Bugün, 19 Aralık 2025 Cuma
14182,78%0,27
42,72% 0,02
50,18% 0,01
5950,58% -0,20
9607,06% 0,04
Doğu Türkistan'da yaşayan Uygurlar başta olmak üzere Kazak, Kırgız ve Özbek Müslümanlara yönelik uzun yıllardır sistematik soykırım uygulayan Komünist Rejim, son dönemde Tibet etnik gurubuna ait insanları, özellikle de Çocukları asimilasyona tabi tutmaya ve üzerlerindeki baskıyı da arttırmaya başladı.
ABD Dışişleri Ağı'nın 28 Kasım bildirdiğine göre, Çin'in Doğu Türkistan halkına yönelik sürdürdüğü baskıcı, sistematik soykırım politikası, son yıllarda benzeri biçimde Tibetlilere karşı uygulamaya konulması uluslararası toplumun dikkatini çekti.
DOĞU TÜRKİSTAN’DA NE OLUYORSA AYNISI
Tıpkı Doğu Türkistan’da olduğu gibi Tibetli Çocuklar, Çin rejimi tarafından Tibet Platosu'ndaki sözde “yatılı okullara” zorla gönderilerek ana dillerinden mahrum bırakılıyor.
Görünüşe göre güzel isimlerle adlandırılan “Yatılı okullar”, Tibetli çocukların din, dil ve kültürleriyle bağlarını tamamen koparmayı amaçlarken, “tek tip insan yaratma” gayesi temelinde çocukları tıpkı bir Çinliymiş gibi yetiştiriyor. Bu bağlamda söz konusu okulların müfredatı da oldukça politize edilmiş, küçüğü dört Yaş’tan başlayan Tebetli çocukları Çinlileştirmeyi, Uygurlarda olduğu gibi Çocukları ebeveynlerinden ayırıp, vatan (Çin) sevgisi, komünist ideolojileri aşılamaya çalışıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) uzmanları, Çin'in Tibet Bölgesi'nde yerli etnik azınlığa mensup yaklaşık 1 milyon çocuğun ailelerinden zorla ayrılarak devlete ait yatılı okullarda kültürel asimilasyona maruz kaldığını bildirmişti.
Tibetli çocukların, ortak dil olan Mandarin Çincesindeki zorunlu eğitime tabi tutuldukları, geleneksel dil ve kültürleriyle ilişki kuramadıklarına vurgu yapan BM uzmanları, Uygurlarda olduğu gibi devlet okullarının eğitimde Tibet diline, tarihine ve kültürüne yeterince yer vermediğini kaydetmişti.
Söz konusu politikaların, Tibet halkının eğitim, dil ve kültürel hakları ile din ve inanç özgürlüğünü kısıtladığı, ayrımcılığın yasaklanması ilkesine aykırı olduğunu vurgulayan uzmanlar, "Tibetli kimliğinin, otoriter Çinli çoğunluğun kültürüne zorla asimilasyonuna yönelik olduğu görülen bu politikadan endişeliyiz" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Yorum Ekle
