Bugün, 19 Aralık 2025 Cuma
Her yıl olduğu gibi, bu yıl da ilk cemrenin düştüğüne dair haberler gelmeye başladı. Eskiden bu haber, doğanın döngüsünü takip eden insanlar için büyük anlam taşırdı. Ama modern şehir hayatında, apartmanların beton duvarları arasında yaşarken cemrelerin düşüşünü gerçekten hissediyor muyuz? Yoksa bu sadece takvimde bir işaret, geleneksel bir söylemden mi ibaret?
Cemre, Doğa ve Bizim Kopuşumuz
Cemreler, hava, su ve toprağın ısınmasını ifade eder. Ama ne yazık ki bizler, doğayla olan bağımızı giderek kaybediyoruz. Eskiden cemrenin düşmesiyle tarım işleri başlar, hayvanlar meralara çıkar, insanlar baharın gelişine dair gözle görülür işaretler fark ederdi. Şimdi ise cemre düşse de düşmese de, bizler yine klima ile ısıtılmış odalarımızda, ekranların başında yaşamaya devam ediyoruz.
Cemrenin düşmesi artık gündelik hayatımızı ne kadar etkiliyor? Şehirde yaşayan bir insan için bu olayın anlamı ne? Artık mevsimleri bile market raflarındaki meyve-sebzelerle takip eder hale geldik. Yazın ortasında çilek, kışın en sert günlerinde domates bulabiliyoruz. Hâl böyle olunca, cemrenin düşmesi bir doğa olayı olmaktan çıkıp, sadece romantik bir söylem mi oluyor?
Ruhumuzdaki Cemreye Ne Oldu?
Belki de asıl mesele, cemrenin fiziksel olarak düşüp düşmemesi değil, bizim içimizde bir şeylerin ısınmaya başlayıp başlamaması. Baharın gelişiyle birlikte doğa uyanıyor, peki bizler uyanıyor muyuz? Hayatın koşuşturmacasında, trafik sıkışıklığında, iş yükü arasında kendi ruhumuza düşen cemreleri fark edebiliyor muyuz?
Belki de bu olay bize, biraz durup etrafımıza bakmamız gerektiğini hatırlatıyor. Cemre düştüğünde sadece havanın değil, ruhumuzun da biraz ısınmasına izin vermeliyiz. Doğayla yeniden bağ kurmalı, baharın gelişini gerçekten hissetmeliyiz. Belki bir parkta yürüyüş yaparak, belki bir çiçeğin açışını izleyerek, belki de sadece pencereyi açıp gelen havayı derin bir nefesle içimize çekerek…
Cemreler düşmeye devam edecek, doğa kendi döngüsünü sürdürecek. Asıl soru şu: Biz bu döngüye gerçekten eşlik edebilecek miyiz?
Rafet Ulutürk
