Ya Diyanet Diyanet Olarak Üzerine düşen Dinimizin bu gün içinde bulunduğu inanç farklılıkları ile oluşmuş bulunan bölünmüşlük üzerinden,

Yapılan İslam Adına İslam’dan bir haber oluşumlara dur diyecek veya Diyanet kanunu gereği bunun yapma yetkisi yoksa bu yetkiye devletten talep etmekteyiz.

Eğer Devletinde bunu yapmaya gücü yetmiyorsa, Müslüman bir birey olarak İMAMI KEBİR talebim var.

Buda İnsan hakları beyannamesi yasası içinde en doğal hakkımdır diyerek makale konumuz olan İslam ve İslamcılık üzerine dertleşelim.

  Müslüman olduğunu kabul edenler olarak biz bu çağrıya bağlı olduğumuzu, İslam Dininin sahibi olan Allah’ımızın, biz kullarına dünya hayatını bir Müslüman olarak nasıl tanzim edeceğimizi belirtmek üzere, kendisinin razı olduğu yaşam biçimine uygun hayatı talep etmektedir,

Bu talep Nisa suresi 13 ayeti ile İşte bunlar Allah’ın belirlediği sınırlardır. Kim Allah’a ve Pey­gam­beri ’ne itaat ederse Allah onu, içinde ebedî kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. İşte en büyük başarı ve kurtuluş budur. Diyerek bildirmiş, Bizlerde kabul etmiş olarak Allah’ın dini olan İslam ile yaşarken bizlere ne oldu acaba da Kuran Tekvir suresinin 26 cı ayetinde sorduğu gibi,

﴾26﴿ Öyleyse nereye gidiyorsunuz? Hiç düşündük mü acaba, düşünmemiz gerekenleri düşündüğümüz kadar,

Asrın Müslümanları olarak içinde bulunduğumuz, iman hakikatlarından tutun da, İslam adına ortalıkta gezen İslamcı zihniyetin, İslam adına ortalıkta devasa holding baronları olan tarikat şeyhlerinin, şıhlarının, bizleri nereye götürdüğünü, hiç düşündük mü, düşünmediysek bakın Allah’ımız bizlere ne diyor,

Bakara (75) İçlerinden bir grubun, Allah’ın kelamını dinleyip iyice anladıktan sonra, bile bile tahrif ediyor olmalarına rağmen, size inanacaklarını mı umuyorsunuz? (siz hiç akletmezmısınız düşünmez misiniz düşüncelerini analiz etmez mısınız)?

Allah’ımız aslında başlarımıza inançlarımızdan tutun her türlü sıkıntı ve ezaların karşınsın da nasıl kurtulabileceğimizi söylerken, Kuranı Ölüler kitabı olmaktan çıkarıp Diriler Kitabı olarak okumamamızdandır.

Yeter artık Müslümanlar, yeter, yahu Allah AŞKINA Rabbimiz akıl fikir vermiş hala akletmeyecekmiyiz. Nedir bizi akdetmeyi engelleyen sebepler,

Akdetmek için, çalışman, para kazanman mı gerekiyor Bilakis ÜCRETSİZ OLARAK YARADAN VERMİŞ, BONUS BONUS YAHU BONUSSSSS

Akletmek Allah’ın kullarına nimet olarak verdiği aklın Bonusudur. Aklımızı çalıştıra çalıştıra harcar isek işte, ne kadar akıl çalıştırdık o kadar bonus.

  Günümüz Müslümanlarının basında olan devlet idarecilerinden tutun, din adına ortada olanlara kadar genel manada, ortada İslam yok, İslam üzerinden İslamcılık var.

Allah Allah, İslam yok, İslamcılık var. Bu nasıl oluyor anlamadık demeyin, söylemlerde Allahtan peygamberden bahsedersin bunu kendi heva ve heveslerine uygunlaştırıp Allah adına Allah’ın kullarını kandırıp, senin izinden gelenlerin başına ilah kesilirsin olur biter. Uyanlar olarak uyduklarımızın durumunu

Ve içine düştüğümüz halın doğru olup olmadığını kurana sorarsın bakalım Kuran bize bu durumda Allahamı yoksa 

Tevbe suresindeki 31 ayette ortaya koyduğu hüküm karsısında halimizin ne olduğunu anlamış oluruz. Soralım bakalım âlemlerin rabbine, kendisinden başka ilah olmayan yaradaana,﴾31﴿ Allah’ı bırakıp da din âlimlerini, rahiplerini, özellikle Meryem oğlu Mesih’i rab edindiler. Oysa tek bir Tanrı’ya kulluk etmekle emrolunmuşlardı. O’ndan başka tanrı yoktur; O yüceler yücesidir, onların yakıştırdıkları eş ve ortaklardan bütünüyle uzaktır.

