Merhum Şair Hasan Hüseyin’in dediği gibi; öyle bir yerdeyim ki, yaprak döker bir yanımız. Bir yanımız bahar bahçe.
Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki birileri sevinirken birileri çile çekiyor,nasıl mı?
Nasrettin hocanın gözünden sakındığı 2 kızı vardır. Birini çiftçiye vermiştir, diğerini ise tuğlacıya. Tuğlacıya verdiği kızını ziyarete gitse "baba dua et güneş gelsin, ortalık çok sıcak olsun tuğlalarımız kurusun ekmek yiyelim" diye dua isterken, çiftçiye verdiği kızını ziyarete gittiğinde "baba dua et yağmur yağsın, ürünümüz bol olsun ekmek yiyelim" diye dua isterlermiş.
Yine bir ziyaret sonrasında hoca düşünceli bir şekilde eve geldiğinde, hanımı "hayırdır hocam? Nedir bu hal diye sual edince, hoca hanımına dönmüş ve hanım hanım ben öyle bir halt ettim ki hangi kızıma dua etsem öteki aç kalacak" demiş çıkmış içinden.
Şimdi biz öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki hangi tarafa dönsen; öteki bizi ihanet ile vurdumduymazlık ile umursamazlık ile nankörlük ile suçlayacaktır.
Şimdi gelelim Erzurum’a;
Dağ’a kar yağsın diye dua etsek, şehirde anası ağlayacak olan garibanlara yazık. Kar yağmasın diye dua edecek olsak dağda ekmek yiyen bu şehrin çocuklarına yazık. Şimdi siz bana akıl verin ve gelin bu işin içinden çıkalım.
Yoksa çok düşünme, su akar yatağını bulur mu? Diyeceksiniz…
Sevgi ile kalın.
Gazeteci & Yazar
Hakan Dikmen
