Türkiye’nin uzun süredir başta PKK olmak üzere terör örgütlerine yaklaşımı nedeniyle İsveç’in NATO üyeliğine itiraz etmesinin ardından dün itibarıyla bunu geri çekmesi ABD basınında geniş yer buldu. ABD basını gelişmeyi “Geri adım” ve “Sürpriz karar” ifadeleriyle değerlendirdi

Türkiye’nin uzun süredir başta PKK olmak üzere terör örgütlerine yaklaşımı nedeniyle İsveç’in NATO üyeliğine itiraz etmesinin ardından dün itibarıyla bunu geri çekmesi ABD basınında geniş yer buldu. ABD basını gelişmeyi “Geri adım” ve “Sürpriz karar” ifadeleriyle değerlendirdi. ABD medyası dünden bu yana Türkiye’nin Litvanya’da düzenlenen NATO Liderler Zirvesi öncesinde İsveç’in adaylığı konusundaki tavrını konuşuyor. New York Times gazetesinin zirveyi yerinde takip eden muhabiri ABD Başkanı Joe Biden’a, “Türkiye’nin kararının kendisi için sürpriz olup olmadığını” sordu. ABD Başkanı bu soruya, “Hiç sürpriz değil” yanıtını verdi. Biden’ın bu kısa ve net yanıtı ABD televizyonları tarafından da sık sık ekrana getiriliyor. New York Times gazetesi ayrıca Türkiye’nin zirvenin hemen öncesinde İsveç’in üyeliğine karşı tavrından geri adım atmasının ABD Başkanı Biden’ın zirvede işini bir hayli kolaylaştırdığı yorumunu yapıyor. Gazete, aksi takdirde Biden’ın zirvede bu sorunu çözmek için ciddi zaman harcamak zorunda kalacağı değerlendirmesinde bulunuyor. New York Times’a değerlendirmede bulunan uzmanlar da Erdoğan’ın tavrını değiştirmesinin siyasi açıdan gerilimi yükseltmekten ziyade kendisine daha fazla fayda sağlayacağı yorumunda bulunuyorlar. Ekonomi yayınları yapan Bloomberg’den Bobby Ghosh köşe yazısında, Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğine itirazını kaldırması karşılığında Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini gündeme getirmesinin açık bir şekilde bir şantaj olduğu değerlendirmesini yapıyor. Ghosh, Erdoğan’ın son dakikada AB üyeliği konusunu masaya getirmesinin güvenilmez bir müttefik olduğunun bir başka kanıtı olarak kabul edilmesi gerektiğini öne sürüyor. Bobby Ghosh, “Erdoğan, kendisini kara listeye aldıkları için uzunca bir süredir Avrupalılara’ karşı bir kin besliyor. Bu noktada Türkiye’nin AB üyeliği önündeki en büyük engel, politikalarıyla Türkiye’yi son 50 yılda hiç olmadığı kadar birlikten uzaklaştıran Erdoğan’ın kendisidir” ifadelerini kullanıyor. Politik haberleriyle bilinen ve merkezi Washington’da bulunan The Hill de, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine itirazını kaldırmasını Erdoğan’ın ani karar değişikliği olarak değerlendiriyor. CNN televizyonu da Türkiye’nin kararını ‘çarpıcı bir karar değişimi’ olarak nitelendiriyor. Haberde, Türkiye’nin İsveç konusundaki son dakika kararının Başkan Biden açısından ciddi bir başarı olduğu değerlendirmesine yer veriliyor. CNN, bir senedir Türkiye ve Erdoğan’ın ısrarlı biçimde İsveç’in üyeliğine karşı çıktığını ancak ani bir karar değişimine gittiğini ifade ediyor. CNN televizyonu, Erdoğan’ın hamlesini Rusya lideri Vladimir Putin’e ağır bir darbe olarak yorumluyor. Haberde, “Erdoğan'ın kararı, Rusya'nın ittifakı zayıflatmak için NATO üyeleri arasında bölünmeler yaratma girişimlerini boşa çıkaracak” ifadelerine yer veriliyor. CNN televizyonu ayrıca Erdoğan’ın İsveç konusundaki karar değişikliği karşısında ufak tefek tavizler dışında neler aldığının şu aşamada belirsiz olduğu değerlendirmesini yapıyor. Atlantic Council uzmanlarından Rich Outzen de yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin tavır değişikliğinin aslen sürpriz olmadığını çünkü Türkiye’nin genel olarak yıllardan bu yana NATO’nun genişlemesinden yana olduğunu belirtiyor. Outzen, Türkiye’nin daha önce Gürcistan’ın üyeliğine de destek verdiğini, bugün Ukrayna’nın üyeliğini de desteklediğini hatırlatıyor. Wall Street Journal gazetesinde konuyla ilgili olarak yer alan haberde de, Türkiye’nin, F-16 savaş uçakları satın almayı beklediğini ancak bu durumda netleşen bir durum olmadığına işaret ediyor. İsveç Başbakanı Kristersson’a konuya dair sorular yönelten Wall Street Journal, İsveç Başbakanı’nın da Türkiye’nin ABD’den F-16 uçakları satın almasıyla ilgili olarak “Bu konudaki son bölüm henüz tamamlanmadı” dediğine dikkat çekiyor.