TYB Erzurum Şubesi “Sözün Gül’cesi” ile Çocuk Hikâyelerinde Kadın Motifini ele aldı… 

TYB Erzurum Şubesi Kadın Kolları olarak faaliyetlerine devam eden Kübra Genç ve yol arkadaşları, bu defa;  “sözün gül’cesi” nde yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımız için yazılan hikâyelerde kadın motifini ele alarak, konunun uzmanı olan Eğitimci-Yazar Sara Gürbüz ÖZEREN’i konuk etti.  

Tüm1habermedya/medyadogu.com/kütür&sanat/edebiyat/kadınvecocuk 

Birçok alanda yazı kaleme alan ÖZEREN, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Erzurum Şubesinde kadın kolları ile buluştu. Hikâyelerinde ve masallarda kadına değinen yazarımız: "Özellikle masallarda kötü karakterler kadın formunda gösterilir mesela cadılar hep kadındır" dedi. Daha sonra eğitimci olması hasebiyle çocuk eğitimine çokça değindi. 

Buradan yola çıkarak:

Çocuklarımız susamak nedir bilmiyorlar! 

"Dijital çağdan önce ananelerimiz sözlü kültür ortamlarıyla aktarılmıştır. Her bir anane halka açık mektup özelliğindedir, içinde pek çok sembol barındırır, diye belirten Özeren; “bugün çocuklarımız susamayı bilmiyor çünkü çantasında su taşıyor. Susamayı bilmeyen sabrı da o suya ulaşma çabasını da öğrenemiyor. Her şey çocukların elinde olduğu için çocuklar yokluğu, fedakârlığı bilmiyor. Dolayısıyla doyumsuz oluyor. Sabretmeyi bilmeyen sahip olduklarının kıymetini de bilmez” diye ifade ederek farklı bir bakış açısıyla çocuklarımızın durumunu izah etti.

Kendi çöpünü temizlemeyen nesillere geçtik…

Sınıfını kendi temizleyen nesillerden, kendi çöpünü temizlemeyen nesillere geçtik. Öğretmeni şikâyet eden annenin (çöpü temizletti diye) yetiştirdiği çocuk bu memlekete ne verebilir? Diye soran Eğitimci-Yazar Özeren, öğrenmiş olmakla eğitimli olmak farklı şeylerdir dedi. 

Öğrenmek kolaydır, önemli olan eğitilmektir…

Eğitim ruh inceliğidir, karakterin yontulmuş halidir. Hani mermerdeki fazlalıklar yontulunca sanat eseri ortaya çıkar ya işte eğitim de insan karakterindeki farklılıkları yontar. Öğrenmek kolaydır, önemli olan eğitilmektir. Anne baba hak yerse çocuk hırsız olur. Anne yalan söylerse çocuk yalanı normalleştirir. Baba sigara izmaritini sokağa savuruyorsa çocuk çevre bilinci kazanamaz. Çocuk her şeyi anne babadan görür. Bir çocuğun tavırlarından aile ortamını anlayabilirsiniz. Okul eğitim yeri değildir. Eğitim yedi yaşına kadar evde verilir. Okul bu verilen eğitimi geliştirir. Bu yüzden eğitimde annelere çok iş düşer. Çocukla değerli vakit geçirmek gerekir, diyerek ifadelerine duygusallık yanı sıra uyarı özelliği de katan Özeren “Eğitemeyeceğin çocuğu dünyaya getirmeyeceksin” diyerek, detaylı ve ince düşünüldüğünde bu durumun başkalarının hakkına girmek olacağının altını çizdi. 

Üretimin ne olduğunu bilmemiz gerekir. Sıradan bir diplomalı yapmak yerine çocuklarımızın yeteneklerini açığa çıkarmalıyız. Sırf üniversite bitirsin diye çocuklarımızın yeteneklerini sürekli baskılıyoruz. Bundan bir an önce vazgeçmeliyiz diyen Özeren  “hiçbir anne çocuğunun karşısında özgür değil ve hiçbir çocuk annesinin karşısında sınırsız özgürlüğe sahip değildir” diyerek eğitimin önemini vurguladı. 

Program sonunda kendi babasının bir sözünden örnek vererek  "Allah bir adama hayırlı avrat vermişse hayırlı evladı, hayırlı devleti de vermiştir." cümlesiyle aktaran Özeren değişik manilerle de programa renk kattı.

Program sonunda kadın kolları başkanı Kübra Genç tarafından eğitimci yazar Sara Gürbüz ÖZEREN'e Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şubesinin yirminci yıl anısına çıkarılan defter ve derneğin yayın organı olan Kehribar dergisi hediye edildi.