Uluslararası toplum tarafından her geçen gün artan baskıyla karşı karşıya kalan Volkswagen, Doğu Türkistan’daki fabrikasının geleceği hakkında diğer ortaklarıyla görüşmelere başladı.

Alman otomotiv devi Volkswagen, 14 Şubat'ta Çin'deki ortaklarıyla Volkswagen'in Doğu Türkistan'daki varlığı konusunda görüştüğünü açıkladı.

Daha önce Almanya medyası, Volkswagen Gurubun Doğu Türkistan’daki Uygurların zorla çalıştırılmasıyla bağlantılı olduğuna dair çok sayıda kanıtların bulunduğunu, sorunların, Almanya'nın en büyük şirketi Volkswagen'i, özellikle Doğu Türkistan'da Çin ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmesi gerektiği konusunda baskı altında olduğunu ortaya koymuştu. 

ÇİN, BÜTÜN İDDİALARI REDDEDİYOR!
Bilindiği üzere İnsan hakları grupları, Çin'in Doğu Türkistan'da kurduğu gözaltı kamplarında zorla çalıştırma da dahil olmak üzere ağır insan hakaları ihlalleri konusunda artan sayıda deliller yayımlamıştı. Buna rağmen Çin herhangi bir yanlışlık yapıldığını iddia ederek bütün sulamaları  reddediyor.

Alman ekonomi gazetesine (Handelsblatt) göre, bağımsız araştırmacı Dr. Adrian Zenz tarafından hazırlanan ve yakın zamanda yayımlanan ilgili Raporda, Doğu Türkistan'ın Turpan kentindeki bir test yolu inşaatında Uygurların zorla çalıştırıldığına dair yeni kanıtları kamuoyuna paylaştı.

ŞİRKETİN TİCARİ FAALİYETLERİ RİSK ALTINDA 
Şirket sözcüler ise Raporla ilgili sorulan soruları yanıtlayarak, "Ammibab Şirketi şu anda kontrol sahibi olmayan ortak girişimi SAIC-Volkswagen  ile Doğu Türkistan'daki gelecek ticari faaliyetlerinin yönü konusunda görüşüyor. Farklı vakalar derinlemesine inceleniyor." açıklamasını yapmakla yetindi. 

Dr. Adrian Zenz, Reuters'e gönderdiği e-postada, zorla çalıştırmanın varlığına ilişkin fotoğraf ve hükümet resmi açıklamalarının açık kaynaklardan erişile bildiğini, kanıtları ise Volkswagen ile çalışan SAIC Motor'a ait Doğu Türkistan'daki bir inşaat şirketinin internet sayfasından ulaştığını, Çin rejiminin söz konusu işletmede zorla çalıştırılan Uygurları "yoksulluktan kurtarma" bahanesiyle sözde “istihdam” adı altında çalışmaya zorladığını gözler önüne seriyor.

Yüzbinlerce Uygur Türkü'nün bölgedeki fabrikalarda zorla çalıştırıldığı ayyuka çıkmış, Doğu Türkistan'daki bazı işletmeler, "zorla çalıştırma" yoluyla üretim yapıldığına dair suçlamaların hedefi olmuştu.

ABD Kongresi, Aralık 2021'de Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri ile diğer etnik ve dini gurupların zorla çalıştırılması yoluyla ürettiği malların ABD'ye ithalatının yasaklanmasını öngören yasayı kabul etmişti. Washington yönetimi, iddialara konu olan işletmelere ve onlarla çalışan şirketlere yaptırım kararları almıştı.

Pekin yönetiminin sözcüleri ise zorla çalıştırma iddialarını "Çin-karşıtı güçler tarafından uydurulmuş yalanlar" olarak nitelemiş; ülkedeki insan hakları durumunun gerçeğe aykırı olarak karalanmaya çalışıldığını savunmuştu.

Oysaki Avustralya Stratejik araştırma enstitüsü (ASPİ) raporuna göre 100 den fazla ülke ve 83 ünlü markaya mal tedarik etmede Uygur Müslümanlar köle işçi olarak kullanılıyor.