Ben Erzurumun gendisiyem, Erzurumam gardaş… Öncelikle şunun altını kalın harflerle bir çizelim. Seçilmiş değil, dayatılmış ve o dayatma sonucunda sandıktan çıkarılmış bir isim. Bu konuyu Sayın İbrahim Aydemir vekilim zaten detayıyla açıkladı. Bu şehri tanımayan, halkını bilmeyen, özelliklerini yaşamayan, kültürünü idrak edemeyen ve en önemlisi de tarihinden bi haber olanların bu kadim halkı vekâlet noktasında temsil edebilmesi gerçeğini kabullenmek kolay olmaktan öte bir zuldür… Bu vekâlet olayının; yıllardır uygulanan terör olaylarının zerresinin dahi giriş yapamadığı, böylesine bir şehirde uygulamaya konulması Erzurum için her ne kadar farklı boyutları olsa da, tecrübe hanemize atılmış bir çizik olarak ta algılanabilir. Ama bu tecrübenin üzerine gidilmemesi durumunda alışkanlık haline gelmesi ve belli bir zaman sonra daha ileri boyutlarda karşımıza gerçek bir problem olarak çıkması da kesinlikle muhtemeldir… Türkiye Cumhuriyetimizin bir vatandaşı olan bu vekilin, kendisine ait olmadığı aleni olarak, apaçık bir şekilde meydanda olan birkaç cümlesinden yola çıktığımız zaman; amaçlarını yavaş yavaş uygulamaya koymaya başladıklarını hemen anlayabiliriz. Bu zihniyetin tek amacının bölmek, parçalamak, yok etmek ve bilhassa Kürt kardeşlerimizden tarihin Ermenilerle olan “kan davasını” güderek intikam almak peşinde olduklarını anlamamak için, idrak etmemek için ne olmak gerektiğini söylemeye gerek yok sanırım. Tarihini bilmeyen birkaç beyni yıkanmışın, farklı algılar ile ve farklı enstrümanlar ile kandırılarak ideoloji çarkında ezilmelerini yıllardır izler dururuz. Ve seçimlerden çok değil küçük bir zaman sonra kalenin içine sızmış birisinden ilk “salvo” geldi. Neymiş efendim Erzurum bir Ermeni kentiymiş… Garibime çok görmem ki! Ne yapsın yani; tarihin sayfalarının bizatihi kendisi tarafından yazılmış bir şehire gelip, yanında ki birkaç kişiyle, birkaç gün mü desem, birkaç saat mi desem gezip ve istenmeyen bir kaza yapıp gerisin geri dönmesiyle ancak bu kadar tanır bu şehri. Ki yanında kendisine bu şehri yalan-yanlış tanıtanlar da Ermeni olunca garibim inde aklında kalan bu olmuş, ne var bunda? Bakınız vekil hanımefendi; siz önce elinizin altında olan ve ekmeğini yediğiniz şu Gazi Meclisimizin arşivlerine bir giriniz, madem bir gaf yaptınız o zaman bu işin gerçeğini ortaya çıkarmak ta sizin boynunuza borç olsun. Bu bataklığa parmak sokmakla, arı kovanına çomak sokmakla veya bin yıllardır birlik ve beraberlik ve hatta kardeşlikten öte bir bağ ile bir arada yaşamış olan bu halkın arasına ikilik sokmakla bu iş olmuyor, bilesiniz. İşte meydan, elinizin altında dünyayı içine alan ve gerçek tarihin olduğu arşivler. Ve siz de vekilsiniz; yetkiniz de, eğitiminiz de buna müsait. Görelim bakalım ne kadar samimisiniz, ne kadar halkını düşünensiniz veya ideolojiksiniz veya Ermenisiniz? Bu topraklardan geçtim, dünyanın büyük bir çoğunluğunun sahiplerinin kim olduğunu ve son 500 yıllık tarihini öğrenin gelin, 1000 yıllık tarihini öğrenin gelin, 2000 yıllık tarihini öğrenin gelin. Ve bize de anlatın, biz de bilmiyoruz ya, biz de öğrenelim. Vekil hanım; size oy verenin aklından, zihninden veya niyetinden ne geçer bilmem ama bildiğim tek bir şey var ki siz gerçekten ama gerçekten çok iyi bir provakatörsünüz…

BEN ERZURUM’UN GENDİSİYEM, ERZURUMAM GARDAŞ

Yağmasın bahtımın üstüne ne gar, ne boran.

Feryadımdır bağrımda ganayan yaram.

Adın ne diye sorma; ne Tekman, ne de galayam