ATATÜRK'ÜN MİLLÎ EĞİTİM İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİ
En mühim ve feyizli vazifelerimiz millî eğitim işleridir. Millî eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lâzımdır. Bir milletin hakikî kurtuluşu ancak bu suretle olur. 1922[1]
Maarif, millet olmanın, bayındır bir vatan kurmanın temel şartıdır. Cihanın, olacağına akıl erdiremediği büyük ve millî bir mücadeleyi başarmış olan Türkiye, olmaz gibi görünen bu ehemmiyetli ve çok büyük muharebeyi de muvaffakiyetle sonuçlandıracaktır. Bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın. 1922[2]
Bir milleti, düştüğü herhangi bir felâketten kurtarmakta, bir milleti doğru yola yöneltmekte devlet adamlarının haiz olduğu büyük ehemmiyet inkâr edilemez. Hatta diyebiliriz ki bugünü görmek, milleti idare edenlerin iffet ve namusu, vatanperverane millî gayreti ve bilhassa kişisel menfaatlerinden uzaklaşmaları sayesinde mümkün olmuştur. Fakat bugün, eriştiğimiz nokta, hakiki kurtuluş noktası değildir. Bu fikrimi izah edeyim : Bir milletin felâkete uğraması demek, o milletin hasta.hastalıklı olması demektir.. Bu sebeple kurtuluş, toplumdaki hastalığı tespit ve tedavi etmekle elde edilir. Hastalığın tedavisi ilmî ve fennî bir tarzda olursa iyileşir. Yoksa tersine hastalık devam edip gider v e- tedavisi imkânsız bir hale gelir. Bir toplumun hastalığı kuvvetler vardır: Fikir kuvvetleri ve sosyal kuvvetler...
Fikirler manasız, mantıksız, boş sözlerle dolu olursa, o fikirler hastalıklıdır, aynı şekilde sosyal hayat akıl ve mantıktan uzak, faydasız ve zararlı bir takım inançlar ve geleneklerle dolu olursa felce uğrar..
Evvelâ işe fikrî ve sosyal kuvvetlerinin kaynaklarını arıtmadan başlamak lâzımdır. Memleketi, milleti kurtarmak isteyenler için, vatanseverlik, temiz yüreklilik, fedakârlık gerekli olan özelliklerdendir. Fakat bir toplumdaki hastalığı görmek, onu tedavi etmek, toplumu asrın gereklerine göre ilerletebilmek için, bu özelliklerin yanında ilim ve teknik lâzımdır. İlim ve teknikle ilgili teşebbüslerin faaliyet merkezi ise mekteptir. Bu sebeple mektep lâzımdır... Mektep adını hep beraber hürmetle, saygıyla analım: Mektep genç beyinlere. İnsanlığa hürmeti, millet ve memlekete sevgiyi, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için izlenmesi uygun olan en doğru yolu belletir... Memleket ve milleti kurtarmağa çalışanların aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer çalışkan bilgin olmaları lâzımdır. Bunu temin eden mekteptir. Ancak bu şekilde her türlü teşebbüslerin mantıkî neticelere erişmesi mümkün olur. 1922[3]
Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır. Mektep sayesinde, mektebin vereceği ilim ve teknik sayesindedir ki Türk milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzelliğiyle gelişir. 1922[4]
Bu memleketin asıl sahibi ve toplumumuzun esas unsuru köylüdür. İşte bu köylüdür ki bugüne kadar bilgi nurundan mahrum bırakılmıştır. Bundan ötürü, bizim izleyeceğimiz kültür siyasetinin temeli, evvelâ mevcut bilgisizliği ortadan kaldırmaktır. Ayrıntılara girmekten kaçınarak bu fikrimi birkaç kelime ile açıklamak için diyebilirim ki genel olarak bütün köylüye okumak, yazmak ve vatanını, milletini, dinini, dünyasını tanıtacak kadar coğrafî, tarihî, dinî ve ahlâkî bilgi vermek ve dört işlemi öğretmek, kültür programımızın ilk hedefidir. Bu hedefe erişmek millî eğitim tarihimizde kutsal bir merhale teşkil edecektir. 1922[5]
İlköğretimde hedefimiz, bunun umumî ölmesini bir on evvel gerçekleştirmektir. Bu neticeye varmak, ancak, fasılasız tedbir almakla ve onu metodik uygulamakla mümkün olabilir. Milletin başlıca bir işi olarak, bu konuda ısrar etmeyi lüzumlu görüyorum. Sanat ve teknik okullarına rağbet artmıştır. Bunu sevinçle söylerken, her türlü teşviki artırmak lazım olduğunu da ilâve etmek isterim. 1936[6] ilk ve orta öğretim mutlaka insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi ve tekniği versin, fakat o kadar pratik bir tarzda versin ki çocuk okuldan çıktığı zaman aç kalmağa mahkûm olmadığına emin olsun.[7]
Maarifin gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha ziyade memlekete ahlâklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, müspet, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst muhakemeli, iradeli, hayatta tesadüf edeceği engelleri yenmeğe kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programlarını ve sistemlerini ona göre düzenlemelidir.[8]
[1] Atatürk’ün Maarife Ait Direktifleri, Sayfa: 10
[2] S. Edip Balkır, Eski Bir Öğretmenin Anılan, Sayfa: 99
[3] Atatürk/ün Maarife Ait Direktifleri, Sayfa: 8-9
[4] Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, II. Sayfa: 43
[5] Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, I. Sayfa:223
[6] Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, I, Sayfa:372
[7] Gazinin Nutuklarından Alınmış Vecizeler, Muhit Mecmuası. Sene: 3. No: 132. 1931. Sayfa: 9
[8] Kılıç Ali, Atatürk'ün Hususiyetleri, Sayfa: 62