Bir zamanlar Hiristiyan dünyasının insanlarının,  Kuranın ifadesi ile   Tevbe Suresi (31) 
   ''Allah'ı bırakıp, (Yahudiler) hahamlarını; (Hıristiyanlar ise) rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i rab edindiler. Halbu ki bunlar da ancak, tek ilah olana (Allah'a) kulluk etmekle emrolunmuşlardır. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur ancak tek ilah O'dur. O, onların ortak koştukları her şeyden uzak sübhan olandır.''
    Rahipleri, Papazları,Hahamları,Rab edindiler,ayeti kerimesinin ışıgı altında,din adamlarının din adına, Cenneti inananlara vadederken,Hiristiyan dunyasının inananları, nasıl din adamlarını kutsallaştırdılarsa gibi,günümüz İslam alemindede,Tarikatlar,Şehlerini Şıhlarının terbıyesi,ögretileri karsısında bu şeyhler önce kendilerine yakıştırdıkları,GAVS,MEHDİ,EVLİYA gibi tanımlarlarla kutsallaştırararak,kendilerine,intisap eden, adına murit denilen kitlelere,Allah adına Cennet vadetmekteler,sanki Cennetin sahibi bunlarmış gibi,Allahın vadettiği Cennete gitmek isteyenlere VİZE veren bir RUHBAN sınıfı oluşturdular,aynı Hiristiyanların Papazlarının,Hahamlarının,CENNETİ SATMALARI gibi.
   Şimdi Din kimindir,Cennet ve Cehennem kimindir,Buraya kimler girecek,kimler hayatları boyunca nasıl iman ederek girmeyi hak edecekler,hayatları boyunca nasıl bir anlayıs içerisinde olacaklarki Hz.Allah'ın vadettigi,Allahın  Cennetine inananlar kavuşsun.
Bunuda Kuranda  A'râf / 52. Ayet ile konuyu anlaşılır hale getirelim.
  ''Oysa biz onlara, kesin bir bilgiye dayanarak mânasını ve hükümlerini tek tek açıkladığımız, iman edecek kimselere doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmet kaynağı olan bir kitap göndermiştik.''
Dıyen Allahımızın ayetleri karsısında,genel manada bazı Tarikat,bazı şeyhler şıhların ortaya koydukları anlayısın ışıgı altında,CENNET ARANIR olmuş.
   Allah Cennete giden yolun tüm detaylarını,bu yolda karsılasacagımız engellerin neler oldugunu,bu engellerin nasıl aşılacagını,Allahın belirlediği hükümlerini
bırakıp,Hiristiyanlar ve Yahudilerin,din adamları olan, Hahamlarını Papazlarını Rab edinerek, Din adamlarının,ortya koydugu tarikat yanı yol üzere,                   Allahın Cennetine giden yolun, bu tip anlayısın din adamlarının ortaya koydugu yoldan gecer diyerek,nasıl yoldan cıktılarsa,günümüz İslam alemindede,Bazı Şeyh,Şıh,Gavs gibi kendilerine rütbe verilmiş şahsıyetler eliyle Cennete giden yollar olarak,Allahın Hükmünün karsısında,bir nevi hüküm gibi hükümler inanılmış,buna karsı cıkanlar,mürdet ilan edilmiştir.Aynı Bir zamanların Kilisenin Rahiplerı Papazlarının Martın Lüther'i Kiliseden AFOROZ ettikleri gibi İslam dini içerisine Tarikat (yol) adı altında yuvalanmış olan bu zihniyet ,Cenneti tarikatlara yapılan bagışlar ölcüsünde, kurdukları tarikat adı altındaki Holdınglerine yapılan bagışlar nisbetince, kısaca kendilerine olan sadakat ölculerinin eksi ve artılarına göre CENNETİ SATMAKTA,karşı duran ve boyle bir anlayısın İSLAMDA yeri olmadıgını söyleyenleri MÜRDET(aforoz) İLAN etmektedirler.
