Ezberler çoktan ama çoktan bozuldu bir kere. Eskiden olduğu gibi, genel merkezde bir tanıdığının koluna girerek gelip burada birkaç kare fotoğraf çektirmekle, vekil olma dönemleri bitti.
Seçim boyunca cümle âleme iş yaptırıp, esnafa iş yaptırıp, seçildikten hemen sonra ortadan kaybolma ve vekâlet zırhının arkasına saklanma ve milletin alacağının üzerine yatma dönemleri, seçilemeyince de psikoloji mağduru ayaklarına yatma dönemleri de bitti.
Genel Merkezde birilerinin, bu şehri sadece seçim zamanlarında hatırına getirdiği dönemleri de kaldırıp dama fırlattık.
Sırf oy alabilmek için; dirsek teması, kol kola yürüme, cambaz yemini etme, biz kardeşiz edebiyatı ve daha sayamadığımız onlarca ve hatta yüzlerce senaryo içeren tiyatro tertipleri bu “geyfede” artık prim yapmıyor biliyor musunuz?
Asırlara meydan okumuş bu şehrin “misafire saygısını” aleni olarak farklı algılayıp, suistimal etme dönemleriniz kimselerin aklına bile gelmeyecek.
Bu şehri temsil edebilme kapasitenize bakarken; sizin tahsilinizin, maddi varlığınızın ve hatta kimlerle kol kola gezdiğinizin ve hatta hangi aileye mensup olduğunuzun bu halk için hiçbir değer taşımadığının da altını çizelim.
Biz ne vekiller gördük ve halen daha görüyoruz ki; halk otobüsüne binmemiş. Mahalle bakkalından gaz yağı kokan helva yememiş, her hangi bir fırından ekmek alıp, fiyat bilmemiş. 1 kilogram ucuz et için sabah namazında kombinanın yolunu tutup sıraya girmemiş. Vaktimiz var nasıl olsa, daha çok sayacağız merak etmeyin, hem de isim vererek.
Şimdilerde hazırlanırlar ki vekil olacaklarmış? Ne için bu halkı temsil için…
Olaya bak; aslını tanımayan, vekâletine can atar olmuş. Siz önce halkın kendisi olmayı becerin, vekâlet kolay.
Siz bu işi hep yanlış anladınız sayın vekiller. Aslının olduğu her hangi bir yerde, suretinin hükmü olmaz olayını daha başlamadan unuttunuz, unutturdunuz. Ama dediğimiz gibi bu halkın “misafire saygısını” siz farklı algılayıp, suistimal ettiniz. Ama emin olun bu seçim hiç kimse için ama hiç kimse için kolay bir seçim olmayacak.
Şimdilerde acımızın feryadı dağları bile yerinden oynatmışken, yediğimiz içtiğimizin her tadı boğazımızda tıkanıp toprak kokarken, vekâlet sevdasından olacak ki birileri çıkmış memleket turuna. Hem de almış yanına birilerini ve kendilerince tatlı-tatlı çıkıp gelmiş hüzün kokan şehrimin, ayaz kokan sokaklarında boy göstermeye. Ya kardeşim! Siz aklınızı, peynir ekmekle mi yediniz, diye soracağım o saydıklarımı dahi tanıdığınıza emin değilim. Bu halkın büyük bir çoğunluğu şu an deprem bölgesinde toprağa karışmış olanların derdine düşmüş. Sizi görmez, tanımaz, bilmez, anlamaz hatta ve hatta umursamaz bile. Varın gidin işinize gücünüze bakın ve bir daha ki gelişinizde de sakın ola ki emri vaki yaparak gelmeyin. Şimdi sırası mıydı?
Hem biliyor musunuz?
Bu Yaptığınız Hiç İYİ Olmadı
