Bre nankörler!
Bre hadsizler!! 

Neymiş efendim, Türkiye ‘en sinirli insanların’ yaşadığı ülkeler sıralamasında 100 ülkede 3'üncüyMÜŞŞ!! 

Hadi ordan…

PEKİ, KİM DEMİŞ?? 

1935 yılında ABD'de kurulan ve yaptığı araştırmaların güvenilirliği, hâlihazırda dünya genelinde kabul gören Gallup Araştırma Şirketi!! 

Bu şirket; yeni, ek tabirle "daha dumanı tüten ekmek" misâli kadar yeni bir araştırmaya daha imza atmış.. 

Bu araştırmanın adı "KÜRESEL DUYGU RAPORU" ymuşş.. 

Bu şirket dünyada bilinen 206 ülkenin tümümü bu araştırmaya dahil etmemiş.. 

Sadece 100 ülkeyi listeye almış.. 

Çünkü kalan 106 ülkenin "DUYGU DURUMU" zaten stabilmiş!


Kendi verilerine dayanarak; 100 ülke belirlemişler... 

Duygu durumu karşık veya stabil olmayan! 

Bu araştırmaya, stabil bir duygu durumu olmayan, olamayan(!) bizlerde, yani, Türkiye de dahil edilmiş!! 

Şirket bu araştırmayı; her ülkeden 15 yaşından büyük bin kişiye, telefonla veya yüz yüze soru yöntemiyle gerçekleştirmiş.. 

İlk sorulan soru:
"DÜNÜ VE BUGÜNÜ DEĞERLENDİREREK; KENDİNİZİ NASIL HİSSEDİYORSUNUZ? HUZURLU MU YOKSA GERGİN VE SİNİRLİ Mİ?"

İşte bu soru ile, 100 ülke içinde "dünü ve bugünü" değerlendirerek olumsuzu, yani "GERGİN ve SİNİRLİ" cevabını veren ilk 5 ülke!
1- Lübnan %49
2-Türkiye %48
3-Ermenistan %46
4-Irak %46
5-Afganistan %41 

Yani ülkemizde; dünü ve bugünü sorulan, 15 yaş üstü 1000 kişiden, 480'i SİNİRLİ ve GERGİNMİŞ!
Matematiksel yuvarlama hesabına göre 500 dersek, yarısı! 

2 kişiden biri GERGİN!
2 kişiden biri SİNİRLİ! 

Araştırmanın adı "DUYGU DURUMU" idi ya.. 

Duygular sorulmaya devam etmiş.. 

"Stres, üzüntü, kaygı, korku yaşıyor musunuz?" 

"EVET" cevabı veren ilk 3! 

1-Afganistan %61
2-Lübnan %56
3- Türkiye %49 

Yine rakamı yuvarlarsak, ülkemizin geriye kalan yarısı da üzgün ve stresli! 

Şimdi diyeceksiniz ki rakamlarla oynama! 

Peki yuvarlamadan net rakamlar üzerinden bakalım.. 

%48 "sinirli, gergin" +%49 "stresli ve üzüntülü" = %97
Kalan sağlar %3 

Bu %3 kim? 

Geçen hafta yazdığımız varlıktan dertli olan "CENGİZLER" mi acaba? 

Neyse.... 

Duygu durumu araştırmasında hep olumsuzlar sorulmamış elbette..
Olumlu duygularda sorgulanmış.. 

Mesela; 
"Hayatınızdan zevk alıyor musunuz? Mesela, gülümser misiniz? 

Bu soruya "EVET" yanıtı verenler listesi de şöyle: 

1-İzlanda %89
2- Paraguay %89
3- El Salvador %82
*
*
*
98-Türkiye %33
99- Lübnan %20
100- Afganistan %20 

Yaşasın!
Burada da 3'üncüyüz..
Amaa..
Sondan! :)

Bu soruda %33 lük skor ile, sondan 3'üncü olmamıza vesile olan 1000 kişinin 330'una, keşke neye gülümsediğini de sorsalarmış... 

Neyse… İstatistik çalışmasını toparlayalım.. 

Diğer sorularda da skorumuz aynı.. 

Olumlularda sondan 3 ülke arasında! 

Olumsuz duygularda ise baştan ilk 3 ülke arasındayız! 

