Zeytin; sonsuzluğun kapısı…

“Auranın rotası 2” 

Güçten ziyade barışın, kardeşliğin ve bu birlikteliğin verdiği asıl kuvvetin sembolüdür. İnadına hayat demenin, inadına yaşamak demenin, inadına mücadele demenin ve inadına sonsuzluk demenin diğer adıdır zeytin. 

 Tum1haber/ekonomi/özel/Azamet Üst

Büyükbabadan sonra dedeyle devam eden zeytin macerasında, dedenin en küçük oğlu Ünal Ergin kardeşleriyle birlikte zeytinciliğe el attıklarında sonsuzluk sevdasının bu aşamalara gelebileceğinin hayalini de çoktan kurmuşlardı bile. Bu yüzden kardeşleriyle birlikte kurmuş oldukları eski taş baskı yönteminin kullanıldığı zeytinyağı fabrikaları 2004 yılına kadar yakın çevre ve yöredeki bulunan köylere hizmet ederek, bu sonsuzluk macerasında kalıcı olduklarını ispat etmişlerdir. Bu yıllarda yaşanan bazı aşamalar nedeniyle geçici olarak ara verilen macera; her türlü özveri, üretim sevdası ve zeytine olan samimi aşk sayesinde Ünal Ergin şahsi çabalarıyla ömrünün sonuna kadar devam etmiştir.

Ünal Ergin’in oğlu olan Abdulmuttallip Ergin de tıpkı babası gibi gençlik çağlarında zeytin sevdasıyla uğraşı olsa da, çocukluğu ve hatta gençliği zeytin ağaçlarının arasında babasına elinden geldiğince yardımcı olarak geçse de, zeytinciliğin zahmetli bir iş olması nedeniyle ve bir meslek edinmek amacıyla kardeşi Hülya Başaran ile birlikte okuyarak öğretmen olmuşlar ve yıllar süren memuriyet hayatında zeytin ve zeytincilikten uzak bir hayat yaşamışlardır. Ta ki anne ve babalarının vefatı üzerine, içerisinde bulundukları bu sonsuzluk macerasının kapıları başka bir boyuta doğru açılmıştır. 

Açılan bu boyutta görünen tek bir resim vardır; o da, çalışmanın sorumluluğu üzerlerine kalmış olmasıdır.

Uzun yıllar zeytincilikten ve doğal olarak çalışmadan uzak kalan Abdulmuttallip Ergin; başta tarım ve iklim değişikliklerinin etkilerini değerlendirerek, kazanç kayıplarının, ürün kalitesinin düşüklüğünün, zeytin ve zeytinyağındaki maliyetlerin artışı ve buna benzer birçok olumsuzluk vaziyetin teknik değerlendirmesini yaparak, durum karşısında almış olduğu radikal kararlar neticesinde yenilik ve yenilenme adımlarına başlamış ve bu yolda yalnız yürümeme adına, ikna etmiş olduğu biri mimar ve diğeri malzeme mühendisi olan iki kızını da yanına alarak, onların enerji ve yenilik ruhlarında bulunan zekâlarından yararlanmak suretiyle maceraya devam etmişlerdir. 

Bu amaçla ilk olarak var olan bilgi ve tecrübelerinin sağlamlaştırılması ve yenilikçi çalışmaların takibi açısından eğitim önem vererek kızlarıyla birlikte eğitim almaya başlamışlar ve bu konuda kayda değer adımlar attıktan sonra da kendi imalat ve ürünlerini “daha kaliteli ve yeni nesil sürdürülebilir hale nasıl getiririz, pazarlama ağımızı nasıl oluştururuz” hesabı yaparken yolları Bafa Doğal Yaşam Kooperatifiyle kesişmiş. Ve kendileri gibi bu işe gönül vermiş ve zeytin sevdası ruhuyla hayat bulan diğer işletmelerle birlikte yeni nesil sürdürebilir bir zeytinyağı arayışına girmişlerdir.