Milletvekillerinin 2 yılı doldurup, erken emekli olmasını bekleyecek olan erken seçimin yapılacağının kesin gibi göründüğü ülkemde yapılacak ilk seçimde cumhurbaşkanlığı makamı için karşı karşıya gelecek olan iki isimin son görüntüsünden önce attığım bu başlığın ne kadar haklı olduğunu anlıyor ve başlığını koyup, yazısını geciktirdiğim köşemi teyit ediyordu.
Evet, sağ kökenli, MHP'li geçmişli şimdiki CHP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş  ve ANAP kökenli, sağ bir aile kökenli yeni CHP'li hatta ulusalcılardan daha iyi ulusalcı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ilahi Grubunda yer aldığı, 'Elveda Ya Şehri Ramazan'.. başlıklı görüntüsünü izlerken %97'si Müslüman denen ülkede gelecekteki siyasetin kimlere hazırlandığını da anlıyoruz.
Yani gerek yaş olarak gerekse siyaseten sürecini doldurduğu ileri sürülenlerin yerine kimlerin hazırlandığını ortaya koyan bu manzaraya bakınca son seçimlerde ülkeyi kırmızılaştıranın sol diye bildiğimiz CHP'nin değil, ulusalcı CHP'nin yanında DEM'li siyasi mühendisliğin devreye girdiği ve mevcut iktidarın yerine getirilecek olan yeni siyasi oluşumun liderleri olarak İmamoğlu ile Yavaş olduğu ancak sorunun bu iki ismin nasıl olup, birine karar kıldırılacağı sorunu olduğu şimdiden görülmekte.
Ve bu oluşuma direnen tarafın tüm kamuoyu ve tarafları şaşırtan ve Meral Akşener'in görevini bırakmamasını isteyen mevcut iktidarın ortağı MHP'nin Lideri, AK Parti'nin sözcülüğünü üstlenen Bahçeli'nin çıkışını da yabana atılmamalı diye düşünürken bu çıkışın İmamoğlu-Yavaş ortaklı yeni yönetim anlayışlı süreci geciktirme çabası olduğunu da anlıyoruz.
Şimdi gelelim yıllardır yazdığımız onca yazımız gibi yazıp, arşivlediğimiz ve yıllar sonra yeniden okunduğunda sanki o günü anlatmış bugünkü yazımızın başlığı ve sorusuna cevabı aramaya..
Soruyoruz..
'CHP'LİLER ŞÜKÜR NAMAZI KILDILAR MI?'
Bilmem ama İmamoğlu ile Yavaş'ın birlikte  'Elveda Ya Şehri Ramazan' korosunda yer almalarına baktığımız da çoğu imam yokluğundan dolayı merkezi sistemden ezan okunan camilerde olmasa da evlerinde belki de partilerin ya da seçim bürolarında Şükür Namazı kıldıklarını ve gelecekte oluşturulmak istenen yeni siyaset sahnesine hazırlandıklarını hissediyor gibiyim.
'Bir nimete kavuşan veya sıkıntıdan kurtulan kişi abdest aldıktan sonra "Niyet ettim Allah rızası için iki rekat şükür namazı kılmaya" diye niyet ettikten sonra iki veya dört rekat namaz kılar ve secdede Allah'a şükreder, edebildiği kadar dua eder.' i anlatan Şükür Namazının anlamını anlatan 'Bir nimete kavuşan' kelime anlamına baktığımızda başta Çekmeköy, Etimesgut olmak üzere alınamaz denen İstanbul ve Ankara'nın  ilçelerinde belediye başkanı olmak, insan yaşamı için değerli, kutsal olan şeyler, yiyecek içecek, özellikle ekmek anlamını taşıyan nimet sözcüğünü bir kez daha anlatır gibi...
Bu nedenle seçim stresi ve sıkıntısı ardından gelen nimete bakınca şükür namazı kılmamak elde mi dedirten son gelişmelere baktığımızda İl Seçim Kurulu ve YSK kararına rağmen mazbatasını almaya bile gerek görmeyip, Ardahan'dan Ankara'ya gidip, dinlenenleri anlamak kadar sol CHP'en ziyade sağ, muhafazakar, milliyetçilerin ulusalcı CHP'nin gölgesinde DEM'in de 'kazan, kazan' düşüncesinin vereceği destekle, bir taraftan laik geçinip, diğer taraftan 'Allah'ım bizleri muhafaza eyle!' zafer duasını şimdiden ezberlemeye başladıkları ve ülke iktidarına nasıl hazırlatıldıklarını anlamak için ilim, bilim adamı olmaya gerek olmadığını da ortaya koymakta.
Anlatabildim mi, son seçimler öncesi ve sonrası yaşananlardan anladığımı anlatabildi mi bilmem ama en geç bir, bilemediniz 1,5 yıl sonra sonra başlayacak olan erken seçim tartışmaları öncesi bu ülkede olacakları not edeyim derken..