Türkiye'nin eğitim sistemi, göz önünde bulundurulması gereken ciddi bir sorunla karşı karşıya: İmam Hatip okullarında yetişen bazı gençler arasında yaygınlaşan Atatürk düşmanlığı. Bu, sadece bir fikir çatışması değil, Türk milletinin milli kimliğine yönelik bir tehdit olarak görülmelidir.
*Eğitim Politikalarının Felaketi:* Türkiye'nin eğitim politikaları, bu sorunun kaynağıdır. İmam Hatip okulları, din eğitimini öncelikli olarak sunmalıdır, ancak milli değerlere düşmanlık ve Atatürk düşmanlığı neden bu kadar kolayca kök salmıştır?
*Müfredatın Çürütülen Yönü:* İmam Hatip okullarının müfredatı, Atatürk'ün devrimlerini, Cumhuriyet tarihini ve milli değerleri gerektiği gibi içermeli. Ancak görünüşe göre bu okullar, bilinçli bir şekilde bu değerleri ihmal ediyor.
*Öğretmenlerin Suçu:* İmam Hatip okullarındaki öğretmenler, Atatürk düşmanlığını mı teşvik ediyor? Yoksa eğitim sistemi, bu tutumu teşvik etmek için kullanılıyor mu?
*Aile ve Toplum Baskısı:* İmam Hatip okullarına devam eden gençler, ailelerinin ve çevrelerinin baskısı altında mı? Eğer aileler, çocuklarına Atatürk düşmanlığını aşılamaya çalışıyorsa, bu Türkiye'nin geleceği için derin bir karanlık noktadır.
*Sosyal Medyanın Zehirli Etkisi:* Sosyal medya ve medya platformları, gençlerin düşünce şekillerini nasıl zehirliyor? Atatürk düşmanlığı propagandası yapan hesaplar, gençleri nasıl bu kadar etkiliyor?
Türkiye, bu sorunu ciddi bir şekilde ele almalı ve bu karanlık çöküşe son vermeli. İmam Hatip okulları, ülkenin birliğini ve milli değerlerini korumak için önemli bir rol oynamalıdır. Milli birlik ve beraberlik, eğitim sisteminin temel taşı olmalıdır. Aksi takdirde, bu Atatürk düşmanlığı ve milli değerlere yabancılaşma sorunu, Türkiye'nin geleceğine zarar verecek karanlık bir gölge olarak kalacaktır. Artık bu sorunu çözümlemek için cesurca ve etkili bir şekilde hareket etme zamanı geldi.