Kimi hâlâ anlamamakta ısrar ediyor.
Kimi de anladı ama kabullenemiyor.
Oysa gerçek ortada:
Türkiye artık eski Türkiye değil.
Ne bekleyen, ne yalvaran, ne de göz ucuyla izlenen bir ülke...
Türkiye bugün adım atıyor, hesap bozuyor, denklemleri değiştiriyor.
Ve bu gerçek, en çok da telaşlı olanların uykularını kaçırıyor.
Bugün KKTC’de ilk defa Gazi Mağusa tarafında yapılan büyük çaplı tatbikat, bir askerî hareket değil yalnızca;
bir meydan okuma, bir uyanış, bir ses yükseltme, bir yumruk gösterisidir.
“Tatbikat mı, Kabristan mı?”
İsrail basını sarsılmış durumda.
Yazdıkları şu:
“Türkiye 270 km ötemizde kabristan mı kuruyor?”
“Bu tatbikat bize mi karşı?”
“Türkiye artık bu bölgede neyin hazırlığında?”
İsrail panikte. Çünkü artık Akdeniz’de hesap sormaya alışkın olanlar, hesap vermeye hazırlanmak zorunda.
Çünkü Türkiye sahaya indiğinde, masadakiler susmak zorunda.
Türkiye artık Doğu Akdeniz’in kıyısında değil, tam kalbinde.
Üstelik sadece askerî olarak değil, siyasi, stratejik ve ideolojik olarak da.
Türkiye Geliyor:
İster Kabul Et, İstersen Titremeye Devam Et
Bu tatbikatın mesajı açık:
“İsteseniz de istemeseniz de biz buradayız.”
Hiçbir sömürgeci akıl, hiçbir emperyal plan, Türk ordusunun iradesi karşısında duramayacak.
Bu irade, Kıbrıs Türk’ünün geleceğidir. Bu irade, Mavi Vatan’ın kararlılığıdır. Bu irade, yüzyıllık suskunluğun cevabıdır.
Tatbikatın Arkasında Ne Var?
Arasında çatışmalar değil; hazırlık var.
Göstermelik değil; gerçek gücün sahaya inişi var.
Defansif değil; aktif caydırıcılık ve hesap bozma refleksi var.
Türkiye artık sadece “izleyici” değil.
Yeni denklemde ya varsınız ya yoksunuz.
Türkiye var!
Bu da bazılarını korkutuyor. Olsun, korksunlar.
Korku, yanlış hesap yapanın ilahi cezasıdır.
“Bundan Sonra Biz Varız!”
Şimdi herkesin kulağına küpe olsun:
Türkiye bir daha o eski mahcup suskunluğa dönmeyecek.
KKTC üzerinden yürütülen hiçbir oyun artık sonuç vermeyecek.
Kıbrıs Türk'ü yalnız değil; arkasında dev gibi Türkiye var.
Bugün Gazi Mağusa'da atılan her adım,
Yarın Tel Aviv’de, Atina’da, Brüksel’de ve Washington’da yankılanacak.
Çünkü artık kararlar gökte alınacak, sahada uygulamaya konacak.
Ve unutmayın:
Türkiye sahaya inerse, bölgeye adalet gelir.
Türkiye yok sayılırsa, coğrafya kan ve gözyaşına boğulur.
Şimdi sıra sizde ey dünya!
Ya Türkiye’yle adil bir masa kurun,
Ya da sahadaki kudretimize hazır olun!