  Yahudi ve Hırıstıyanlar ,Papazları ve Hahamlarını,İslam Dininin içine girmiş sızmaların oluşturdukları,anlayısın ortaya cıkardıgı,Şeyh Şıh,Gavs gibilerde kendilerini Rab ilan etmişlerdir.(Tabiki İslamın iman akaidesine uygun olanlar hariç) bunu hem kabul ediyoruz,hemde bunların kimler olabılecegını tartısıyoruz,oda ayrı bir mesele tabiki.
  Konumuz Avrupa Hırıstıyan ve Yahudi Dunyasının zaman içerisinde din adamlarının oluşturdugu RUHBAN sınıfının Dini ve ona inananları iman noktasında
nasıl müşrik hale getirdiklerini Kuran bize anlatırken,biz müslümanlarında Din adamlarını ne hale koydugumuz gercegıdır.
  Allah Rasulu kızım Fatıma(r.a),babanın peygamber olduguna güvenme,ben bile yarın Allahın Mahkemesinde kendi nefsımın hesabını verirken sana faidem olmaz ve olamaz dediği gercegı karsısında,bu gun O peygambere tabi oldugunu söyleyen din adamlarının (!) CENNET satmalarına ne dersiniz,ve onların tam bir KAPITALIST EMPERYALİST zihniyetlerinin altında ezilen Müslümanlarında buna DİN adına razı olmalarınıda anlamış degiliz.Burda Nazım Hikmetin bir sözününde altını cizmek lazım,DİN AFYONDUR derken acaba,bu zihniyetin uygulanmasınıma diyordu diye sorgulamak lazımdır.
Hani bazılarının dediği gibi,batını ve zahırı,Söz İfade şekli yanı batıni olarak baktın mı? yanlış ama zahırı degerlendirdiğimizde dogrumu?Uygulamaların getirisi olarak ortaya konan Tarıkatler gercegi dogru demeden gecemeyecegız,Baksanıza  1980 ihtilanınden buyana devasa bir şekilde Holgıngleşmiş MENZİL gercegi,CÜPPESİ İNGİLİZ KUMAŞINDAN OLAN, BİR ZAMANLAR BU ÜLKEDE KAFİRİN ÜRETTİĞİ ELBİSE İLE NAMAZ KILINIRMI KILINMAZ MI KONUSUNA FETVA ARAYAN BU İNSANLARA FETVA VEREN,  CÜPBESİZ AHMET, gibiler cübbesinin markası İngiliz  olan zihniyetten beslenip beslenmediklerini kamuoyunun vıcdanındadır. 
  Bir toplumun medenıyetinin oluşmasında en buyuk etken,o milletin dini ve dinin toplum üzerindeki hakimıyetinin getirisi külturdur.Bu mana ile
Avrupa Medenıyetini oluşturan yapının Kendi dini inançlarıdır.Oluşan bu avrupa medeniyetinde,din adamlarının ortaya koydugu yapı,o toplumu ne derece
gercek bir medenıyet oldugununda göstergesidir.
