Ulusların kaderi tek bir anla değişebilir mi?
Bu soruya verilecek birçok farklı cevap olsa da bana göre en azından birinden emin olmak mümkün.
Sadece zamanı göstermek için tasarlanan küçük cep saati, nasıl olurda Conkbayırı’nda Türk ulusunun kahramanı Mustafa Kemal’in hayatını kurtardı.
O gün, 10 Ağustos 1915’te yaşanan birkaç saniyelik zaman kırılması
Bir ulusun kaderini değiştirdi,
Bir milletin yarınlarına umut oldu.
Trablusgarp’ta ilk askeri başarısını gösteren Mustafa Kemal 25 Nisan’da hiçbir emir almadan Çanakkale’deki çatışmalara katılarak aylar boyunca düşmanı geri püskürtmeyi başardı.
10 Ağustos 1915’te, Conkbayırı’nda çatışmalar büyük bir hararetle sürerken göğsüne gelen şarapnel parçası ile ölümden döndü.
Şarapnel göğüs cebinde duran saati parçalarken ona göğsünü hafif kanlandıracak kadar bir yara bıraktı.
O gün orada o saat olmasaydı, o saat cepte durmasaydı ne olurdu?
Bu soruların cevabını düşünmek Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet ve Atatürk’ün vizyonu ile Türk halkına kazandırdığı birçok başarı ve gelişmişliği hayal edememek demektir.
İşte o gün bir şarapnel zamanı kırarken aynı zamanda geleceği değiştirdi.
Bundan tam 109 yıl önce denizde ve karada tüm şanslarını deneyerek Çanakkale'yi geçmeye çalışan İtilaf Devletlerine ve tüm dünyaya “Çanakkale Geçilmez” dedirten tarihtir
10 Ağustos 1915…
Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün liderlik ettiği, Mehmetçiğin vatan toprağı için eşi benzeri görülmemiş bir cesaretle mücadele verdiği, boğazı geçemeyeceklerini anlayarak karadan çıkarma yapmaya çalışan İtilaf Devletlerinin umutlarının yok edildiği Anafartalar Zaferi,
Vatan için özgürlük ve bağımsızlığın da yolunu açan tarihdir.
10 Ağustos 1915...
Geçmişteki savaşların acı hatıralarını, savaşlarla yoğrulan bu toprakların inançlı koruyucularını unutmadan; onların bize emaneti olan özgürlüğü bugün gururla hissetmekten, yaşamaktan ve yaşatmaktan büyük kıvanç duyuyoruz.
İnanç, azim ve vatan sevgisi ile bu güzel toprakları bize emanet eden, bu destanın önderleri olan başta Mustafa Kemal Atatürk ile vatan için hiç düşünmeden canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
10 Ağustos Anafartalar Zaferini kutluyorum.
Ayrıca bundan 104 yıl önce
Sevr Antlaşması imzalandı
I. Dünya Savaşı sonrasında, İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti Hükümeti arasında 10 Ağustos 1920’de imzalanan barış antlaşmasıdır.
Sevr, savaş sonrası imzalanan barış antlaşmalarının en ağırıdır ve Türklere hayat alanı bırakmamak üzerine inşa edilmiştir.
Sevr Antlaşması, adını son müzakerelerin ve imza töreninin gerçekleştiği Paris’in Sevr banliyösünden alır.
Yunanistan dışında hiçbir devlet tarafından onaylanmadığı için yürürlüğe girmemiştir, ancak Büyük Millet Meclisi orduları Eskişehir savaşında bozulup da Sakarya’nın doğusuna çekildiklerinde Lloyd George’un, “Yunanlıların artık Sevr’de elde ettikleriyle yetinmelerine bir gerek kalmadığını” söylemesi de siyasal gerçeğin ta kendisidir.
Fakat bu antlaşma,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti tarafından hiçbir zaman kabul edilmemiştir. Mustafa Kemal, 1921 başında United Telegraph muhabirine verdiği demeçte, “Siyasi, adli, iktisadi ve mali bağımsızlığımızı imhaya ve sonuç olarak yaşama hakkımızı inkâr ve ortadan kaldırmaya yönelik olan Sevr Antlaşması bizce mevcut değildir,” demiştir.
Sevr’i yırtan, son tahlilde
Türk süngüleri olmuştur.
Aslında bu söz herşeyi ifade ediyor değilmi...
Gökalp Şentürk