Allah Allah biz ne haldeyiz de haberimiz yok, Yıllardır televizyonlarda sakız orucu bozar mı bozmaz mı? Kocam benden soğudu ne yapmam lazım soruları karsısında bir türlü bu sorulara cevap bulamayanlar, bakın nelere vakit buluyorlar, değil mi bakın aklederde Allah’ın bonusunu kullanırsak, onuş karşılığında İMANIMIZI KAZANIYORUZ. 

İmanının

 O zaman içinde bulunduğumuz hal, İslam’a uygun değil, fakat İslamcılığa uygun olduğunu görürüz. Tabi ki üzerine aklımızı harcayarak Bonusu kullanmış oluruz.

Peki, bir zamanlar İslam’ın adını andığında İrticalıkla suçlanırken ne değişti de Laik düzende İslamcılığa kimse ses çıkarmıyor. Sakın kimse başta İslamcı Muhafazakârlar var diye söylemesin. Onların İslamcılık anlayışı İslam’ın kendisi olsaydı, Bu gün kendilerini tenkit edip, tenkitler karsısında, var olan bir kusur görürlerse belgelenirse, hemen şeriatın kestiği parmak acımaz diyerek iğneyi başlardı kendine batırmaya, eeee böyle olmadığının dönem dönem farkına varanlar olarak ta bizleri bekleyen yarınlar adına bu düşüncelerimize inşallah duyarlarda, İslamcılık gerçek manada İSLAMA DÖNER.

Yoksa bu söylemlerin sahipleri ve lider konumunda olanlara ve onların izinden gidenlere,                                                                                                                                    ALLAHIN KARSISINDA SAHTE İLAH OLARAK ve SAHTE İLAHLARIN İZİNDEN GİDENLERİN YARGILANACAGI MAHKEMEDE

MÜBAŞİRLERİN, TELLALLARIN NIDALARI İLE CIKAN İLAN KULAKLARIN ZARLARINI PATLACIRSANI HAYKIRACAGI     

  Kasas Suresi 64. Ayetini kulak zarlarımız patlamadan okuyarak duyalım ki, akledenler olarak Allah’ın Bonusu ile İmanımızı kurtaralım,

Sonra (Allah'tan başka varlıkları tanrılaştıranlara:) “(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın (da sizi kurtarsınlar)!” denecek. Onlar da çağıracaklar fakat kendilerine cevap veremeyecekler ve (işte o anda karşılarında o korkunç) azabı görecekler. Keşke onlar (dünyada iken) doğru yola girselerdi!

Dosdoğru yol olan Sıratilmüstekim üzere Kurana bağlı kalarak yaşasaydık diyeceğiz ama hani dervişe sormuşlarıdır daha dünyaya gelsen ne yaparsın diye

O da demiş ya BİR DAHASI YOKKKKKKKKKKKKKKKKKK. BİR DAHASI YOK

                     İslamcıların İslam anlayışı ile yeni bir İslam adına İslam Dinimi oluşturulmak istenmekte Türk İslam yurtlarına,

Dinde Reform gerekir, geleneksel İslam bizi bir yere götürmüyor gerçeğini kullanarak, asıl yapılmak istenen, Evangalist İslam mı?

    İslam’ın emri olan Vahdaniyetten uzaklaşmış veya uzaklaştırılmasıyla, ortaya İslam adına çıkmış olan yapıların, bu gün karsımıza tarikatlar, cemaatler,

Gibi olgularla, parçalandıkça parçalanmaya müsait, bölünmelerle de, her anlayış kendini diğerinden üstün görme anlayışı içerisinde,

“Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır…” meşhur hadisinin ışığında, İslamcılık fırkaları, İslâm Dininin belirlediği doğru yoldan, sıratı müstakimden ayrılan, ondan uzaklaşan, kendi heves ve arzularına uyan topluluklar, insan grupları veya kendilerine göre dini inançlara sahiplenme yoluyla İslam tarihinde, peygamberin vefatı sonrası, mezhepler, mezhepler içinden tarikatlar, tarikatlar içinde bunlar İslamcılık fırkaları olarak mı çıkacaklar.

    İslamcılık diyerek ortada gezenler, değişik İslam anlayasılarını oluşturur, çünkü herkesin kendine göre İslamcılığıysanız herkes vatansever, milliyetçi, âmâ partileri farklı, bu farklılıklarda yakın tarihimizde terör ile insanımızı kırmış, kırmaya da devam ederken, İslamcılık adı ile ortaya çıkanlar yarın acaba, Günümüz dünyasında adı islamla özdeşleşmiş terör örgütlerine dönmeyeceğinin garantisini kim verebilir.  Ülkemde İSLAM ADI İLE ortaya çıkma ihtimalinin yüksekliğini geçmişte HIZBULLAH addı ile var olmuş Terör örgütünü hatırlatmak isterim 

Ülkemde çıkarmayacağı ne malum. İslamcılık Ümmet birliğini yıkar, tefrikayı yaygın hale ve devletimiz elden gider. 