Din adamları dediğimiz  yapı,din olmazsa olmazdır.Yani Din olacak ve bu dinin birde ögreticisi olan Din Adamı olacaktır. Yahudilik ve Hiristıyanlık diye aadlandırdıgımız bu dinler Roma İmparatorlugu zamanınıda cıkmış Hirıstıyanlık bu manadadır fakat Yahudilik,her nekadar Roma imparatorlugunda yer bulmuş olsada Roma İmparatorlugu PAGAN dini ile idare edilirdi.Roma İmparatorlugunda yer bulmuş olan Yahudi din adamlarının,gecim kaynagı olan,o gunun ve bu gunde gecerli olan TEFECILIK diye başlangıcta adlandırılan Bankacıkta buna dahil,olmak üzere KUDUS pazarında carsılarında para satarlardı.Burdan elde ettikleri ile Roma idaresindeki konsul üyeleri,üst düzey gunumuz lisanı ile brokratlarına para satar,hem onları kendi hakımıyeti altına almayı başarır,hemde
saltanatlarının devamını saglarlardı.Bu düzene dur diyen bir Peygamber olan Hz. İsa (a.s) ın ortaya cıkmasıyla Roma İmparatorlugundaki dini calkantıların oluşmasıyla Yahudilik ikiye ayrılarak,kendilerinibozulmuş Yahudlikten kurtarmaya calışan gercek inananlar olarak adlandıran Yahudiler  Hz. İsa(a.s)ın safına gecmeleri ile Roma İmparatorlu Tefecı ve İnaclarını bozmuş eski ahıt taraftarlarının İsa (A.S) tarafına gecen İsevi olarak adlandırdıkları bu kitleye karsı Kontrolunde bulundurdukları Roma valılerini kullanarak İmparator neznınde meczup olarak adlandırmaları ile başlayan zulümlerin sonucu İseviler  Romanın Batı Tarafında bulunan Bugun Bizans Diye adlandırılan bölgeye dogru gelerek burada yaşam imkanı  bulmuşlardır. İsa Peygamberin carmıga gerilmesinden yaklaşık 300 sene sonrası İznikte bir konsul oluşturularak Yahudilikten ayrılan İsevi hareket 300 yıl içerinde dejenere olmuş bu sefer yagmurdan kacarken doluya tutulma misali Papaz denen, Rahip denile, Ruhban sınıfı altında ezilmeye başlayan halk din adamlarına baş kaldırmaya İsa (a.s) ın getirdiği Yeni Ahıtı bozduklarını ve bunlardan kurtulmanın gerekliliği noktasında M.s.300 lu yıllarda  İznikte toplanarak Guya Dini yanlışlıklardan kurtarma adına yapılan toplantıda ortaya daha  seckinlerin oluşturdugu (din adamları ve dönemin idarecileri içinden bazıları;) bır anlayıs olan Hırıstıyanlıgın temeli atılmış oldu.Din adamları ile idarecilerin ortak anlaşısı olan dini birliktelik ortaya bu gunun Avrupa Medeniyetini oluşturmuş oldu.Bu Avrupa medenıyeti içerisindede günümüze kadar süre gelen Avrupadaki imparatorluklar,devletlerin tarihinde Hiristiyanların Yahudıleri melun ilan ederek Avrupadan surdukleri haltta öldürdükleri Alman NAZİ misyonu ile ortadadır.
   Roma İmparatorlugunda Yahudiler,kendi dın adamlarının oluşturdugu din adına dini saltanatın zülmünden,sömürüsünden,kurtarmak isteyen Romalılar Bu sefer İsa Peygamberin getirdiği Yeni Ahit denilen İncil üzerinden bu sefer Rahipler ve Papazların Romanın Yahudi din adamlarının yaptıklarının aynısı olan fakat isimleri degişmiş yapı,yani Hiristıyan din adamlarının oluşturdugu Tefecilik anlayısı ortaya cıktı.Bu tefecıilik anlaysının din adamlarının HALKA CENNET SATMALARI gibi bir yapıyı din adına oluşturmuş böylelikle PARA DİN ADAMLARININ kontorulunde toplanarak para üzerinden para satma anlayısı olan TEFECILIK YANI BANKACILIK ortya cıkmıştır.Bu yapıya Bızans Bölgesindeki dönemin Romanın Bizans valisi diyebilecegimiz zihniyetin sahibi olan 313 yılındaki İmparator Flavius Valerius Constantinus (306-337) Milano Fermanı'yla genel dinsel hoşgörü ilân etmişti. Hristiyanlık bundan sonra imparatorluktaki diğer dinleri baskılayacak ve 380 yılında Büyük Theodosius tarafından resmî din ilân edildi.B uradki gayeside Roma İmparatorlugunda kendi anlayısının Hakimiyetini percinleştirmek oldugudur ki Bizati Pagan olan bu imparator Hiristiyan oldugunu acıklayarak saltanını korumuştur.Böylelikle Roma İmparorlugu Hiristiyanlaşmış fakat İmparaorluk bu vesile ile Yahudi din adamlarının yapamadıgı,Romayı ele gecırme faliyetleri karsısında Hiristıyanlıga gecen İseviler tarafından Roma imparatorlugu ele gecirilmiş oldu.İlerki yıllarde genel mana ile Roma kültürü yeni bir anlayıs olan bu ayrımcılıgı Eski Ahit İle Yeni Ahitin birleşmesi ile her iki anlayısın din adamlarının oluşturdugu cıkar paılanması birleşmiş olarak gunumuze kadar her ne kadar ayrı gibi görünsede bir oldukları,siyasal  olarak ortadadırlar,Fakat takiyecilikte en üstün olan yahudiler bu ortaklıkta kendilerini koruyarak İseviliğin içinde kendi saltanatlarının hakımıyetine calışmış bunun farkındalıgının görüldüğü her yerde sürgune ugrayarak bu gun kü durum ortaya cıkmıştır.Sorarsanız inananlara Cennete giden yolun kendilerine biat etmekten gectiği kuralı ile oluşturdukları bu anlayıs onları bugunun dünyasında VATIKAN DÜNYA BANKALARI İÇERİSİNDE İLK BEŞE,sokmuş Bankaların cogunlugununda Yahudilerin elinde bulundugunu bilmeyen kimse yok artık.
