RAHATLAMAK, GEVŞEMEK YOK, ZAFER SARHOŞLUĞU YOK; DAHA SAVAŞ BİTMEDİ! Yazıma başlamadan önce, Şehitlerimize Allah'tan rahmet. Devletlerimize, Şehit aile ve yakınlarına başsağlığı. sonsuz sabır; Gazilerimize acil şifalar diliyor, savaşın her kademesinde yer alan bütün vatanseverlere minnettarlığımı bildiriyorum. 2. Karabag Savaşı sonrasında sonradan Fransa'dan siber saldırıya uğrayıp internetten silinen bir yazı yazmış, hatta o yazıdaki konunun konuşmam için konuşmacı olarak bir Internet televizyonuna çağrılmıştım. Yazımda, o savaştan sonra Ermenilerin yapacakları konusunda öngörülerimi belirtmiştim. Bunlar kısaca şöyleydi: 1-Gerilla Savaşı yaparak vur kaç yapacaklar ve keskin nişancılarla, toplarla uzaktan uzaktan ateş açıp. asimetrik savaş teknikleri kullanacaklar. 2-Geçiş yerlerine özellikle de yollara mayın döşeyecekler. 3- Karabağ konusunu uluslararası masaya çekmeye çalışacaklar. Zaferi sulandırıp cephede kazanamadıklarınĵ masada almaya çalışacaklar. 4-Terör eylemleri gerçekleştirecekler. Peki sorarım size şu ana kadar hangisi gerçekleşmedi. Basına yansımayan terör olaylarıyla kaç asker kaç sivilin öldüğünü ben biliyorum. Büyük kentlerde özellikle de Kalabalık yerlerde terör olayları da yapmaya çalıştılar, biliyorum ki İstihbaratın mükemmel çalışması sonucu gerçekleştiremediler. Yazımın bu bölümüne başlamadan öncelikle şunu söyleyeyim; Devletlerin ve devlet başlarının arasındaki geri planda olanı bilemem sadece tahmin edebilirim, tahmin ettiklerim de resmi açıklamaya dayanmadıkça beni aşar. Hepimizin malumu, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, Karabağ'daki terör oluşumlarına karşı Harekat başlattı ve bir gün geçmeden Ermeniler Azerbaycan'ın şartlarını Tamamıyla kabul etmek zorunda kaldılar. 2. Karabağ Savaşı'nda da zaten elli bini bulmayan ordusunun yirmi bini kuşatılınca şu an da da yaptıkları tarihi tekerrürü olduğuna inandığım için zorunda kaldılar kelimesini tekrar ediyorum. 2. Karabağ Savaşı'nda zorunda kaldılar. Ermeni Başkanı Paşinyan, halktan gelen tepkileri azaltmak için; 'yirmi bin askerimiz kuşatılmış ateşkes istemesek ne yapacaktık' demesi bunun açık itirafıydı. Bir günlük muharebelerde de aynısı oldu. Daha biz 3.-5. günü neler yazarız diye düşünüp, Ordumuza yazdığımız destek açıklaması daha yayınlanmadan; her türlü şarta hazır Azerbaycan Ordusu karşısında, Ermeniler orducuk bile olamadan kaĝıt askerler gibi darman duman olup, büyük rezaleti önlemek için küçük rezalet oluşturup ateşkes imzaladılar. Birincisi Bu millet, tarih boyunca hangi verdiği sözünde durdu. İkincisi bu yaşanılan daha òncekilerin benzeri deĝil mi? Gene bizi masaya çağırtıp;, 'bizi dövdüler, abiyseniz intikamımı alın' deyip, büyük abilerini çağırıp, yoĝun bir lobiyle cephede yapamadıklarını masada yapacaklar. Bugün, Kıbrıs Harekatı'ndan sonra barış görüşmelerine katılan, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı Prof. Ata ATUN'a fikirlerimi söyledim: 'Savaş cephede kazanılır, masada biter, masaya zorlayacaklar' deyince, derin bir nefes aldıktan sonra tatlı ses tonuyla söylediği bir cümlesi hala kulağımda çınlıyor: 'Ah şu masa yok mu şu masa' Yuvarlakta olmadı, köşelisine gelin; uzunu olmadı; küçüğüne bizleri oturtacak işi zamana yayıp, yaptıkları o kadar katliam varken bir köpek öldü diye oluşturduklarında yaptıkları gibi propaganda ile algı oluşturup, barış antlaşmasını zamana yayacak, masada Karabağ'ın en azından bir kısmından hak, kazanım iddia edeceklerdir. Arada telefon trafiği! Arada Avrupa özellikle de Fransız televizyonlarında da birçok yalan dolanla bizi şeytanlaştırma çabası. Beraber tatbikat yaptıkları ABD, yarın birgün, hem askeri hem de psikolojik destek amaçlı ben Ermenistan'a üs açıyorum derse de hiç şaşmam. Bunların emin olduĝum bir beklentisi var, Türkiye'nin zayıflaması Dostlar; Ben, devletlerimize ve devlet büyüklerimize güveniyorum, Azerbaycan Ordusu'nun kısa zamanda kazandığı zafer büyük bir zaferdir, Ben, Ermenilere şu kadar güvenmiyorum. Ne zaman, Karabağ'ın tamamını, Türkiye'nin garantör olduğu barış antlaşmasıyla bize teslim ederler; her yerinde askerimiz olur bayrağımız dalgalanır, işte o zaman savaşın bittiğine inanırım. Zengezur Bölgesi'nin elimize geçmesi, Zengezur Koridoru'nun açılması kırmızı çizgim diyen ne İran'ın; barış gücü adı altında Karabağ'a terörist göderen ne Avrupa'nın, ne harekat öncesi aceleyle Ermenilerle tatbikat peydahlayan ABD'nin, ne de, hem Azerbaycan'ı hem de Ermenistan'ı sürekli muhtaç etmek isteyen, iki devletinde kontrolünde olmasını isteyen Rusya'nın işine gelir. Çünkü, onlar için; Bizim, Vatan Karabağ'dan anladığımız Karabağ ile; onların anladıĝı Karabağ aynı anlama gelmiyor ve onlar için Karabağ'ın uluslararası anlamda ayrı bir anlamı var. O yüzden ne kadar istese bile Ermenistan'ın öz iradesiyle bizle barış antlaşması imzalama yetkisi ve gücü yok. Ey milliyetçiler! Daha her karış Vatan toprağımızda ne bayrağımız var ne de askerimiz! Psikolojik harbe hazır olun O yüzden daha savaş bitmedi, Devletlerimize şimdiye kadar nasıl destek olduysak bundan sonra daha fazla destek olmalıyız. Cephede olacağı Askerimiz halleder, masadakileri de devlet büyüklerimiz; biz ise psikolojik savaşa hazır olalım. En azından savaş bitinceye kadar; Sağlık, dirayetli ve huzurla kalın!