     Ali imran suresinde ﴾103﴿ Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız. Hükmü ile karsı karsıya geliriz.

     Dinimiz İslam başka şeydir, ortaya çıkan İslamcılık başka şey. İslamcı olmak başka Din olan İslam başka.  İslam’la İslamcılık özdeşleştirilemez, özleştirilir ise, İslam dini aynı Yahudi din adamlarının, papazaların dini olduğu gibi İslamcılık ile hareket edenlerin ortaya çıkaracakları yapıda aynı onların yaptığı gibi olacaktır. Fakat Kimse şunu unutmasın ki, Allah kendi dinini kendi koruyacağına dair vaadi ile Sıratıl mustekim olan Kuran, yoluna, kuranın emir ve yasaklarına bağlı kalanların yolu olarak, kendilerini kurtuluşa götürecektir.

     İslamcılar, Müslümanların kendisine biat ve itaat etmesi gereken İmam-ı Kebir kavramından bîhaberdir veya bunu görmezlikten ve bilmezlikten geliyor.

Atatürk’ün vefatı ile ortaya çıkan Atatürk adına, Atatürkçülük nasıl bir dönemler, Atatürk Düşmanı bu ülkede ortaya bir düşünce olarak çıktıysa, dönem dönem,

Ülke siyasetinde sermaye edilerek bu gün gerçek Atatürk’ün Atatürklüğü ortaya konan Atatürkçülük ile zihnen bitirilmeye yüz tuttuysa, Adnan Menderes sonrası ortaya çıkan Adnan Menderes Zihniyeti de, Gerçek Adnan Menderes'i ne hale getirdiği ortada,

Gerçek İslam adına, ortaya çıkan İslamcılık, İslam’ı ne hale getirdiği gerçeği kadar Atatürk adına Atatürkçüler, Adnan Menderes ile Menderesçiler aynıdır.

     Atatürk’ün,  Halifeliği kaldıran kanunda ne deniliyor. “Hilafet Büyük Millet Meclisi’nin mânevî şahsındadır” deniliyor.

 (((İşbu kanunun icra-yı ahkâmına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.)))

Adnan Menderes Demokrat Parti Meclis grubunda milletvekillerine “Arkadaşlar siz milletin temsilcileri olarak isterseniz

Hilafeti geri getirebilirsiniz…” dediği için idam edilmiştir.

 O zaman Sorumuz olacak: Dünyada başı olmayan bir din, mezhep, cemaat var mıdır. ?Müslümanlar dışında yoktur.

Soru: Müslümanların başlarına bir İmam-ı Kebir seçme hakları var mıdır?

Cevap: Elbette vardır… Lakin böyle bir şeyi İslam düşmanları kesinlikle istemiyor.

     Ümmet-i Muhammed’in başına bir Halife seçilmesi insan haklarına aykırı mıdır. ?Niçin aykırı olsun. 

Aykırı olmak bir tarafa, bu, Müslümanların en tabiî hakkıdır. Bugün ülkemizde birtakım dinî cemaatler, tarikatlar, parçalar, hizipler, gruplar bulunuyor; bunlar Müslümanların tek bir Ümmet olmasını ve başlarında, kendisine biat ve itaat edilen bir İmam bulunmasını isterler mi?

İstemeleri gerekir.

Sonuç Olarak Madem demokrasi gereğine göre seçme ve seçilme hakkı var.

Seçilmek isteyenler İslamcı söylemlerle cıkyorsa, İslamcı olduğunu söyleyen zümreye ihtiyaç duyar, İslamcı olduğunu söyleyenlerinde başında,

Holding sahibi olmuş İslamcı Baronlar var, İslamcı Baranların Baron olabilmesi için, İslamcı katılımcı gerek, İslamcı katılımcıların başında şirketler kanununa göre 

Bir genel müdür vardır, genel müdürün imzası ile toplanan katılımcıların oyları ile İslamcı söylemlerle siyaset sahnesindekileri desteklemek sureti ile Devletleşmiş Şirketlerin yönetiminde, Hiç Bu Şirket devletinin başına birde İslamcılığa karsı olan İslam HALİFESİ tayın ederler mi, Allah aşkına.

Sözümüz Uyuyanları Uyandırma adına Yunus demiş Taptuk Emre, selam ve dua ile.

Kardeşiniz Adnan Albayrak Şimşek