Herkesin dilinde dolaşan bir hikaye var; Hz. Süleyman'ın adaletiyle dolu bir kısası. Bu kısa hikaye, adaletin derinliğini ve hikmetini vurgularken, aynı zamanda ön yargısızlığın ve hakkaniyetin önemini gözler önüne seriyor.
Bir gün, Hz. Süleyman'ın önünde kanadı kırılmış bir kuş belirir. Merakla kuşa sorar: "Neden kaçmadın?" Kuş, içinde bulunduğu durumu açıklar: "Dervişlik hırkası giymişti, zarar vermez diye kaçmadım." Hz. Süleyman, bu durumu duyunca hemen dervişi çağırır ve hırkasının kolunu kırmasına karar verir.
Ancak hikaye burada bitmez. Adaletin koruyucusu kuş, hemen itiraz eder: "Kolunu kırmayın, hırkasını çıkartın, onunla kandırıyor." Bu itiraz, hikmeti ve dengeli düşünceyi temsil eder.
Hz. Süleyman, kuşun itirazını dikkate alır. Adaletle hükmetmek, her iki tarafın da hikmetle anlaşabileceği bir çözüm bulmayı gerektirir. Bu nedenle, Hz. Süleyman, dervişin hırkasını çıkarmasını ister. İşte bu an, adaletin inceliklerinden biridir.
Bu hikaye, hakemliğin ve hükümetin temel ilkesini vurgular: Her iki tarafın perspektifini anlamak ve objektif bir şekilde karar vermek. Adaletin kusursuz bir şekilde işleyebilmesi için, hükümdarların ve liderlerin hikmete dayalı kararlar alması, çözümleri derinlemesine düşünmesi gerekir.
Bu küçük hikaye, bize adaletin sadece ceza vermek değil, aynı zamanda doğru ve adil bir şekilde çözüm bulmak olduğunu hatırlatır. Hz. Süleyman'ın hikmeti, adil bir liderin örnek davranışıdır ve bu hikaye, adaletin incelikleri üzerine derin bir düşünce sunar.