şey gelmiyor.
Lakin değişmeyen tek gerçek var, oda değmeyeceğidir. Neye mi değmez ? Kim hangi küçük, orta, büyük ölçekli hesaplar için doğru hayatını erteliyor, sevdiklerini ya da sevmediklerini satıyor, birtakım maddi çıkarlar için hangi değerli duyguyu harcıyor şu anda bilemeyiz, lakin tek bildiğim değmediğidir değmez...
Yani diyorum ki; değmez, ruhunuzu satmaya değmez, hele ki bir yerlere tırmanmak için etek altına saklanmaya, çanak yalamaya, dostunuzu satmaya hiç değmez...
Yine de kim ne eder kendine eder diyelim ve her şeye rağmen, şimdilik yapmamız gerekenin; sevgi, saygı, şefkat, bağlılık, sadakat, iyi niyet, fedakarlık, vefa gibi önemli kavramların içlerinin boşaltılıp farklı anlamlarla doldurulduğu bu zaman diliminde, düne kadar değişik karekter sergileyen, bugün değişik karekter sergileyen, korkak, pısırık, dostunu, arkadaşını menfaat için satan kişilerle bundan sonra hiç bir işimiz olmaz. Çünkü herkes gerçek yüzünü göstermiştir!
Dürüst olmayan herkes kaybedecek, her gün bir şeyini, bir gün her şeyini… Unutulmasın ki, doğru duvar yıkılmaz, yıkmak içinde kimsenin gücü yetmez.
Seni incitenlere söyle Allah unutmayacak…
Çünkü senin sahibin Allah!
Gökalp Şentürk
