Bugün, 9 Mayıs 2024 Perşembe

Derin bir çukura girip karanlığa gömülmüş gibi hissederek “Ne de olsa sesimi duyan olmaz, beni anlayan olmaz, bu yalnızlık içinde benden hiçbir şey olmaz.” demeyi hangi çocuk hak eder? Çocuk sözcüğünün sözlük anlamlarından biri de şudur: “Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.” Peki, bu haslette olan bir canlı için dünyanın yükünü daha erginliğe varmadığı yaşta omuzlarına yüklemek reva mı?

-“Yaa ne diyorsun sen be kadın? Sadede gel, uzatma!” dediğinizi duyar gibiyim.

O halde geleyim, işte karşınızdayım. Annelik ve babalığı sadece çocuk dünyaya getirmekten ibaret sayan bazı “esfel-i safilinler” iyi dinleyin şimdi. Esfel-i safilinler dedim hakaret olarak algılamayın. Allah, insanı “eşref-i mahlûkat” olarak yani yaratılanların en şereflisi olarak yaratmışken bu durumu şerri durumlarda kullanıp hayırdan uzaklaşmak sefillik alameti olsa gerek. 

Ruh ve vicdan sefilliği…

Çocuk, fotoğraf makinesi gibidir; her gördüğünü çeker ve kaydeder. Bu durum sadece dünyayı algılamaya başladığı yaşlardan itibaren de olmaz. Nasıl ki bebek anne rahmine düşer ve ruh üflenirse işte o saatten itibaren dış dünyayı algılamaya başlar. E haliyle sizin de imtihanınız başlar. Hem de ne imtihan… Layıkıyla anne baba olabilme imtihanı… 

Çocuğun mayası anne ve babasıdır. Anne ve baba nasıl hareket ederse çocuk da ona göre şekil alır. Ailede yaşanan her türlü olumlu veya olumsuz olaydan en çok evin zeytin çekirdeği etkilenir, yani balası… Yaşanan olumsuz olaylar karşısında, ruhunda oluşan yaraları iyileştirmenin telafisi de pek kolay olmaz. Özellikle anne ve baba çatışması çocukta büyük bir tahribata yol açar.

Öyleyse

Hadi gel önce seninle konuşayım evin babası.

Sen eşine bağırınca, hakaret edince veya dövünce ne oluyor biliyor musun?

Çocuğunun ruhu ölüyor. İçine kapanıyor belki de tam tersi hırçın karaktere bürünüyor. Tıpkı senin gibi; öfke küpü… Şiddeti önce senden öğreniyor sonra normal bir davranışmış gibi etrafına sergiliyor. Yani kendi elinle toplumun ortasına sessiz bir bomba bırakıyorsun.

Biraz da seninle konuşayım evin annesi.

Evet, kocan seni aşağıladı belki değer vermedi belki dayak attı. Peki, sen neden senden daha güçsüz olan yavrundan hıncını çıkardın, dört kolla yavruna sarılman gerekirken öteledin, sen de ona kocanın sana davrandığı gibi davrandın? Çocuğun bu hayatı seçme gibi bir lüksü yoktu ki. Şimdi sen de çocuğunun masum yüreğine nefret tohumu attın.

Şimdi geleyim böyle bir ortamda büyüyen kız ve erkek çocuklarına. 

Kız çocuğundan başlayayım evvela. Baba hep gaddarlık timsali olduğu için gözünde, hayatı boyunca kimseye tam manasıyla güvenemeyecek. Hep korkacak “Ya ben de annem gibi olursam?”… Belki de sevgiyi dışarıda ararken ilk tutunduğu daldan medet umacak ve o dal elinde kalacak. Sevgi görmediği ortamda kendisi de çocuklarına sevgi veremeyecek, kim bilir... İçindeki kolu bacağı kırılmış, yüzü gözü yara bere içinde kalmış masum ruhuyla hayatta kalmaya çalışacak.

Enkaz halindeki ruhla ne kadar yaşanabilirse artık…

Peki ya erkek çocuğu? Gördüğü sevgisizliği ve nefreti hep başkalarına uygulayacak. Öyle ya, çünkü baba modeli böyleydi. Ne gördü ise o ruhuna işlenecek. Artık şiddet kavramı normal bir durummuş gibi gelmeye başlayacak. Ya hayatındaki kadını öldürecek ya da kadının ruhunu. Başka ne beklenebilirdi ki?

Bunlardan yola çıkarak konuyu toparlayalım o halde. Allah (c.c.) buyuruyor ki “Kul hakkı ile gelmeyin karşıma.” Kul hakkı sandığınız şey, birinin malını gasp edip canına kast etmek değildir sadece. Yani sadece maddi şeyler değildir. Geleceğe sağlam dimağlar yetiştiremediğiniz her evlad-ı arifan, evlad-ı ziyan haline gelince bu durum “eyvaahh” denecek raddede kul hakkı oluşturur. Çünkü sevgi ile yetiştiremediğiniz her yavru başkalarına zûl olur, zulüm olur.

Yapmayın anneler, yapmayın babalar! Kendinizden artakalacak hayırlı evlatlar bırakın. Bir bilim adamı der ki: “Aile sorunları yüzünden birçok çocuk bilim adamı olamıyor.” Bunun vicdani sorumluluğu size ağır gelmiyor mu? Ve yine bu konu hakkında Hz.

Ali (r.a.) “Çocuğun kalbi hiç ekilmemiş tarla gibidir. Ona ne ekilirse kabul eder.” der.

Annelerimiz, babalarımız; gelin çocuklarınızı sevgi çatısı altında büyütün. Unutmayın ki çocuklar dünyaya gelmiş en güzel nimettir. Kalbine sevgi tohumu ektiğiniz her çocuk, elbet bir gün filiz verir.

Sevgiyle ve muhabbetle kalın…


Anne ve Babalara İçli Bir Serzeniş

.

Kübra Genç

1.11.2023 12:10:00

Magazinsel şov artı basın eşittir domates…

Gelin hep beraber Erzurum'u "Uzak Şehir” olmaktan çıkaralım

Önce insan olmak, insan olmayı bilmek!

Gündeme Dair Meseleler

ERZURUM SPOR FK EYÜP SPOR İLE İSTANBUL'DA KARŞILAŞACAK

ERZURUM BEYAZŞEHİR SPOR KULÜBÜNDEN FUTBOL İL TEMSİLCİSİ FERİT KARAKOCA ' YA ZİYARET

SERKANDAŞ SİGORTA U-15 YAŞ GRUBU PLAY-OFF YARI FİNAL MÜSABAKALARI BAŞLIYOR

Valimiz Sayın Mustafa Çiftçi’nin “Vakıf Haftası” Mesajı

Palandöken’in çok özel ziyaretçileri vardı

Biz çoktan başladık…

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 35 28 1 6 58 90
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 35 11 12 12 -4 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 35 8 14 13 -14 37
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 35 8 18 9 -31 33
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16

YAZARLAR