Sonuç raporunda ise "OLUMSUZ DUYGU DURUMLARI" başlığıyla; ilk 3 ülke arasında adımız koyu puntolarla şöyle yazıyor: 

"Yapılan araştırma sonuçlarına göre;
DÜNYA GENELİNDE 'gerginlik, sinirlilik hâli, stres, üzüntü, kaygı, korku' gibi olumsuz duygu durumuna sahip ilk 3 ülke:
LÜBNAN, AFGANİSTAN ve TÜRKİYE'dir!!" 

Ah o 1000 kişi!!
Beğendiniz mi yaptığınızı! 

Biz ki; Almanya, İngiltere gibi bizi kıskanan ülkelerle yarışıyoruz bilmiyor musunuz bre hadsizler(!).... 

Bu listede bizim  gerçekte yarıştığımız(!) ülkeler "olumsuzlukta neredeler? 

Bizimde o gerçekte(!) yarıştığımız ülkelerin seviyesinde olamız gerekmiyor muydu? 

Yarıştıklarımız Lübnan ve Afganistan, Irak filan mı olmalıydı(!)?? 

Bize reva mı bu cavaplar ile yarıştırdığınız ülkeler? 

Ayrıca neden sinirlisiniz ki?? 

Her şey yolunda!!
Yediğiniz önünüzde yemediğiniz ardınızda! 

Sanki ne var hayatınızda kaygı stres oluşturacak??(!) 

Eğitim, sağlık, asayiş, güvenlik, ekonomi her şey 10 numara 5 yıldız!! 

Bazı devlet yetkileri haklı değil mi?
Bu kadar "Nankörlük" (!) olur mu? 

Olabilir, birazıcıık(!) sıkıntıda olabiliriz..

Vergiler, zamlar belimizi bükmüş,"Tasarruf edin" deniyor  veya tasarrufa zorunlu tutuluyor da olabiliriz... 

Bu yüzden sosyal medyada sürekli "Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" deyimini kullanmanızın âlemi ne? (!)


Atasözü veya deyim olmadan İronik Sorgulamalar olmazdı:) 

Bu günde sosyal medyada güncel ve sürekli dönen, “talkınlı, salkımlı” deyimin anlamı  gelsin buyrun: 

TDK: Verdiği öğüde kendi uymayan kimseler için kullanılan söz. 

Daha da anlaşılır meâlen:
Adı "talkın" olan öğüde kendi uymayan kimseler, "salkım salkım" götürür demek.. 

Ve bir de Atasözü verelim, sosyal medyadaki bu  deyimi kullanan kendini bilmezlere(!)

“BAL TUTAN PARMAK YALARMIŞ!”

Ee, balı tutan el değişmedikçe bal akar salkım olur.. 

Salkımı yutanın şuçu ne? 

Bu deyim ve atasözlerini de anlayanlar adına buraya iliştirelim ve kocamaan bir iç çekerek; yine, yeni bir "neyse..." ile ironiden çıkıp reele dönelim ez cümlede.. 

Bu araştırmalar sonucunda faturayı kestiğimiz; ironi yaparak "bre hadsiz, bre nankör" dediğimiz %49 ne göstermiş oldu bize? 

Toplum; mutsuz, huzursuz, gergin, sinirli, korkulu, kaygılı, stresli, üzüntülü..... 

Ruh hâli bu olunca yaşananlar da mâlum..
Her gün, her yerde  şiddet! 

Ruh hâli bu olan bir toplumda, çuvallardan Narin bedenler de çıkar, surlardan atılan parçalanmış cesetlerde.. 

Paranın veya parası olanın en büyük güç olması sebebiyle ve daha çok, daha da çok kazanma hırsıyla:
Yoğun bakımlarda hastalar(!) ölür ya da öldürülür.. 

Doğru çalışmak yerine, katakulli ile iş çevirmek moda olur.. 

Eğitimin yeterli olmamasına rağmen, okusa da, bir işe yaramayacağını gören, buna inanan gençler, tecrübesizlikleri ile her türlü yola girer.. 

Adaletin her türü; gelir adaleti, eğitim adaleti, özgürlük adaleti, suç ve ceza adaleti hayal olur.... 

Sonra mı?
Allah Kerim.... der ve yola devam ederiz.. 

Kalan sağlar bizimdir, ya da "bizimkiler"dir ne de olsa(!) 

Son bir "neyse..." ile;
Rabbim sonumuzu hayreylesin...
Diyelim.... 

                                          VESSELÂM....