Sen hiç İlahi Bankaya yatırım yapabılecek kadar zengin oldun mu ? Oldun tabide farkına varamamışsın,İlahi Bankaya mevduatlarımızı 
yatıralım ki,zayi olma ihtimalının bile ihtimali olmayan Allahtan,yatırımlarımızın karsılıgını kat kat isteyebilelim.
Zaten bızım istememizede gerek kalmadan Zatına yakışan zenginliği içerisinde, bizim beklentilerimizin,  bir sivri sinek kadar hukmunün olmadıgı   ULULIYETININ Karsısında,bize kazançların en hayırlısı olarak geri alabilelim.
      Ben Allaha(c.c) yatırım yapabilecek kadar zenginim Elhamdulillah cunkü benim Rabbim olan ALLAH ım cok zengin.
Allah'a borç verilir mi? Elbette verilir. Hatta borçların en güzeli, en güzel borç O'na verilir! Çünkü kendisine öyle bir borç vermemizi bizzat Allah istiyor.
Birçok âyet arasından şu ikisine kulak verelim: 
Verelim ki Kuran'nın Ölüler için mezarlık  kıtabı olmadıgı,dirilerin okuyup, kendilerinin ölmesi halinde, kendisini kurtaracak olan hasletlerin neler oldugunu anlatan, oldukten sonra okunsada, okunmasada, bir hükmü olmayan, kitap olmaktan cıksın.
      Aynı gününüz mahkemelerinden bile anlaşılacagı üzere, adamın işlediği sucun cezası nasıl kendisine uygulanamıyorsa,Makkemede ölen için hakim ölüye ceza veremıyorsa,kabrinin başınada gidip mubaşir Ey Satı oglu Adnan, sen öldün ama sana ceza kesti mahkeme bunu sana teblig ediyorum dese,
Satının oglu Adnanın hiçde umrunda olmadıgı gibi,24 saat başında benim için, sana ceza kestiler dese ne anlam ifade ederse o dur,sonuç.
İstedıgın kadar Arkamdan Yasın Okusanızda,okusanızda,Yasın suresinin 70 ayetinde zaten ap acık diyorki.
     (Bu Kur'an, hakikati görenleri, kalben ve bedenen) diri olanları uyarması ve inkârcılar hakkındaki Allah'ın gerekçeli hükmünün gerçekleşmesi için indirilmiştir.''
     Kuran hakikatlerinın gercegi karşısında, kalben ve gönül haliyle yaşayanların,öldükten sonra kendilerine fayda vermesi noktasında,
yaşarken nelere dikkat etmemız gerektiği konusunda bızlere yol gösteren,bilgilendiren kıtap olarak gönderildiğinin karsısısnda,
bızlerde bunu kaldırdık,yaşayanlar için degilde, öldükten sonra şu kadar okurlarsa kurtulursun, yedisinde oku,kırkında oku elli ikisinde sunu okunacak kitap şeklinde sanki Ölülere indirilen bır kiyap olarak hayatımızın içine koyduk.
YAHU KURTULMAYI ÖLDÜKTEN SONRA OKUMAKLA OLACAGINI SANA KİM SÖYLÜYORDA,sen dirilerin kendilerini,sıratılmüstekim yolunda izleyecekleri yol harıtası olmaktan,cıkarıp,ölüler kitabı haline getirdin.Be hey gafil.
Rabimizin bizi diger mahlukatın karsısında AKIL nimeti ile nimenlendırmiş olmasına karsın böyle düşünüpte,böyle amel etmemizin karsılıgı olan halimiz için bu ne lahana,bu ne tuşu demezler mi adama.
 Aksine Yasın Suresi daha çok cenazelerde ve cenaze evlerinde ölülere faydası olur ümidiyle okunan Yasin suresindeki bu ayet; Kur’an mesajının hayatta olanları uyarmak için gönderildiğini vurgulayan en etkili ayetlerdendir.  
Bak Ölüler için okudugun Yasin Suresi,ölülere degilde dirilere indirdik diyor, 
69: Biz Peygamber'e şiir öğretmedik; bu ona yakışmaz da. Ona verdiğimiz ancak bir öğüt, bir irşat kitabıdır; maksatları belli, gerçeği açıklayan bir Kur'an'dır. 70: Biz onu, kalben diri olanları uyarsın, kâfirler hakkında da deliller tamamlanıp ilâhî azap hükmü kesinleşsin diye indirmekteyiz. 
Aman ALLAHIM gafletimize bak. Sen ne buyurursun Kuranda,biz neler yaparız Kurana.Merhum İstiklal Marşımızı yazan Kalem ne guzel ifade etmiş halimizi.

“Lafzı muhkem, yalnız anlaşılan, Kur"an"ın;
Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mânânın;
Ya açar Nazm-ı Celîl"in, bakarız yaprağına;
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.
İnmemiştir hele Kur"an, bunu hakkıyla bilin;
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!”

   Yasin sûresinde ölüleri ilgilendiren ve onlara fayda sağlayan herhangi bir mesaj bulunmamasına rağmen bu sûre asırlardan beri ölülere okunmaktadır.