EEEEEEEEEEEE birde ORTAYA  İslam dini CIKTI. Roma İmparatorlugunun İsa Peygamberin zuhurunda merkezi olan KUDUS ve cevresindeki Yahudiler,
   Medinede yaşayan Yahudiler kısaca Kudusten aşagı taraf  olan arap topraklarındada yaşamaktaydılar.Yahudilerin içerisinde beklenen Mesih anlayısının, İsa (a.s) cıkması ile  mesih anlayısında degişkenlik göstermiş bu sefer İSA MESİHE donmüş,birde orjınal Mesih inancı diyebilecegimiz bu anlayış Hz. Muhammedin(A.S)ın zuhuru ile Medine bazı yahudilerin İslama girmesine sebeb olmuştur,Peygamber efendimizin vefat sonrası gelişen, Hilafet kavgalarının sonundada bazı yahudilerin inanclarına geri dönmesi gibi hallerin, ortaya cıkması söz konusu olmuştur.Her ne kadar tarih kitapları bu gibi konuları fazla dile getirmesede,Yahudilerin ve hırıstıyanların dini inanclarının getirisi olarak ortaya cıkan Mesih,Mehdi inanclarını örnek verecek olursak Abdullah ibni Sebe,Sebatay zevi gibi v.s. akımlarla tarih bizlere bunları bir başka pencereden anlatmaktadır..
Bakınız Hz.Kuranda Hz Allahımızın koydugu sınırlar yanı hükümler,kaideler,yasalar cercevesinde, Bakara suresinde 174 . Ayette diyor ki Allah in indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyen ve onu az bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında ateşten başka bir şey yemiş olmazlar..
Yahu tarikat adı altında kurdukları vakıf ve dernekler vasıtası ile,sadaka hükmüne koydukları, bedava işcilikler,bagıslar,medrese yapacagız dıyerek toplanan himmetlerle,devasa holdıng kurmuş din adına dini satanların sahipliğini idareciliğini,yöneticilini yaptıkları vakıflarla kendilerine saltanatlar kurarak,Hz.Öerin bır yolculugunda,sırasıyla köle si deveye bınme hadisesini örnekleyenler milyon dolarlık mersedeslerle camıye namaaza gitmelerine ne dersiniz,ben şahsım adına
(Müstasnalar kaideyi bozmaz)  Tarikat ve Cemaat Hocaları Din Adamı değil, sermayesi Din olan Dükkan sahipleridir derim.Tövbe alırsın sadaka verirsin,Aynı kiliselerde her pazar papazların kiliseye bagıs ile birlikte,gunah cıkarması misali,bizdede sadaka ve himmet karsılıgı tövbe almak misali,
ne diyelim artık,YOK ASLINDA BİRBİRİMİZDEN FARKIMIZ AMA BİZ OSMANLI BANKASIYIZ diye bır reklam vardı,ha papaz,ha haham,ha bizim şeyhler sıhlar yok aslında bırbırlerinden farkı hepsi sermayesi Din olan Dükkan sahipleridir  

Selam ve dua ile