Bu ve bunun gibi ayetlerle tanıştıktan sonra anlıyoruz ki; İslâm toplumu bu tür yanlış gelenekler yüzünden Kur’an’ın gerçek yüzüyle tanışamamıştır. Yani Müslümanlar öğretileriyle istikamet bulması gereken ve ahlakıyla ahlaklanması icabeden ama kendi ellerinde âdeta esir hayatı yaşatılan bir kitabın sadece Arapça metinlerini okuyarak aldanmış ve oyalanmıştır. Böylece Müslümanlar hayat kitabı olan Kur’an’ın hayat hakkını elinden alarak onu ölülere teslim etmiştir.
   Gelelim Ölüler Kitabının anlayısının dışındaki gerceklere,Yaşayan dirilere indirilen Kuranın İlahi hukumlerinde,Kendisinin Bizlerden borç talebine,
Bu borc talebinin bile,aslında kurtuluşunuzun garantisi olarak hiç bir şeyin zayı olmadıgı,batması,batırılması imkanı sıfır olan,emeklerimizin bu yatırım ile korunup,içinin boşaltılamayacagı,hiç bir Hackerların haclemesi ile hesaplarımızın calınamayacagı İLAHİ BANKAYA yatırmamız ,bir yatırımcı olarak dogru bır hareket degilmi?30 yıllık emeklerin yatırıldıgı üç kuruşluk mevduatlarımızı yatırırken guvenli banka arayanlar(!) misali
O zaman en dogru banka İLAHİ BANKA dır diyerek bu bankanın bizden istedi para mal mülk degil,
Sizlerle bır kac Mevduatlar listesini paylaşmak istedim  
  İlahi Hüküm Kitabındaki, Mevduatlarımızın kar getiren mevduat olmasının , nasıl bır kazanımdan olması gerektiğinide acıklayarak,birikimlerimizin zarara ugrama rısklerinide dile getirerek acıklama yapılmıştır.
Bu mevduatın bizler tarafından nasıl kazanılmış oldugunu tabiki cok önemlidir,Zarar rıskıde olacakti Allah ile yapılan ticarette,ticaretin kural ve kaideleri riske dayalıdır gercegının sosyal hayatımızdaki önemi kadar önemli oldugudur.
 Bakara 177.''Yüzlerinizi doğu ya da batı tarafına çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik; Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere inanan; malını sevdiği halde akrabasına, yetimlere, yoksullara, yolda kalan gariplere, dilenenlere, hürriyetine kavuşmak isteyen köle ve esirlere veren; namazı dosdoğru kılıp zekâtı ödeyen; antlaşma yaptığında sözünde duran; sıkıntı, darlık, hastalık ve şiddetli savaş zamanlarında sabredenlerin yaptığıdır. Kulluklarında samimi ve dürüst olanlar işte bunlardır; gerçek takvâ sahipleri de yine bunlardır.''
 Bakara 195.Mallarınızı Allah yolunda harcayın ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. Bir de iyilik edin ve yaptığınızı güzel yapın. Doğrusu Allah iyilik eden ve işini güzel yapanları sever.
 Bakara 215.Rasûlüm! Sana, Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “Sevap kazanmak için harcayacağınız şeyleri öncelikle ananıza, babanıza, akrabanıza, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara verin.” İyilik olarak her ne yaparsanız, Allah onu mutlaka bilir.
  İlahi Hüküm Kitabındaki, şu iki kurala kulak verelim.
 Hz Allahımız  Bakara suresının 245 ayetinde Kendisi ile yapılacak borc alış verişine dair ortya koydugu kanun geregi İlahi hükmünde
“Kim Allah’a güzel bir borç verirse Allah da bunu kat kat fazlasıyla öder. Daraltan da genişleten de Allah’tır ve ona döndürüleceksiniz.” (Bakara, 2/245)
''Eğer Allah’a güzel bir borç verirseniz, O sizin için bunu kat kat artırır ve sizi bağışlar. Çünkü Allah, iyiliklerin mükâfatını bol bol veren; kullarına sabırla ve yumuşaklıla muâmele ederek cezalandırmada acele etmeyendir.''Teğabün / 17. Ayet
 Kelime manası olarak “güzel borç” anlamına gelen ve Kur'ani bir terim olan “karz-ı hasen”, kişinin herhangi bir çıkar gözetmeden, karşılığını sadece Allah'tan bekleyerek verdiği borçtur. İnfak, sadaka, karz-ı hasen Kur'ân-ı Kerîm'in müminleri teşvik ettiği üç yardım ve dayanışma şeklidir.
 Kim Allah'a  O'nun rızası için muhtaç kullarına güzel ve manevi bir borç verecek olursa birikimini   Allahın bankasına yatırırsa; 
bu ahiret hazırlığı olan harcamaları kat kat fazlasıyla kendisine bir yatırım olarak geri ödenecektir! Darlık veren de bolluk veren de Allah'tır.
“Allah'a güzel bir borç vermek” aslında karşılığını Allah'tan tahsil etmek üzere hayır yolunda harcamada bulunmaktır. Bunun güzelliği de verilene karşılık olarak Allah'ın kat kat fazlasını ödemesidir.
İLAHİ BANKAYA yatırılan Mevduatlarımız,bizlere DİRİ İKEN OKUNAN,uyulan,kendisine tabi olunan Kuran'ın,Ölümümüz sonrası FAYDASI olan 
yaşarken OKUNAN kuranın ÖLÜM sonrası KAZANIMIDIR.Selam ve dua ile.
Kardeşiniz Adnan Albayrak ŞİMŞEK